kimdir bu? ertuğrul özkökmüş kendisi.
malum son içki düzenlemesinden sonra standart gelişen refklesin bir ürünü olarak beyan edilen aforizmalardır.
bizim için tek kelimeyle (bkz: mal beyanı)dır.
dini konuda ahkam kesmenin daniskasıdır.
kafama göre takılırımın kamuoyuna vurumudur.
kişinin aleni yaşantısı zaten inanç kriterlerinin ne ölçüde olduğunu belli eder. ayrıca belirtmesine zaten gerek yoktur.
eyy... özkök! sizin içkiyle olan ilişkinizin bir sizin zihni yapınızda karşılığı(algısı) vardır birde hak nezdinde karşılığı vardır, bunları karıştırmamak gerekir.
kişinin allah ın yasakladığı bir fiili(haram) işlemesi birşeydir bunu aleni işlemesi ve de işlediği bu fiilde kendini savunabilmesi başka başka birşeydir. günahta aleniyet kişinin kendini uçuruma atması gibi birşeydir.
tarih boyunca yoldan sapmış milletlerin en bariz özellikleri işledikleri günahlarda aleniyete dökmeleridir. ve bu hatalar noktasında kitlesel yapıya bürünmeleridir. hal böyle olunca toplumsal kontrol yapısı zarara uğrar ve ıslah güçleşir.
işte bu noktadan sonra eski kavimlerde toptan helak olunma cezaları o toplumlara verilmiştir. (bkz: ad kavmi) (bkz: semud kavmi) (bkz: lut kavmi) gibi.
peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Ümmetimin hepsi Allah taralından affolunmuşlardır. Yalnız açık günahkarlar değil. Bu günahkâr delilerden öyleleri vardır ki, geceleyin bir günah işler. Allah (c.c.) geceleyin işlediği bu günahı setretmiştir. Ancak buna rağmen, o şahıs kalkar sabahleyin arkadaşına "Ben geceleyin şöyle şöyle işler yaptım." diye anlatır. Hâlbuki Rabbi onun bu hâlini örtmüş ve öylece sabahlamasını nasip buyurmuştu. O ise artık Allah'ın örttüğü bu perdeyi açmış bulunuyor."
ertuğrul özkök ayrıca yasakların toplu işlendiğinde kendi kafasına göre meşrulaşabileceği fehmine kapılmaktadırki bu tam tersine toplumun çöküşünün en kolay yoludur.
özkök hedef saptırmada çok başarılı ayrıca.
içki düzenlemesiyle amaçlanan sağlıklı toplum iken sanki içki içenlerin ayrıştırılması hedefleniyor gibi hiçbir mantığa sığmayan yaklaşıma girmekte.
birisine "şu senin yaptığın yanlış" dediğimizde bunun doğru olanınıda belirtiyorsak karşıdakinin "sen beni ayrıştırmaya çalışıyorsun" yaygarası koparmasına gerek varmıdır. hatayı terketmemek/edememek adına söylenen hatayı hata olduğunu bile bile sahiplenmek birde üstüne karşıdakini olur olmaz suçlamak hangi mantığa sığar.
yok "hepimizi çuvala doldurun denize atın"lar falan söylemiş.
gerçek müslümanın kimseyi dışlama amaçı olamaz aksine ulaşabildiği herkesi doğruya davet etmesi olur.
inadına içileceğini beyan etmek kime isyandır onu bir düşünmek gerekir.
olayın en önemli boyutu eğer bir müslüman gözüyle bakıyorsanız dünya-ahiret/din-dinayet boyutu vardır. alkol kişinin önce dünyasını sonra devamında ahiretinin berbat etmektedir.
şimdilik yazdıklarımız çerçevesinde alkol gibi bir zararın savunucusu olabildiği için toplum önündeki bir kişinin bu savruntularını kınıyoruz.
toplumda "inadına içiciler" gibi bir oluşum başlarsa şaşmayı ki, insanın işlediği yanlışlar, doğruların karşısındaki inadıdır. (bkz: redrack)
inadına faiz yiyiciler, inadına münafıklaşanlar, inadına kopya çekenler, inadına ihaleciler, inadına iddaacılar, inadına kendini ora bura nikahlayanlar, inadına onu bunu peygamber ilan edenler, inadına abd ile müslümanlar aleyhine birleşenler yanında inadına içmek sonuçları daha hafif bir günahtır.
