manası kara taştır. cennette nur gibi ve bembeyaz iken dünyaya gelince insanların günahları tarafından karardığı rivayet edilir. bu yüzden bu isim verilmişitir.
Kabe'nin duvarında bulunan, cennetten indiği için kutsallık atfedilen, metal muhafaza içinde korunan taş.
Necip Fazılın Hacer-ül Esvet şiiri de şöyledir:
On yıl geçti... Kabe sellerden çökük;
Çürümüş temeli, dört yanı dökük.
Dediler: Edelim yeniden bina...
Kureyşliler ona çoktan âşinâ;
ibrahim Resulden kalma değeri;
Ama her şey gibi değişmiş yeri.
Tevhit mekânında dizilerle put;
Bilinmiyor, ismi bilinen Mabut.
Bina tamamlandı, Karataşta iş;
Hemen her kabile kılıcı çekmiş,
Taşı ben koyarım yerine, diyor...
Bir şeref kavgası kopmuş, gidiyor.
Biri dedi: «Size en güzel çare:
Kollayalım, geçip bir kenar yere;
Kâbeye ilk gelen hakem tutulsun;
Ne karar verirse yerini bulsun!»
Sessiz, beklediler... ilk gelen O'ydu.
Karataşı bir bez üstüne koydu:
Dedi: «Uçlarından tutun hepiniz!
Taşıyın ve ardım sıra geliniz!»
Taşı elleriyle yerleştiren O...
Şaşkın yığınları birleştiren O...
Dikildi toprağa, böylece, evet;
Şanlı Cennet taşı Hacer-ül-Esvet...