günün şiiri

entry3080 galeri300 ses2
    261.
  1. şimdi sen, sinemaya gider film de izlersin onunla..
    işıkları da kapatırlar..
    ve ışığa olanın aynısı, bilincime olur..

    ayıptan ve utançtan konu açılır herhangi bir sahnede,
    zihnimin herhangi bir yerinde bir yara soyunmaya başlar,
    utanırım..
    terbiyem müsade eder bu kez.
    filmin sonunda sana olanın aynısı ,hayatıma olur.
    neyse işte öyle..

    diyip elini tuttum..
    ucundan tuttum yanmakta olan ne kadar madde varsa,
    sesimi tuttum, sesimi yuttum, yutkundum...
    zor olsada söyledim, abi piçsin..
    iki kardeştik, babam evin tek orospu çocuğuydu..
    neyse işte öyle..

    tetiği çek.
    lütfen..
    bana olanın aynısı,
    benim olmayana olur..
    tetiği çek, lütfen.
    çok uykum var ve
    sadece düş görmek istiyorum...
    ağzımın arasında bir pankartın ipleri...
    git gide tükeniyorsun..
    üzülüyorum.
    çok üzülüyorum...

    - artık bitsin.
    hayvanların nesli tükenmemeli..

    ***

    eve ekmek parası götürürken sokakta,
    yakışıklı görünüyordu orospular.
    güzeldi piç,
    seksiydi hayat,
    hey.
    hat.

    " bahar gelmiş..
    akıl hastanesinin bahçelerine..
    ve montumu verin diyip, alıp giyip dışarı çıkmışım... "

    bir adım sonra ayrılmışız,
    bir sesi, gürültüden ayırmak gibi...

    işıklar kapanmış..
    bilincimde..
    üstümde mont sandığım deli gömleğiyle..
    neyse işte öyle..

    annesi öldüğünde selasını kendi verenler gibi,
    yüksek bir minareden,
    adını duymak istemiyorum sadece.
    ölüm kabul edilir illaki.
    sen öldüğünde selamı ben veririm, kabullenirim selanı..
    gözyaşları birikir, sel anı yaklaşır, adın okunur,
    neyse işte öyle..
    onunla sinemaya gitme..

    Panşehi gökhaninesi
    2 ...
  2. 261.
  3. Sen bu şiiri okurken
    Ben çoktan bu şehirden gitmiş olacağım
    Artık ne özlemlerimi duyacaksın bıçak yarası
    Ne de telefonların çalacak gece yarısı
    Ve bu zavallı yüreğim olmayacak artık
    Kaprislerinin hedef tahtası..
    Seni sana
    Beni bir akıl hastanesine
    Bırakıp gideceğim bu şehirden

    Nasılsa kavuşamadım sana
    Nasılsa dudaklarının kıyısına varamadım
    Nedense bütün çıkmaz sokaklar adresim oldu
    Ve nedense bütün kırmızı ışıkları üzerime yaktın
    Ne yaptımsa
    Bir türlü sana yaranamadım
    Artık adressiz
    Işıksız
    Ve öylesine ıssızım
    Dünlerin kadar eskiyim
    Verdiğin acılar kadar paslıyım
    işte çıkıp gidiyorum hayatından
    Nasılsa fark etmez senin için
    Belki çok şanslı
    Belki de en yaşlıyım..
    Artık
    Pusulam hasreti
    Saatim yalnızlığı
    Ve takvimler sensizliği gösteriyor bana
    Neylersin
    Yolcu yolunda gerek
    Belki bundan sonra
    Belki senden sonra
    Adam olur bu ''asi yürek''
    Ve dersini alır da bu sevdadan
    Bir daha
    Boyundan büyük denizlere
    Asılmaz kürek

    Yarın bu saatlerde
    Ben yollarda olacağım
    Sen kimbilir kaçıncı uykunda
    Masal mavisi bir rüyada
    Ve elbette o korsan yüreğin
    Yine pusuda
    Oysa
    ilk defa sesimi duymayacaksın
    Sitemlerin sahipsiz
    Soruların cevapsız kalacak
    Belki ilk defa içini kemirecek yokluğum
    Tanımadığın bir korku içini saracak
    Ve ilk defa kendinle hesaplaşacaksın
    Ne oldu?
    Ne oluyor?
    Ne olacak?
    Sonra
    Bir gözün kör
    Bir kulağın sağır
    Bir ayağın kırık
    Bir kolun kesik
    Düşeceksin yollara
    Yani baştan başa yarım
    Yani baştan başa eksik
    Bütün duvarlar üstüne yıkılacak
    Belki ilk defa
    ''Unutuldum'' diyerek için sızlayacak
    Ve sen bu şiiri okurken
    Ayrılığımız çoktan başlamış olacak
    Belki de son tesellin
    Sana yazdığım ''bu son şiir'' olacak
    Ve kimbilir
    Unutulmuş bir gecenin tam ortasında
    Başucundaki bir radyoda
    Uykusuz bir şair yüreğini çınlatacak
    Ve bir daha fısıldayacak kulaklarına
    Sana adanmış bu satırları.*
    ''Bütün şehirler uyur
    istanbul uyumaz
    Ve birgün
    Bütün sevenler unutur seni
    Ama ''bu şair yürek''
    asla unutmaz..''
    0 ...
  4. 262.
  5. 263.
  6. Saçların uçuşurdu rüzgardan.
    Yanından seni seyrederdim.
    Güneş yakardı,deniz yanardı..
    Sen konuşurdun,dinlerdim.

