yanlış önermedir. saç malanmaz taranır şeklinde saldırılması gereken yazar söylemidir efendim. sana saçmaysa sen gitme, otur yerinde çek osbirini. ne diye karışırsın milletin dinine? zındık.
yıllarca sahte, mal-mülk düşkünü,riyakar hacıların hocaların yüzünden müslümanlıktan soğumuş,soğutulmuş dünyamızda insanların sırf ön yargılarından ötürü yanlış değerlendirdikleri durumdur. kendileri defalarca tatile gidip milyarlar harcayabilirken,dünya değil ahiretine daha bağlı bir müslümanın tatil yerine haccı tercih ederek kendilerini böyle mutlu etmeleri neden bu kadar batar bu insanlara bilinmez. herkesin özgürlüğü savunulurken neden müslümanların özgürlüğü bu kadar kısıtlanıyor bilinmez.
(not: ne aşırı müslümanım ne de hacca gitmişliğim var. paramı antalyada turistlerle yemeyi tercih eden biriyim. ama özgürlük konusunda takıntılıyım. bırakın artık insanlar özgürce istediğini yapsın abi ne karışıyonuz.)
sanane amk söylemi. para adamın pul adamın. ister hacca gider, ister rus' a gider. sana bana ona buna giren çıkan nedir? ülkenin yönetimini vermişsin amerika' ya adamın ömründe bir kere yaptığı hac mı sana battı? vay arkadaş, dinci bir troll çıkıp da yılbaşı eğlenmeyin falan der, içmeyin günahtır der topa tutarız mal deriz. bunlar daha beter mal. sanane la mal?
kari kizla icki ve kokain alemlerinde yemek suretiyle paranin ulke icinde kalmasini saglamak daha mantiklidir.
.......
saka saka....sonucta inanc meselesidir, mantik aranmaz. inanan gider, ibadetini yapar gelir. yurtdisina cikip envai cesit marka t-shirt ve ayakkabi almak kadar sacma degildir.
az parayla sürekli gitmek belki "saçma" değil ama "müsriflik" olarak nitelendirilebilir. farz olan bir kere gitmektir. imkan varsa daha da fazla gidilebilir. tabiki de görev bir kere ifa edildikten sonra , verilecek paranın daha faydalı şeylerde kullanıp diğer kişilerinde imanına katkı sağlayacak şekilde kullanmak, yada eksiklerini gidermek daha sevap olur sanırım. fakat saçma olarak nitelendirilmesi yalnızca inanmayanlar için geçerli olan bir durumdur. mantıklı düşünen bir insan diyanetin hacca götürdüğünü , gidilirken diyanetin anlaşmalı olduğu türk hava yolları uçaklarının kullanıldığı ve orada kalınacak süre zarfında diyanetin anlaşmalı olduğu otellerde kalındığı , orada rehberlik eden şahısın diyanet çalışanı olarak görev yaptığı ve daha bir çok şey göz önüne alındığında sırf saçma diyebilmek için alınan üç beş kutu hurma ile bir kaç şişe zemzem göze batmamalı.
öyle bir durum yoktur. oraya millet zek ve sefa için gitmiyor, Allah'ın rızasını kazanmak, en önemlisi de onun buyurduğunu yerine getirmek için gidiyor. bilmeyenler için (bkz: islam'ın beş şartı).
artı, bu tıpkı Hülya Avşar'ın Kurban Bayramı'nda kabaran hayvan sevgisi gibi. Normal şartlarda sosis, sucuk, bonfile, antrikotlar sofradan eksik olmazken, bunlar ağaçlardan toplanmazken, hanımefendi Kurban Bayramı'nda hayvan sevgisinin tavan yaptığını göstermişti.
demem o ki, bu şahıs, belki de sevgilisiyle Venediklerde gondollara binmeyi, Eiffel Kulesi'nde şarap yudumlamayı, Amerika'da Özgürlük Heykeli'nde özgürlüklerine atıfta bulunmayı, Rio da Janerio'daki Kurtarıcı isa Heykeli'nde inanç seli yaşamayı hayal ediyordur. Böyle de çelişkilerle yüklü insandır.