porno izliyorlar yasaklayalım. kürtaj yapıyorlar yasaklayalım, kızlı erkekli yaşıyorlar yasaklayalım, mayo ile spor yapıyorlar yasaklayalım, içki içiyorlar yasaklayalım
günah işleme özgürlüğümüz hüloğ. nerde hüloğ.
adamlar günah işlerken bile kendilerine öncelik istiyorlar. hırsızlık yaparken istedikleri gibi.
akp rize milletvekili metin külünk sayesinde haberdar olduğumuz özgürlük.bu da demek oluyor ki herkes istediği haltı yiyip sonra "ben günah işleme özgürlüğümü kullandım" diyebilir.
cezalandırma ile son bulur. şimdi bir milletvekili çıkar; parti başkanına şirin görünmek adına birşeyler yapayım der; bir haber kanalından da teklif gelince atlar gider. sonra önce sıçıp sonra sıvar.
eminim ki bülent arınç bu arkadaşa gerekli ayrı vermiştir.
söyleyen * ne kullanılıp söylendiyse ondan istediğim söz.
sarhoş felsefesi gibi lan,
yazacam hepsini anlayan varsa anlatsın ne diyo.
-bakın burada çok önemli bir ayrıntı var, allah insana günah işleme özgürlüğü vermiştir ve insana günahsızlık taleb etme hakkı vermemiştir. af dileme hakkı vermiştir af dileme hakkıyla beraber günah işleme özgürlüğü vermiştir.
spiker: herkesin günahı var yani.
-evet. tabii ki. ve o günahın üzerinden insana bakmamıştır. yargılama hakkı kendine aittir affedip etmeme kendine aittir ve hz. peygamber günahları açan değil örtücü olan bir rahmet geleneğinin mimarıdır.
s: ama siyaset böyle bişey değil değil mi?
-şimdi bakın burda başka bişey söylüyorum. 17 aralık darbe girişiminin hiç felsefi boyutu konuşulmadı. bu noktada diyanet işlerine çok ciddi anlamda görev düşüyor. yani, insanların günahları üzerinden siyaseti çıkmaza düşürmek ya da insanların günah işeleme özgürlüklerini elinden alacak şekilde bireylerin hayatlarına müdahale etmek anlayışı, düşünme biçimi muhaberat devletinden öte bişeydir.
s: bu söylediğiniz çok öenmli de bi özeleştiri bir yandan da. günah da vardır diyorsunuz bir yandan yani.
-elbette tabi eğer günah işleyip tövbe edecek kul yaratırdım diyo cenab-ı hak. şimdi siz insanların günah işleme özgürlüğüne müdahale ediyorsunuz. günahı özendirmek değil. siz insanların eksiklikleri üzerinden bunu bir siyasi darbe girişimine aracı olarak kullandığınızda aslında allahın hududuna(!) müdahale ediyorsunuz. allah insanlara, bakın einstein müslüman mı değil. ama einstein allah'ın verdiği akıl üzerinden insanlık için bilgi üretiyor. edison müslüman mı hayır değil. ama allahın verdiği akıl üzerinden bilgi üretiyor.
s: yani felsefik konu tartışılması gerekir derken, ortada bir günah var ve bu günahın ortaya çıkarılmasını yapmak..
-bu bireyin günah işleme özgürlüğüne, hayır sen günah işleyemezsin baskısıdır. bu allah ile kul arasındaki bir ilişkiyi, ya da 2 insanın arasındaki birebir olan telefon görüşmelerini dinleyerek bunu bir darbe girişiminin haline getirmek islam hukukunun hiçbir yerinde yoktur. insanı ve islami noktada asla özgürlük anlayışıyla hukuk anlayışıyla hiçbir karşılığı olmayan ve de hiç konuşmadığımız tarafıdır bu. bunu tabi ben siyasetçiyim bunu konuşması gereken felsefecilerdir, islam hukukçularıdır. ama malesef bu ülkede hepsi susuyor, susuyor.
s:susmuyorlar aslında herkes taraf kendi tarafları var.
