Kendisi iyice yaşlanmaya başladığından artık ne oldum delisi olmuştur. Gündem de kalmak için yapmayacağı numara yoktur bu kadının. Sanatı ile gündeme gelsin diyeceğim ama o da kendisin de maalesef bulunmuyor.
1963 doğumludur. baba tarafından karslıdır. ankara'da,israilevleri'nde büyümüştür. çok genç yaşta,o sırada ankara'da öğrenci olan adanalı zengin bir ailenin oğluyla evlenmiş ve boşanmıştır. bu evlilik, 1983 yılında türkiye güzeli seçildiğinde tacının elinden alınmasına neden olmuştur, daha sonra..
reklam filmleriyle başladığı show business hayatında, sinema oyunculuğu ve şarkıcılık başta olmak üzere bir çok işte şansını denemiştir. tiyatro oyununda oynamış ve editörlüğünü yaptığı hülya diye bir dergi çıkarmıştır.
80'lerden bu yana içinde olduğu popüler kültürde giderek daha fazla yer kaplayan bir hale geldi ve medyanın gücünü 90'larda arttırmasını iyi değerlendirerek,türkiye cumhuriyeti tarihinde şimdiye kadar hiç bir gösteri dünyası insanının yakalayamadığı bir etkinliğe ulaştı. popüler kültür içinde halkla kurmuş olduğu bağ ve hatta çoğu zaman,'türkiye kadınına modellik etme' etiketi avşar'ın toplumsal konumunu güçlendiren unsurlardı.
ne oldum delisi olmaktan ve nostalji filmlerden gelen ünlülükten dolayı ne yaptığını bazen bilemeyen ve abartılı derecede saçmalayan "hülya avşar saçmalıkları." anlam verilemeyen olaylar arasında, gıcıklığında bilgisizliğinde üst sınırlarındadır kendisi.
yaşı kemale erdikçe durulurken çoğu insan, aksine yaş geçip iş bitmeye başlayınca iyice zıvanadan çıkanlar kümesinin üyesi.
kişileri değerli kılan, etrafındaki insanların ona hürmet etmelerini, ilgi göstermelerini-hayranlık duymalarını sağlayan şeyler karakteri, başarısı, bilgisi, sahip olduklarıdır. hülya avşar'ı "hülya avşar" yapan şey ne karakteri, ne başarısı ne de bilgisi. sadece ama sadece güzelliği. kaç kişi "hülya avşar falanca programda karşısındakileri zekasıyla-bilgisiyle şamar manyağı yaptı", "hülya avşar'ın x filmindeki oyunculuğu unutulmaz. kadın amerika'da doğsa her yıl oscar'a aday olurdu" diyebilir? cevap veriyorum; hiç.
yaş ilerleyip 50'lere dayanınca cami de yıkılıyor, mihrabın da şakülü kaymaya başlıyor. dolayısıyla güzellik gitmeye başlayıp da ilgi-talep azalınca bu sefer dikkat çekmenin başka yolları aranmaya başlanıyor. tütüyle tenis oynanıyor mesela.
kısacası; yavaş yavaş tv'lerden çekilmesi gereken kişidir kendisi. bunca yıl bu halk yeterince sabretti tuhaflıklarına, milletin orasını burasını mıncıklamasına, "en güzel benim, başka güzel yok" tavırlarına, yapmacık oyunculuğuna. çekilsin ve kazandığı paraların keyfini sürsün.