spekülatif düşlerin spazmı var, stagflasyon önlemiydi sözümü kesme girişiminde bulunan herkeseydi radikal argolar. söyle ne zaman bitti aşka dair tangolar? her işte bir racon var.
Bana üç beş kardaş lazım.
Hepsi yanımda ayık ol ahpabım.
Bize arcantin fırtınası diyolar.
Ve de fırtına gibi estik lan.
Memleketin her köşesinde.
Ver dumanı hadi biter mi bu dertler.
Sardım cıgaramı sağlam bi duman.
Hadi başlıyoruz isyanqar.
Ses tellerimin isyanı.
Memleketinde yankılandı duymadın.
Bir gün beni arayıpta sormadın.
Sen bir gün adam yerine koymadın.
Ben sen gibilerine yolunu verdim.
Şimdi benden uzaklardasın.
Belkide böylesi en doğruydu.
isyan arcantinim kolordu.
Biz zirvedeyiz siz zırvalayın.
Zırvalayanlara aldırmıyoruz.
Dinleyenlerime bir şahane.
Zoruna gidenlere diss track olsun.
Patlıyo arcantin eller kollar.
Bir kat iki kat üç kat vur.
Vur diyonuz, vurmam mı gerek diyoruz.
Başkan patlat gitsin hadi.
Ben gece üç dört gibi söz yazıyorken.
Sen mışıl mışıl uykularda.
Ben sevdaları anlatmıyorum.
Dinliyosundur bu parçalarda.
Parçala diyolar, parçala parçala.
Ve de yazdığın her söz bum olsun.
Patlıyoruz arcantin hadi döndür bi kapak yine çap pat.
Geri vites olmadı hep ileri taktık.
Belkide bu yüzden kazandık.
Kimse kızmasın isyanqara.
Tüm gardaşlarıma selam olsun.
Duman duman sallanan bi memleket oldu Türkiyem, döndür gelsin.
Ülkemde bazı mevzu yasaklı.
darbeler yesen de yüreğine, affetmek en asil intikam.
varsa bir duvar dayan, yoksa bir duvar yarat,
karanlık olduğunda mumdan bir güneş yarat,
kanatların kırılmasın, umutların nicesi 24 karat.
...
sersefilse duygular ömrün yarısı yalpalar,
zamanda doğar o anlar ya da bir anda yok olurlar,
kalleş olsa dahi bir an için o yadigar dostlar,
etme ses ve affet, bir gülücük haşlar,
bir hüsran aldı, can hicranla kanar.
iskeletler diyarında bir et parçasıyım, varımı yoktan aldım
gözlerimde kan kırmızı hüzün, hazan
fidanın boynu bükük
masumluğun sahte evreninde bir yabancı, yüzünde sahte gülücük
kim bilir?yanaklarına kondurulan sessiz öpücük,
ve geride kalan ıslak bir ölüm, yarısı büyük
tren yolunda ölümü arayan genç kızın bulamadığı huzur incisi
kimlere satıldı?
avluya bırakılan gelecekleri yarınlarım zebanilere satti,
mıknatısla mutluluk arayışları başladı
gazeteler onu yazdı, kemikleri sızlayamadı
külleri bir avuçtu, üvey annesi diri diri yakmıştı
alay konuları, karanlık çöktüğünde ciddiye alındı
ölümün 7. katından 2 sevgili kendini attı
ufacık simgelerde saklıydı soğuk ölüm
yine de 3. gün kasabada karagün ağardı
15 yaşında bir çocuk kayboldu tecavüz cehenneminde,
yağan bir kızdı, dağın tepesinde
teslim etti ruhunu tanrıya zoraki
cennet katında kocasız bir gelin oldu
bitkin yaşamakla birlikte bitkin ümitler geldi ardı ardına
bitkin beklentilerden ibaretti umut yarınları
soyut bir yüz aynada aksederken yüzüne,
kimsin demeye dilim varamadı…
Görüyorum, her şeyimiz bitmiş
Yüzünden aşk, gönlünden hevesin gitmiş
Yüreğim karlı dağların dibinde yer etmiş
Cebimde hayat kırıklığı yuvamı dar etmiş.
Bugün gittin de peki yarın, neden unuttun dönmeyi?
Bi kazma bi kürek bulup beni kalbine gömmedin ya,
Ne yapayım ben şimdi sen olup hemen ardından ölmeyip?
Sanırım anlamıyosun ya da ben yetersizim.
Yok saydığım her gün içten içe fetheder bizi.
Ben gittikçe uzaklaşıyorum tarihe tezat.
Ona en yakın olandır tüm kulların en kedersizi.
Beni tercüme edemez sana kulların en edeplisi.
içimde var olduğunu biliyosun da acaba ne denlisin?
Gel artık.