dişçim yapmış, ertesi sabah da bana anlatıyor. bi akıllı da beni bulmaz ki zaten. berberim de yeni aldığı su yatağında yattığı ilk gece her tarafı kusmuk yapmış. deniz tutuyormuş beyefendiyi. (bkz: öyle deniz tutmak ki su yatağında bile kusmak)
''ulan salak ayyaş! sabaha kadar her boku karıştırarak içersen tabi kusarsın. suç yatakta mı sende mi?'' dedim; hem utandı hem sevindi. bok gibi para vermiş yatağa kullanamayacağım diye üzülüyordu.
neyse biz dişçimize dönelim;
-ooo kamil abi hoşgeldin, sen uğramazdun bana, ne iş?
+ulan bana mavra yapma, daha dün telefonlaşmadık mı benim kanal için?
-bozma işte usta ya, muhabbete girmeye çalışıyoruz işte. otur bak sana anlatacaklarım var. aç ağzını da!
+anlaşıldı, yine bi gerizekalılık yaptın, küfretmeyeyim diye kanal tedavisini yaparken anlatacaksın. oldu hadi peki!
-abi, bizim yatak odasında gıcırdayan bi parke vardı,(dızzzz) dün yağladım onu,(dızzz) yemek yağıyla. (dızzz)
