kendi çıkmayan sesine bakmayıp milletin birinciliğine dil uzatan şarkıcı bozması. adamda ses vardı, sanat vardı en azından. sende bol bol gözümüze sokulmaya çalışılan kalça, bacak ve göbek üçlüsünden başka ne vardı a kadın? o kadar kaliteli şarkıdan sonra seni oturup da seyrederken ben utandım be, bari azıcık sesin çıksaydı da öyle çamur atsaydın millete. (bkz: neyse ben bir şey demiyorum)
eurovision'la ilgili bir hayal dunyasinda yasadigini verdigi roportajlarla ispatlayan zat. yok hakkimiz yendi, yok oylama adil degildi, yok sirin cocuktu diye uzanamadigin cigere mundar diyecegine, guzel bir sahne sovu cikarmaya bakacaktin, bacim.
ezeli düşmanım, çirkef karı. norveç'in birinciliğini adamın tatlı oluşuna bağlamıştır. kendisine mezuniyet törenleri için konser teklifi gitmeyeceğini düşünmeme rağmen kendisi şimdiden gelecek eurovision tekliflerini reddetme küstahlığını göstermiştir. ben kim oluyorum da konuşuyorum peki?
(bkz: dağa küsmüş tavşan)
450 milyarı cebellezi ettiği yarışmada diğer ülkede yaşayan türk vatandaşlarının fix oylarıyla 4. olduktan sonra bunu başarı diye millete yutturmaya çalışan yarışmadan önce olduğu yetmezmiş gibi hala saçmasapan açıklamalarıyla gündemi meşgul eden güzel ülkemin bedavadan zengin ettiği bir çakal daha.
türkiye'ye ayak bastıgı anda yaptıgı acıklamalar camura yattıgı anlasılan insan..
açık konusmak gerekirse zerre kadar haz etmiyorum kendisinden.
daha once hıc yazmadım fakat madem hersey oldu bitti, yazalım artık düsündüklerimizi.
hadise'nin şarkısı herkesin pohpohladıgı kadar guzel degıldı kanımca. bunu herkes cumartesi akşamı gördü.. eğri oturup dogru konusalım. norveç'in de, izlanda'nın da, azerbaycan'ın da hatta estonya'nın şarkısı bile daha güzeldi bizimkinden.
bence bu hatunun en buyuk hatası şarkıyı eskitmesi oldu. eskitme ne derseniz şöyle ki şarkı bellı oldugundan berı dunya kazan hadıse kepce geziyor. heryerde herkesin kulagına calınıyor. lan ben bile sanki 40 yıllık şarkı diyorum o derece.
artı demesem edemem.
bu komsuya oy geyiği de ne guzel oldu lan.. oh valla kazanamayan gelsin herkes komşusuna oy veriyor desin. ulan herıf 16 ulkeden tam puan aldı yahu. toplamda 387 puan aldı. böl 41'e 9'dan fazla ediyor. herkes mi komşusu be ?
sezar'ın hakkını versene sezar'a be güzel kardeşim..
bol bol içtiği bodrum mandalinalı soğuk içecekler neticesinde yarışmaya sesi kısık çıkmış, aynı gazlı içecek nedeniyle kırmızı elbisesinden taşan göbeğini saklayamamış hatun.
eurovision şarkı yarışması performansında, dinleyecilere kızıyor mu acaba sorusunu aklıma getirmiş sarkıcı. veya şahika* gibi bizi konuşarak dövmek istiyordu. öyle agresif bir ses tonuyla seslendirdi parçasını yani.
nedeni galiba, hadise'nin televizyona (ve hata konserlerinde bile) çıktığında hep playback yapmış olması. eurovision'dan önce nerede duyduk onun canlı canlı şarkı söylediğini ? hiç bir yerde. fakat eurovision yarışmasında playback yasak galiba ve performansı izleyenlerin düşüncesi "hadise hasta galiba, sesi boru gibi çıkıyor" oldu.