    Gülerdin..
    Susardın,düşünürdün.
    Benimle el ele yürüdün..
    Yol biterdi.

    Görmezdim seni..
    Zaman yıl yıl geçerdi.
    Uzaktan,çok uzaklardan
    Seni seyrederdim.
    2 ...
  7. 264.
  8. sakali saçi kadar uzun, saçi sakalindan kisa.
    0 ...
  9. 265.
  10. tüm şehrin elektrikleri kesilse,
    kimin niyeti nedir anlasak.
    0 ...
  11. 266.
  12. Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır
    Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor
    Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini
    Ormanların en kuytusunu sende görmekteyim
    Senden kopardım çiçeklerin en solmazını
    Toprakların en bereketlisini sende sürdüm
    Sende tattım yemişlerin cümlesini
    Desem ki sen benim için,
    Hava kadar lazım,
    Ekmek kadar mübarek,
    Su gibi aziz bir şeysin;
    Nimettensin, nimettensin.
    Desem ki...
    inan bana sevgilim inan
    Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
    Ve soframda en eski şarap.
    Ben sende yaşıyorum,
    Sen bende hüküm sürmektesin.
    Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
    Rüzgarla nehirlerle, kuşlarla beraber.
    Günlerden sonra bir gün,
    Şayet sesimi fark edemezsen
    Rüzgarların nehirlerin kuşların sesinden,
    Bil ki ölmüşüm.
    Fakat yine üzülme müsterih ol
    Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini
    Ve neden sonra
    Tekrar duyduğun gün sesimi gök kubbede
    Hatırla ki mahşer günüdür
    Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
    2 ...
  13. 267.
  14. GÜL
    Gülün tam ortasında ağlıyorum
    Her akşam sokak ortasında öldükçe
    Önümü arkamı bilmiyorum
    Azaldığını duyup duyup karanlıkta
    Beni ayakta tutan gözlerinin

    Ellerini alıyorum sabah kadar seviyorum
    Ellerin beyaz tekrar beyaz tekrar beyaz
    istasyonda tiren oluyor biraz
    Ben bazan istasyonu bulamayan bir adamım

    Gülü alıyorum yüzüme sürüyorum
    Her nasılsa sokağa düşmüş
    kolumu kanadımı kırıyorum
    Bir kan oluyor bir kıyamet bir çalgı
    Ve zurnanın ucunda yepyeni bir çingene

    CEMAL SÜREYA
    1 ...
  15. 268.
  16. Soğuk bir gökyüzü adadım
    yüzüm sessizliğe dönük
    biraz evvel aşk bana gelmişken
    karlar içinde umutlar adadım
    üşüyen bedenin için
    ilkbahar bakan gözlerine.
    0 ...
  17. 269.
  18. Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
    bütün iş Tahir’le Zühre olabilmekte
    yani yürekte.

    Mesela bir barikatta dövüşerek
    mesela kuzey kutbunu kefe giderken
    mesela denerken damarlarında bir serumu
    ölmek ayıp olur mu?

    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

    Seversin dünyayı doludizgin
    ama o bunun farkında değildir
    ayrılmak istemezsin dünyadan
    ama o senden ayrılacak
    yani sen elmayı seviyorsun diye
    elmanın da seni sevmesi şart mı?
    Yani Tahir’i Zühre sevmeseydi artık
    yahut hiç sevmeseydi
    Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

    Nazım Hikmet.
    0 ...
  19. 270.
  20. hiç bir vakit tam karanlık değil gece,
    kendimde denemişim ben.
    kulak ver dinle
    her acının sonunda açık bir pencere vardır,
    aydınlık bir pencere,
    hayal edilecek bir şey vardır,
    yerine getirilecek bir istek,
    doyurulacak açlık,
    cömert bir yürek,
    uzanmış açık bir el,
    canlı canlı bakan gözler vardır.
    bir yaşam vardır, yaşam,
    bölüşülmeye hazır...

    paul eluard
    0 ...
  21. 271.
  22. Yalnızlığım Sana emanet ,
    gözlerinde görmüştüm düşümü sanki ,
    gözlerine kilitli kalmıştım …
    Kelebekler uçuşurdu gözlerinde ,
    ama unutmuşum kelebeklerin ömrü bir günlük olurmuş
    0 ...
  23. 272.
  24. Hangi çiçek diğerini sarı açtı diye ayıplar
    Hangi kuş farklı ötünce diğerine yasak koyar
    Derisinden, dilinden ötürü öldürülüyor insanlar
    Ah insanlar, her şeyi bulup kendini bulamayanlar...
    0 ...
  25. 273.
  26. ibrahim sadri - özledim.

