ögrencilerin haline acıyıp cebinde ne kadar para varsa masanın üstüne bırakır ve altına bir nor yazar;
-camı açık bırakmışsınız bende direk zıpladım eve yolumu bulmak için ama sizin halinizi görünce içim acıdı cebimde otuz sekiz lira vardı onu masanın üstüne bıraktım iki gün idare edin.
öğrenciler bakar ki hırsızın bile kendilerini acıdığı için masaya para bırakır iki gün sonra yine camı açık bırakırlar öyle yatarlar eve yine hırsız girer ve eve giren hırsız aynıdır birazcık alkollü olduğu için bu girdiği evi hatırlamaz masanın üstünde abi iki gün önce bıraktığın para bitti bir kırk lira daha bırakırsan iyi olur yazını not bulur.hay böyle şansın der ve cebinde ki yirmi altı lirayı masanın üstüne bırakır ve altına not yazar;
-bu bün işler kesattı kusura bakmayın.
teyze kişisinin karsı dairesinde oturan öğrencilerin evine giren hırsızın hiçbir şeye dokunmayıp çıkarken yazdığı not:
"öğrenci olduğunuzu anladım. hiçbir şeye dokunmadım. bidahaki gelişimde böyle olmaz."
ö1: kalk lan içerden sesler geliyor, hırsız girmiş galiba.
ö2: dur a.q knight oynuyoz şurda.
ö1: oğlum hırsız diyorum lan.
ö2: e nolmuş katil değil ya.
ö1: e oğlum eşyalar içerde.
ö2: ne eşyası oğlum ya unuttun mu biz öğrenciyiz burasıda öğrenci evi.
ö1: ha doğru lan uyku sersemliği işte. neyse ben yatıyorum. bak emuleyi kapatma film indiriyom tamam mı?
ö2: zıbar artık a.q
akabinde bir koşu markete gider, birkaç paket makarna, 2 ekmek ve 2,5 litre kola alır. aldıklarını geri dönüp eve bırakır ve çocukların üstünü örtüp oradan sessizce uzaklaşır.
her ne kadar aç sefil öğrenci tipleri olsakta evde kendime ait bir adet laptop*, 1 adet dslr fotoğraf makinası*, 1 adet esp b1006 6 telli bas gitar * bir adet el yapımı perdesiz bas gitar 5 telli* ha bunlara rağmen bak çepte bir kuruş varmı yok. mutfağa gitsen küflenmiş makarna, jöle kıvamına gelmiş hazır çorba, yine küflenmiş peynir bulursun ama yinede giren hırsız normal bir evde bulamayacağı serveti kaldırabilir.
hırsızın bile içini sızlatacak durumlarla karşılası muhtemelen olaydır. erkek öğrenci evi ise dağınıklıkta sınır tanımaz. hırsız girdiği evde hiç birşeyi bulamaz. bu yüzden olsa gerek ararken evi bir güzel düzene sokar. sabah kalkan ev ahalisi ise dağınık evin düzenlendiğini görünce paniğe kapılır. çünkü eve hırsız girdiği hemen anlaşılır.
hırsıza büyük ihtimalle yazık lan bari deyip evi biraz toplamasına çıkarkende önceki günün hasılatını (en azından bi paket sigara) birazını masaya bırakmasına neden olacak durum.
hırsıza acıma sebebidir.
arkadaşlarımın yaşamış olduğu bir olayı anlatayım;
ev o gün tıklım tıklım, parti mi vermişler ne halt etmişlerse yerlerde akraba olacak biçimde yatanlarmı dersin, tek koltukta uyuyanlarmı.
hırsızında talihsizliği işte başka ev mi yok sen buraya giriyorsun?
birinci kat olması sebebiyle kolayca balkona çıkan hırsız açık olan kapıdan henüz adımını atmıştı ki o da ne! yerde yatan insanları gördü. içinde "hay amnskm" çekerek başladı evi süzmeye. tam o esnada elemanlardan birinin telefonu ki eski 33 10 ları bilirsiniz, onun alarm sesi yankılanmaya başladı. tüm ev halkını uyandıracak şiddetle çalan telefonun sesini duyan hırsız o panikle kaçmaya çalışır. ama öğrenci evinde yok öyle elini kolunu sallayarak kaçmak, başına illaki bir gaspetlik gelmeden çıkamazsın o evden. yerde yatanlardan birinin kafasına takılan hırsız soluğu yerde alır. uyanan gençliğin kendisini s.keceğini düşünen hırsız bodoslama atlar balkondan ki ayağının kırıldığı tahmin ediliyordu. bildiğin göt korkusu yaşamış olan hırsızın o günden sonra mesleği bıraktığı yönündeki şakalarda hiç bitmedi.
hırzısı görenlerden birisine soruldu; "nasıl biriydi"
cevaba bakın; "valla uzun boylu ve esmerdi" karanlıkta ! esmer!