hayır, sen o anda ilk kez onun gerçek sesini duydun. matrix'ten çıkınca ilk kez ışığı görmek gibi bir şey bu.
ses desen ses yok, yorum desen yorum berbat.
canlı bu, benzemez stüdyoda şarkı söylemeye.
ve nayır yavrum, hadise hasta değildi.
avrupa yayıncılar birligi yarışmasında beni temsil etmedigi açık olan, şarkıcı insanın ismidir. giydigi kıyafetle tartışma konusu olmuş, kliplerinden neler yapabilecegi hakkında fikir sahibi olunan bu güzel insanı yarışmaya gönderen trt yetkilileri, 1. olan şarkıdaki yerelligi görünce dibi düşmüş müdür acaba diye düşünmekteyim, seneye ferhat güzel i gönderip anadan üryan soyalım, anadan üryan bi uzun hava çeksin, hem çıplaklıkla gözlere, hemde yerel hava ile kulaklara hitap edebilecegimizi düşünüyorum.
ciddi ciddi hakkı yenmiştir.hadise bizim bir kaç yıldır eurovision'a gönderdiğimiz sertap erener'den sonra en iyi performanslardandı. bu anlamda hakkı yendi... norveç içinse eh işte...
gelin kendimizi kandıralım diye düşünürsek (aslında tam kandırma olmasa da) her oy o ülkenin nüfusu ile çarpılsaydı 2009'da eurovision'u kazanacak şarkıcıydı. neyse sen bizim gönlümüzün birincisisin. yeni şarkılarını bekliyoruz.
2009 eurovision şarkı yarışması'na bariz bir şekilde hasta hasta katılmış sanatçıdır. anlamadığım şey, bu kafilenin bir doktoru yok mudur? bu kadının sesi bu hale gelirken neredeydi bunlar? sadece sesi olsa gam yemeyecegim; resmen vokaller götürdü şarkıyı. sadece "düm tek tek" kısımlarında bağırarak öne çıkarak tipik vokalistlik hileleri ile şarkıyı söylüyormuş gibi gorundu diyebiliriz bugün.
hele hele, surinam'dan hollanda'ya yeni iltica etmiş rastalı futbolcuları andıran yeşilli vokal, zaten hastalıklı olan görüntüye iyice tuz biber ekti.
ama şunu rahatlıkla diyebilirim ki; tüm bu olumsuz havaya rağmen hadise bugün ilk 5'e girecektir.
bu cümleleri belki de 2009 eurovision şarkı yarışması başlığı altına yazmam gerekiyor ama ben bu başlığı seçtim ve seçimimden de memnunum.
hadise'nin ilk 5 e bile girmesini istemiyorum.başarı kazanmasını ümit etmiyorum.temennim kötü bir sonuçla rusyadan ayrılmasıdır.sadece hadise için değil ondan sonraki eurovision şarkı yarışmasına katılacak adaylar için de temennim aynı yöndedir,hadise'den önceki yarışmacılar için de aynı şeyleri düşünmüş ve arzulamıştım.
peki neden?
dünyada bu şarkı yarışmasını türkiye ermenistan ve yunanistan kadar abartan,varlık koşulu sayacak düzeyde kendinden geçiren güzellemelerle göklere çıkartan kaç ülke var?başka ülkelerde amatör düzeyde şarkıcılık yapan insanların ya da grupların aday olduğu,yarıştığı bu yarışmayı biz neden bu kadar abartıyoruz?buradaki galibiyet/dereceye girme/birincilik ülke sanatına ya da sosyal yapısına ne denli olumlu tesirde bulunmakta?kendimizi parçalarcasına adapte olduğumuz bu şarkı yarışmasını böylesine bir milli mücadeleye çevirip, terinin son damlasına kadar kaç kişi haftalar önceden yarışma gündemine kilitlenmekte?bu haksız abartının sebebi nedir?