gerçek dindar bir insansa gayet normaldir, uyması gerektiğine inandığı bir kurala uyar sadece. ama akşamları iki dubleden birşey olmaz diyip alkol alıyor, erkekliğin şanı diyip karısını aldatıyor, ticaret diyip faize para veriyor vs... ise; kocaman bir alkış yollamak istediğim, muazzam akıllı bir insandır kendisi.
dünyada yalnızca domuzların dışkı yediğini zannederek hem kendini hem de başkalarını iğrendirerek domuzdan sebepsizce iğrenen kişidir. mesela tavukların da dışkı yediğini bilmemektedir. bu gereksiz, şekilci, ilahi sanılan inancı niye taşıdığını da bilmemektedir.
not: her haltı yerim domuz yemem. kendi bokunu yiyen tek mahluk. domuz eti yiyenleri bir koklayın nasıl bir igrenç kokuları oluyor, dedigimi daha iyi anlarsınız.
günah olduğuna inandığı için yemiyorsa dini bir oluşum içinde olan tiptir.
ha bir de tadına ve kokusuna dayanamadığı için yemeyenler vardır ki, onlar bu genellemeden ayrı tutulmalıdır.
en kesin sonuç olarak müslüman olup, inancına bağlı insandır.
bazıları malum sebeplerden ötürü midye de yemez. tamamen tercih meselesi. lakin yok domuz pisliğini yiyor, domuz yiyen de bok yiyor diyenler tüm entrylere bir kez daha baksın. daha önce 3 entry'de daha belirtildiği üzre tavuk da yiyor kendi pisliğini ama çatır çatır tavuk yiyorsunuz. neden? çünkü tavuk eti yemek yasaklanmamış...
inanca ve tercihlere saygı göstermek lazım. adam ister dini inancı gereği, isterse kişisel tercihi nedeniyle domuz yememeyi seçmiş olabilir. biraz daha töleranslı, açık fikirli ve daha az şekilci olmak lazım. yoksa içinde bulunduğumuz ortamın da verdiği gerginlikle birbirimizi boğazlayacağız yakında. herkes istediğini yesin. rahat olun. derin derin nefes alın. bakın yok bir şey! evet...
en doğrusunu yapan insandır.*
malum zamanımız da aklına esenin din eksperi kesilmesi gibi bir sorun söz konusu.
bu süper zeki vatandaşlarımız:
-e başörtüsü o dönemin bir gereğiydi. şimdi gerek yok.
-e o zaman domuz pismiş, şimdi hijyenik koşullarda kesiliyor.
vs. gibi akla mantığa sığmayacak, sığ, kendiyle çelişen, düz mantık-hatta mantıksızlık eseri saçmalıklar iddia ediyor.
hatta kendi saçmalıklarını haklı çıkarıp ego matürbasyonu yapmak için de, islamiyete göre yaşamaya çalışan ama islami kurallar-islamiyetin mantığı hakkında pek bilgisi olmayan mahallenin bakkalıyla ağız dalaşına girip, kazandığı zamanda bunu kendi saçmalıklarına kanıt olarak öne sürüyor.
bu "tip"lere sorulması gereken iki can alıcı soru: 1-birader allah'a (c.c) inanıyormusun? 2-eğer inanıyorsan, bu nasıl bir inançtır ki, allah'ın emirlerinin sadece o dönemi bağladığını iddia edebiliyorsun?
senin inandığın allah (haşa) ileriyi görebilecek kapasiteye sahip değilmi? evrensel emirler-zamandan bağımsız yargılar vermekten aciz mi?
not:bu arada domuz ile ilgili bilimsel bir sonuç da şöyle;
domuz şini kıskanmayan sayılı hayvandan biri. bu özelliğinin bir şekilde domuz eti yiyen insanlara belirli derecede geçtiği bilimsel olarak söyleniyor. ***
inançları doğrultusunda hareket eden insandır. başka her haltı yemişse , hiç olmazsa buradan kendini kurtaracaktır. ne de olsa gavur memleketlerinde domuz eti yiyenlere de madalya takmadıklarına göre..
din sorgulanamaz olduğundan dolayı emrin mantıklı ya da mantıksız olmadığına bakmaksızın bunu yerine getiren insandır. domuzun bok yemesi, eşini kıskanmaması gibi açıklamaların onun için önemi yoktur. allah emretmiştir, o da yapar. yine bu insanların önemli bir kısmı da domuzun eşini kıskanmama özelliğinin bir şekilde domuz eti yiyen insanlara belirli derecede geçtiğinin bilimsel olarak söylendiğini iddia edenlere de götüyle güler, o ayrı.
günahdan sakınan tiptir. onun derdi seni mi germiştir? seni rahatsız eden nedir? rahatsız ediyorsa seni o tiple dolaşma, yakınında bulunuyorsa ilişki kurma. başkasının inançlarının gereğini yapmasında seni dürten taraf nedir? bu ülkede din ve vicdan özgürlüğü varsa sen onu hangi hakla yargılıyorsun? sevmediği için iskender kebap yemeyen insanı da yargılıyor musun sen? derdi sana mı kaldı?
böyle başlıkların açılmasının tek sebebi bazılarının kuyruk acısıdır, vicdan azabının eseridir. sen inanmıyorsan inanma sana bir şey diyen yoktur canım kardeşim. ama başkalarının inancı seni niye bu kadar geriyor? inanmıyorum de ve yaşamana devam et. oraya buraya saldırmana gerek yok.
