güne bir bilgi bırak

entry246 galeri51
    101.
  1. bim'den sıkma vaadiyle aldığım portakalın 14 tanesinden ancak 2 bardak su çıkarabildim.
    4 ...
  2. 102.
  3. Savaşlarda teslimiyet sembolü olan beyaz bayrak ilk olarak ms 2.yy’da Çin kaynaklarında karşımıza çıkıyor. Çinliler savaş sonrasında matem tutmak için beyaz elbiseler giyerlermiş. Daha sonra romalı tarihçi cornelius Tacitus savaşta rehin alınanlara beyaz boyalar sürüldüğünü ve bunun “size zarar vermeyeceğiz” anlamı taşıdığını yazar.

    1625’te kabul edilen “savaş ve barış yasası”nDa beyaz rengin tarafsızlığı simgelediği karara bağlanır. 1899 ve 1907 lahey sözleşmelerinde beyaz bayrak teslimiyetin sembolü olarak kabul edilir ve günümüzde bu bayrağı uygunsuz kullanmak savaş suçu olarak kabul edilir.
    3 ...
  4. 103.
  5. erkek milleti olarak harbi çok safız . tabii bu genlerde var.
    1 ...
  6. 104.
  7. dünyanın ilk borsa binası ms 4.yy’da kütahya’da inşa edilmiştir.

    dönemin roma imparatoru diclotian, enflasyonla mücadele etmek için çeşitli ürünlerin fiyatını taşa kazıtıp bir liste yaptırmıştır.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1939026/+
    5 ...
  8. 105.
  9. Kebe/gebe kelimesi eski türkçede “şişmek” anlamına geliyor. Karnı şiştiği için hamile bir kadına gebe dendiği gibi ölen kişinin bir süre sonra karnının şişmesinden dolayı “gebermek” fiili türetilmiş. Hem Doğum hem ölüm aynı kökten.
    6 ...
  10. 106.
  11. 5 Aralık 1934’te kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanıyan kanun kabul edildi. 1935’te kadınların katıldığı ilk genel seçimlerde 17 kadın Meclise girdi. Türkiye, parlementodaki %4,5’luk kadın temsil oranıyla dünyada 2.sırada yer aldı.
    2 ...
  12. 107.
  13. 108.
  14. Zebralar yumuşak huylu görünmelerine rağmen asla ama asla evcilleştirilememiştir.
    1 ...
  15. 109.
  16. Denizanalarının kalbi ve beyni yoktur.
    Şahsen yakıştıramıyorum ben bir anneye böyle olmayı.
    1 ...
  17. 110.
  18. kahvenin varlığı henüz bilinmiyorken bu rengi ifade etmek için “kongar” yani kestane rengi kullanılırdı. kestane rengi saça da “kongral” denilmekteydi. bu sözcük zaman içerisinde dilimize “kumral” olarak yerleşti.
    8 ...
  19. 111.
  20. Ortalama bir insan, ömrü boyunca dünyanın çevresini yaklaşık üç defa dolaşacak kadar yürür.
    1 ...
  21. 112.
  22. anadolu insanı’nın kullandığı türkçeyle genelde dalga geçirilir ama türkçenin tarihi anadolu insanının sözcük dağarcığında saklıdır. mesela,

    yukarı yerine yokarı derler ki göğün sınırsızlığını anlatmak için bu kelime “yok” kökünde türemiştir. aynı şekilde “şu” yerine “şo” derler ki kelimenin aslı “şol”dur. patlıcana “badılcan” derler ki kelimenin aslı “badincan”dır.
    6 ...
  23. 113.
  24. Eski zamanlarda denizciler bitkisel şeyler tüketmeyip sadece et ve balık yediğinden dolayı uzun süre hasta kalıp sonunda ölürmüş.
    Bir gün, hasta denizciler bir ada köyüne varmış ve burada köyün yaşlıları ona bitkilerden ilaç yapıp yedirmişler ve sebze meyvelerle beslemişler.
    Denizcilerde iyileşme görülmesiyle birlikte insan yaşamı için vitamin ve mineralin önemi ortaya çıkmış.
    12 ...
  25. 114.
  26. 115.
  27. 116.
  28. ilginç bir şekilde “köpek” ve “köpük” sözcüğü aynı kökten türemiştir. eski türkçede “köp” sözcüğü kabarmak, büyümek anlamlarına gelmektedir. muhtemelen bu isim köpeklerin gerginken tüylerini kabartmasından dolayı onlara verildi.
    3 ...
  29. 117.
  30. insanı Elbisesine Göre Karşılar, Bilgisine Göre Uğurlarlar.
    1 ...
  31. 118.
  32. Evlerin güney cepheleri kuzey cephelerine göre daha sıcaktır.
    0 ...
  33. 119.
  34. Mokka/mocha diye bildiğimiz kahve Yemen'de bir şehir adı.
    0 ...
  35. 120.
  36. Paleotik çağ;
    - duvarlarında bulunan hamile kadınların ve hayvanların kil modelleriyle ünlü,
    - düşünce ve mantığa değer veren,
    - incelikle boyanmış çömlekler,
    - kendinden daha büyük ve güçlü hayvanlara meydan okuyan paleotik insanlar,
    - ritüel ve genç avcıların rütbe atlama törenleri ile bilinen,
    - yaşlıların bilgi ve deneyimlerini genç insanlara aktarma çabasının gözlemlediği,
    - yeri gelince kendilerinin en kötü düşmanları olan yani insan eti yiyen yamyamlara sahip olduğu bilinen

    Vahşi, tehlikeli ve ilgi çekici bir çağdır.
    6 ...
  37. 121.
  38. Mor lahanayı kaynatıp suyunu turnusol kağıdı yerine kullanabilirsiniz.

    Limon suyuna damlatırsanız pembe, amonyak'a damlatırsanız mor-mavi renk elde edersiniz.

    Her türlü asit-baz üzerinde denenebilir.
    4 ...
  39. 122.
  40. eski türkçede “gömlek” ve “gönül” kelimeleri arasında ilginç bir bağlantı vardır.

    bu kelimelerin ilk halleri sırasıyla “könglek” ve “köngül”dür. köngül kelimesi göğüs anlamına da gelir. bu kelimeye gelen -ek eki, kelimeye “göğsü örten” anlamı katmıştır. köngülek > könglek > gömlek.
    5 ...
  41. 123.
  42. türkçedeki kolonya sözcüğünün kökeni köln şehrinin fransızcada “colognia” olarak geçmesine dayanıyor.

    tarihi macarlara kadar uzanan kolonya bugünkü halini ilk defa köln şehrinde alarak köln suyu anlamına gelen “eau de colognia” adıyla piyasaya sunulmuştur.
    4 ...
  43. 124.
  44. 125.
  45. Kavede, lütfen bir çay alabilirmiyim derseniz çayınız daha çabuk gelir.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük