5 dk da bir ağlatan film. Ben hayatımda bu kadar seri ve stabil bir şekilde ağlatma prensibine dayalı bir film görmedim ya. Hani bir ağlarsın, iki ağlarsın... habire ağlatmak nedir ?
aylardır, belki yıllar geçmiştir ağlamıyordum. toptan çıkarma yaptım.
Kıvanç Tatlıtuğ ve Feridun Düzağaç isimlerini görünce neymiş diye bir bakayım dedim.
Filmin başında klasik Türk dram filmi desem de sonradan çok güzel bağladı kendine. Çoğu sahneyi geri sardırarak izledim. Güzel ve gerçekten hissettiren bir film.
Bir sahnede duygulandırıp tam ağlama moduna girecekken kahkaha da attırdı. (bkz: animus sahnesi)
yeri gelince gülümseten yeri gelince gözleri dolu dolu yapan film. ilk yarısı ile ikinci yarısı arasında çok fark var. ikinci yarı bir şeyler eksik. çok çabuk bitirmişler filmi. izleyin ama çok şey beklemeyin.
Çok ütopik bir film, konu sebebiyle diğerlerinden ayrılan bir film olmuş uyarlama bir film olduğunu duydum hikaye bu yüzden güzel, Tatlıtuğ için seyredilir evet ama ben nedense oyunculuğunu yer yer çok yapmacık buldum, -spoiler-tam inanamadım fedakar tek derdi çocuğu olan bir baba olduğuna.
Ama kalitesiz bir film diyemezsiniz bir kere mekanlar çekimler teknede yaşam gibi farklı ve özel renkler sunuyor size, güzel bir ambiyans yaratmışlar. Girmeye görmeye değer.
Spoiler-O değil de içimin parçalandığı bir sahne var ah ulan ah.
hüznün dozunu tutturamadıkları bir film olmuş kabul. Bi çok detay çok havada kalmış o da kabul. dikkati çekmek istedikleri yere iyi odaklanalım derken yer yer sıkıcı bir film olmasına sebebiyet vermişler. Fakaaaat yönetmeninin mükemmelliği. ali han gibi bir ufak adamın gösterdiği müthiş oyunculuk ve ustalık çağını yaşayan diğer oyuncuların performansı, görüntülerin her birinin fotoğraf karesi gibi oluşu, doğal ortamındaymış gibi özenle seçilmiş kostüm ve dekor, müzikler.... yani bir filmi izlenesi kılan tüm detaylar çok iyiydi..
içinde babam ya da oğlum geçmeden dram filmi yapamayan bi ülke haline geldik. Ayrıca ben şu herifi behlül karakterinden çıkaramıyorum bir türlü. Gitmiycem asla.