Çolpan : Venüs
Yertinç : Dünya
Kızıldız : Mars
Erendiz : Jüpiter
Sekendiz : Satürn
Neptün, Merkür, Uranüs ve Plüton gezegenleri bilinmediklerinden veya diğer gezegenlerle karıştırıldıklarından dolayı Türkçe yerleşmiş kullanımları mevcut değildir.
Hastayla hekim arasında kurulan ilişkinin içine zamanla mutlaka duygular da karışır. Buna “transferans” denir. Bu iki taraflıdır; bu duygular negatif de olabilir, pozitif de.
70'lerde Renaultlar piyasaya ilk çıktıklarında sağ aynasız çıkıyordu fabrikadan. Alan kişi ilk önce sağ aynayı taktırıyordu. Polis arabalarına kimse cebinden ayna taktırmadığı için sivil polis araçları hemen belli oluyordu.Bu yüzden polislerin adı argoda 'Aynasız' olarak kaldı.
Şair Cemal Süreyya, arkadaşı Süreyya Evren ile girdiği bir iddiayı kaybetmiş ve soyadındaki "y" harfinin birini Süreyya Evren'e vermiştir. Şair adını Cemal Süreya, arkadaşı da Süreyyya Evren şeklinde değiştirmiştir. Cemal Süreya bu iddiayı okurlarına ''Elma'' isimli şiirinde açıklamıştır.
Mart aynın ismi roma savaş tanrısı martius’tan gelmektedir. Martius kelimesi Latincede Morte yani ölmek fiilinden türetilmiştir. Romalılar bu ayda savaşa başlamanın Uğur ve başarı getireceğine inanıyordu. Bu kelime Farsça üzerinden Türkçeye mert olarak geçmiştir. Ölümü göze alacak kadar cesur anlamında.
Eski Türkçenin en güzel kelimelerinden biri de ateş anlamına gelen “od”dur.
Göçebe toplumda çadırlar o insanların eviydi ve bu Çadırlara otağ ismi verilirdi. içerisinde ateş yanan yer anlamında. Bu kelime günümüzde evin her bölümü için kullanılan “oda” kelimesine dönüşmüştür.
Veba salgını sırasında Venedikliler limanlarına gelen gemileri kırk gün boyunca tecrit altında tutup karaya ayak basmalarını engellerdi. Bu olaya dillerinde kırk anlamına gelen “cuaranta” kelimesinden türettileri “cuarantina” ismini verdiler. Bu kelime günümüze karantina olarak geldi. Yani bizdeki kırkı çıkmak, kırklamak tabiriyle hemen hemen aynı anlamdadır.
muzaffer sherif’e göre insanlar, belirli bir durumda diğer insanların davranışlarını gözleyerek ortama/duruma ilişkin çıkarımlar yaparlar ve uygun/geçerli davranışlar yelpazesini içeren bir atıf çerçevesi oluştururlar. bu atıf çerçevesi daha sonra uygun belirsiz durumlarda kullanılmaya devam eder ve böylece normlar oluşur ve sürdürülür.