    0 ...
  27. 274.
  28. çatal yüreğimle türkülü yollara
    dustum ki o kadar olur...
    seke seke ben geldim
    sike sike gidiyorum...

    can yucel
    4 ...
  29. 275.
  30. Gideriz, nur yolu izde gideriz,
    Taş bağırda, sular dizde, gideriz,
    Bir gün akşam olur, biz de gideriz,
    Kalır dudaklarda şarkımız bizim...

    necip fazıl kısakürek.
    0 ...
  31. 276.
  32. ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
    Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
    Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
    Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
    Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
    Bu evleri atla bu evleri de bunları da
    Göğe bakalım

    Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
    inecek var deriz otobüs durur ineriz
    Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
    Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
    Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
    Herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam
    Herkes yokken biz oluruz biz uyumıyalım
    Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
    Beni bırak göğe bakalım

    Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
    Tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum
    Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
    Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
    Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
    Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
    Bana dönesin diye bir bir kapattım
    Şimdi otobüs gelir biner gideriz
    Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
    Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
    Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
    Durma kendini hatırlat
    Durma göğe bakalım.
    0 ...
  33. 277.
  34. özdemir asaf' tan ;

    - herkes fazlasıyla sevmiş,
    ben eksikleriyle sevdim oysa...
    1 ...
  35. 278.
  36. Rauf Denktaş'a

    Rauf Denktaş dön geri,
    Bil nimetin kadrini,
    Küffar içirir zehrini,
    Şehitler şahlanacak,

    Şehitler ruhu mükadder,
    Biz kan can verdik derler,
    Komutanı o erler,
    Şehitler şahlanacak,

    Seni bastırırlar faka,
    Rumlarda olmaz şaka,
    Ellerine verme yaka,
    Şehitler şahlanacak,

    Onlar bize hor bakar,
    Meydana neler neler çıkar,
    Kan oluk oluk akar,
    Şehitler şahlanacak,

    Toprak verme bir karış,
    Millete sorup danış,
    Sonu pişmanlık bu iş,
    Şehitler şahlanacak,

    Bırak Rumlar peşini,
    Uçurma devlet kuşunu,
    Rahatça ye ekmeğini aşını,
    Şehitler şahlanacak,

    Rumlarla ortaklaşma,
    Başına belalar açma,
    Ne oldu deyipte şaşma,
    Şehitler şahlanacak,

    Türkiye karen torun,
    Bağlatma elin kolun,
    Çıkmasın acı sonun,
    Şehitler şahlanacak,

    Müslümana dost yine müslüman,
    Gayrilere eyleme sakın güman,
    Yanılıp yenilme aman ha aman,
    Şehitler şahlanacak,

    Meftuni dede istirham eyler,
    Sözlerin samimi deruni söyler,
    Görelim mevla neyler,
    Şehitler şahlanacak... * *
    1 ...
  37. 279.
  38. bir tren vagonunun, buğulu camına çizilmiş gibisin
    seyrediyorum seni
    ve şeffaflığında kaybolan gölgeler arasında
    kayıp istanbul silüetleri
    tren bu haliyle duygulandırıyor adamı
    ve ne zaman duygu ile güzellik karışsa
    ya öküz
    ya aşık olurum..
    2 ...
  39. 280.
  40. Yağmur yağıyor Olric, ıslanıyor etraf ağlasak kimse anlamaz değil mi ? Anlamaz efendimiz. Anlasa ne olur ? Utanırız efendim..! Sevmeyi göze alan utanırmıymış Olric.

    sevelim mi olric?...
    sevmek nedir efendimiz?
    sevmek vazgeçmektir olric..
    vazgeçtiyseniz sevelim efendimiz...

    Keşke nedir Olric? Hatalarımız efendimiz. Çok mu hata yaptık? Keşke diyecek kadar efendimiz.

    En tehlikeli kelime nedir olric ? -Ama'dır efendim bana göre-Neden olric ? -Önceden söylenen her söylemi veya kelimeyi öldürür! Mesela, Seni seviyorum ama gibi.

    Ne çok şey biliyor bu insanlar Olric ? Herkes işine geleni biliyor efendimiz.