-he ha, susuyor hepsi susuyor.
müdür. diyeceğim şu ki, yarından tezi yok, milletvekili olmak için gerekli adımları atıyorum. ben daha iyi sarhoş felsefesi yaparım, hatta sarhoşken yaparım hakkını veririm. bu adam ayık, buna oy verenler ayık. bilmiyorum, beyin, nasıl "sizi sikiyoruz ama, günah işleme özgürlüğümüz var" kıvamına ulaşır. hangi uyuşturucu maddeyse yasaklanmalı.
Münazarada verilmeyecek bir argümandır. Şayet söylenirse; "Senin özgürlüğün bir başkasının özgürlüğünü kısıtladığın ya da haklarını yediğin yerde biter." şeklinde çürütmesi olan bir olaydır.
(bkz: ağzınızla için şu ayranı) ayran nasıl çarptıysa artık ayran etkisi altında yapılan felsefedir.
arkadaş o vakit biz bu paraları çaldık ben günah işlemek istedim ve sen günah işleme özgürlüğümü kısıtladın parayı alarak haram yemek istiyorum demeye çalışıyorsun. başbakan'ın günah işlemek istediğini ve hakkına tecavüz ettiklerini söylüyorsun. (kafaya bak) o vakit paraları cukka yaptığını da doğruluyorsun. ya nasıl bir kafaya sahipsiniz ben bilemedim ki.
porno da benim günah işleme özgürlüğümdür. kızlı erkekli evlerde kalmak da günah işleme özgürlüğümdür. içki, sigara kullanmak da günah işleme özgürlüğümdür. noldu yemedi dimi?*
otobüste elele tutuşan gençler için "otobüste sevişme özgürlüğü isteyenlerin zoruna gitmiş" diyen şaşkınlara ancak kendini kabul ettirebilir. elele tutuşmayla milyar dolarlık vurgunları, doğa katlini bir tutuyor adam. işte akp sadece bunlara kabul ettirebilir bu savunmayı, ama bu kadar aptal olmayan bir kitle de var.
bunun dışında, hırsızlık ve cezasıyla ilgili maide 38 diye bir ayet vardır. ilgili hadisler de vardır. şeriatte hırsızlıklar için çeşitli cezalar da vardır. yani hiçbir zaman bunu özgürlük olarak görmemiştir islam. akp deyince hemen savunulur olmuş tabi, aferin.
hayatımda duyduğum en saçma beyanlardan birisi. akp şu anda 2002'de oy toplamasını sağlayan vaadlerinden de söylemlerinden de çok çok uzaklaştı. hani kimsesizlerin kimsesiydiniz? siz değil miydiniz, "bakın yolsuzluk yapmayınca nasıl da kalkınıyor ülke" diye meydanlarda bağıran?
17 aralık günah işleme özgürlüğüne müdahaleymiş. ulan daha gezi eylemlerinde siz değil miydiniz, o gençlerin istedikleri özgürlüklerle dalga geçen? iyi vallaa, siz yapın yolsuzluğu, yapın haksızlığı sonra da tamam bir ara tövbe ederiz diye geçiştirin. oh ne ala. deniz baykalın günah işleme özgürlüğü elinden alındığında neredeysiniz diye sormazlar mı adama?
akp istanbul milletvekilinin, yolsuzluk iddiaları hakkındaki ilginç demecidir.
alkol tüketimini düzenlemelerle kısıtlayan sizdiniz; elinizden gelse tamamen yasaklardınız, tüketeni kırbaçlardınız.
kürtajı suç sayan, kürtajı günah olarak nitelendiren, kürtaja ihtiyaç duyanı ayıplayan veya ayıplatan da sizdiniz. çocuklar açlıktan, soğuktan donarken 'doğurun,devlet bakar' diyen de sizdiniz.
nerede günah işleme özgürlüğü?
hukuka,günaha,sevaba pek önem vermezdiniz.
gayrımeşru olarak hırsızlığınız, arsızlığınız belgelendi. 'hukuk kuşu' oldunuz.
ne yani,dinlemeler yasadışı diye bütün bu yolsuzluğu görmezden mi gelmeliyiz?