"demek her bir haltı yiyoruz, domuz etini yesek ne olacak öyle mi? iyi o zaman peygamber efendimize de sövüp sayalım, ne de olsa o da günah" diye cevap verilebilecek olan zırva.
edebi kimden öğrendiysen görmemiş mektep, eşşeğe altın semer vursan da; gene merkeeepp gene merkep! dedirten bir başlıktır.
bir kusur işlediğinde diğer bütün kabahat kapılarının kendisine açıldığını düşünen zattır bu. "senin dini sana benim dinim bana" ayetinden bihaberdir. bilemez ki insan nefsi zayıftır ama tevbe kapısı hep açıktır. bilemez ki yapılması gereken, işlenen günahtan sıyrılmaya çalışmaktır onu pasaport gibi kullanıp kendini başka günahların koynuna atmak değil.
velhasıl-ı kelam, domuz eti yemek müslüman zata haramdır. zina gibi, içki gibi, faiz gibi, yalan söylemek gibi, zulmetmek gibi, haksızlık yapmak gibi..
zannedersem ki olması yüksek ihtimal, her bir günahın bir ölçüsü boyutu vardır...
örneğin kuran'da da en büyük günahlar Allah'a hakaret * ve kul hakkı yemek olarak belirtilmiştir.
bunların dışında da orta boyutlu ve küçük boyutlu günahlar vardır. domuz eti yemek de bana kalırsa orta boyutlu bir günahtır. çünkü yenilmesi kesinlikle günah sayılmıştır, ancak çok zor durumlarda yemek gerektiği belirtilmiştir, belirli bir sebep gösterilmemiştir, sadece nefis meselesidir.
bu nedenle domuz eti yemeyi, oruç tutmamakla bir tutabiliriz. ikisinde de çok zor koşullar gözetilmiş, ancak onun dışında yapılması ehemmiyetle önerilmiştir. yani yapmamak günah sayılmıştır.
bunun dışında alkol almak ise bana göre küçük boyutlu günahlara girer. çünkü alkol almak günah sayılmıştır ancak nedenleri de ayrıntılı bir şekilde aktarılmıştır, vücuda zararlı olduğu, sarhoş kişilerin eylemlerinin akla mantığa uymayabileceği ve çevresine zarar verebileceği anlatılmıştır. şu açıdan bakarsak sebepsiz bir yere günah sayılan ve kesinlikle yapmayın denilen bir şey var ortada domuz eti yemek gibi, bir de ya bakın günah çünkü şöyle şöyle diye aktarılan bir şey var alkol almak gibi...
bu nedenle benim görüşüme göre bir insan abartıya kaçmayacak ve ayyaş olmayacak şekilde üstelik kimseye de zarar vermeden alkolunu alırsa günahının boyutu çok küçüktür. ancak ısrarla yemeyin denilen bir şeyi de yemenin günahı gayet büyüktür.
işte çoğu güruhun ee alkol içiyosun ama domuz eti yemiyosun ne ayak demesi bu noktada bana mantıksız geliyor. ben alkol alırım evet ama ne abartırım sağlığıma zarar verecek şekilde ne de sarhoş olurum, çakırken bırakırım... günahını da ölçerim tartarım.
bu bütün evreni matematiksel bir sistemle üreten bir yaratıcı güç elbette günahların da boyutlarını sınar, ben bunu bilirim ve buna göre davranırım. işte o her haltı yeyip domuz eti yemiyorsunuz diyen kişilerin "halt" olarak lanse ettiklerinden ilki olan alkol örneğinden de görüldüğü gibi, küçük günahları işlerim ama büyüğünü işlemem arkadaşım. çünkü o küçük günahları bu hayatımda yaptığım sevaplarla kapatabilirim, büyüğünü nasıl kapatayım...
bir günahın işlenmiş olması diğer günahların da işlenmesine ortam hazırlamaz evvela bunu bilerek yorum yapın, saçmalamayın. müslüman biri içki içer, kumar oynar, zina yapar. evet bunlar günahtır, hesabını kendisi verecektir. ama bu müslüman kardşimiz "nasılsa bu kadar günaha battık, bir de domuz eti yiyeyim" dememelidir, demez de. durumdan vazife çıkarmada bir numara olan kişiler bu tarz yorumlarla olayı saptırmaktadır. domuz eti islam dini'nde haramdır, bu kadar açık ve nettir.
komik diyaloglara sahne olur böyle dostlar.
arkadaş-ben bir ingiliz kahvaltısı alayım ama içerisinde domuz pastırması olmasın
garson - madem türk kahvaltısı vereyim size tek fark domuz pastırması zaten
a- mmmm ingiliz kahvaltısından domuzu çıkartıp sucuk koysanız
g- o zaten türk kahvaltısı oluyor
a- madem ben bir tost alayımm ama içinde domuz olmasın
g- ben sizi dışarıya alayım madem