    Daha kaç kez ıskalayacağız hayatı Olric? Oklarımız bitene kadar efendim

    - bakkal amca uzayda hayat var mı?
    - yok tadelle var veriyim mi?
    - ver !!

    Yalnızlığı çok seversek, bir gün o da çekip gider mi?

    Biliyor musun Olric, benim bir çok dostum var. Görüyorum efendimiz, Hepsinin sırtınızda izleri var
    2 ...
  41. 281.
  42. yar dedik açtık gönül kapısını.
    al dedik kalpte senin kes al yarısını.
    yaranamadık abdal olduk dost bellidik gece yarısını.
    ben böyle hayatın sikeyim derdini tasasını.
    0 ...
  43. 282.
  44. Adedi devir
    sıfır.
    Şehir
    sustu
    Kenetlendi nokta nokta şehrinin
    asfalt-beton çenesi:
    bin dokuz yüz nokta nokta senesi
    nokta nokta
    ayında…
    Cadde boş.
    bir uçtan bir uca koş.
    Cadde boş
    bomboş
    cebim gibi…
    Kesildi akmıyor su…
    Ne bir motor uğultusu
    ne dönen bir tekerlek var.
    Rüzgar:
    sürüklüyor asfaltta Mister Ford’un adını:
    duvardan kopan renkli bir ilan kadını
    kaldırımda savuruyor..
    Üç adam
    Üç adam duruyor:
    Birincinin kolunda kırık bir
    keman var,
    ikincinin başında silindir
    sırtında frak,
    üçüncü kıllı bir maymun gibi çıplak..
    Sokak.
    Sokakta ıslık çalarak
    enseni kaşıya kaşıya
    geç karşıdan karşıya.
    Yok ezilmek korkusu..
    Ne bir motor uğultusu
    ne dönen bir tekerlek var..
    Rüzgar:
    çatıyor gitgide kara kaşlarını.
    Kesmiş düdük sesleri köşe başlarını.
    Üç adam…
    Üç adam duruyor
    ve bir sarhoş türküsünü söyliyerek
    topuklarını yere vuruyor..
    Caddenin ortasında bağırıp durmayın,
    topuklarınızı yere vurmayın,
    NAFiLE
    asfaltı getiremezsiniz dile! !
    NAFiLE
    konuşmaz sesini kaybeden şehir:
    okşamazsa eğer
    ONLARIN
    ceplerinde kilitlenen elleri
    bakır telleri..
    Üç adam:
    Üç adam duruyor:
    Birincinin kolunda kırık bir
    keman var,
    ikincinin başında silindir
    sırtında frak,
    üçüncü kıllı bir maymun gibi çıplak..
    Üç adam
    kayboluyor karanlıkta sallanarak..

    nazım hiktmet ran
    0 ...
  45. 283.
  46. seni saklayacağım inan
    yazdıklarımda, çizdiklerimde,
    şarkılarımda, sözlerimde.

    sen kalacaksın kimse bilmeyecek
    ve kimseler görmeyecek seni,
    yaşayacaksın gözlerimde.

    sen göreceksin, duyacaksın
    parıldayan bir sevi sıcaklığı,
    uyuyacak, uyanacaksın.

    bakacaksın, benzemiyor
    gelen günler geçenlere,
    dalacaksın.

    bir seviyi anlamak
    bir yaşam harcamaktır,
    harcayacaksın.

    seni yaşayacağım, anlatılmaz,
    yaşayacağım gözlerimde;
    gözlerimde saklayacağım.

    bir gün, tam anlatmaya..
    bakacaksın,
    gözlerimi kapayacağım..
    anlayacaksın.

    özdemir asaf
    0 ...
  47. 284.
  48. Devrim

    Temiz kalan tek yerdir devrim
    bütün bir yıl
    kirlenen duvarda
    ama görebilmek icin
    asıldığı çividen indirilmelidir
    yapraklari biten takvim

    Zorbalara direnmektir devrim
    bir çocuğun
    annesinin çantasından aldığı paraları
    altına gizlediğini
    söylememiştir dövülen
    hiçbir hali

    içinde yaşamaktır devrim
    dikiş kutusunun
    ve toplu iğneler gibi
    bir arada olmayı gerektirir
    karşı koyabilmek icin zulmüne
    makas denilen patronun

    Gece ışıklar arasında koşmaktır devrim
    ateş böceklerini
    yakalamak isteyen çocukların
    peşine takılır gün gelir
    yanıp sönen mavi ışıkları
    polis arabalarının

    Kağıt bir gemidir devrim
    bütün gemiler
    hurdaya çıksa da sonunda
    taşıdığı özgürlük şiiriyle
    batmadan yüzer nicedir
    dünya sularında

    Kim bilir kaç yunus görmüş
    kaç DENiZ GEZMiŞ...

    Sunay Akın
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük