etrafındakileri meraklı ve telaşlı bakışları ile muhattab edebilen insandır. ki arada çok boş ama bir o kadar da derin bakar bulduğu ufuk tanesine. ki dalar gözleri daldıkça daha derine... kimbilir belki 6 yaşına dönmek ister. sabahları mecbur olmadan erken kalktığı zamanlarına... belki babası ile balık tutmayı özler. ama çocukluk yıllarındaki heycanı ile elbet. belki şişe kolayı tek dikişte içmeyi öğrendiği o günü hatırlar, kimbilir. belki de öğrenciliğinin ilk gününde aşık olduğunu sandığı esra gelir aklına. oysa daha 7 yaşındadır o zamanlar. ki aşk nedir? bahse varım bilmiyordur... o ışığı aramak böyledir çoğu zaman... geçmişte kalmış onlarca an ve anı arasına saklanmış ama şimdilerde pek bir kamufle duruyor. göstermiyor kendini... o ışık varsa ama elbet ışıldayacağı bir an da olacaktır yarınlarda. sabretmektedir, beklemektedir, gözlemektedir. zaman zaman, her ne kadar yorgun düşse de...
Çocuksu sevinçler, kıpırdanışlar, heyecanlar...
Gözlerinde aşkı görmektir sevgiliye bakarken... O gözlere bakmak dünyanın en mutlu insanı olurken, Ayakların yerden kesilmesi, çocuklar gibi mutlu olmasıdır yüreğin... Gözlerde yanan ateşi görmek bakarken Nefesin kesilmesi...
Gözlerinde yalanı görmek ona bakarken... Önce inanmamak... Tekrar tekrar bakmak gözlerine. içi acırken, yüreği kanarken...
Her zamanki bakış görmek için yeterli değildir, Her zaman bakmak görmek; görmek de bakmak değildir. Her zaman aradığını bulamaz insan. Belki de bulduğumuzu aramıyoruzdur zaten... Her zaman en güçlü olmaktır savaşımız; En güçlü olan en çok sevendir halbu ki. Her zaman cevapsız sorularımız vardır; Aslında cevabı yalnızca bizde olan Ve her zaman bakarız ama görmeyiz gülen gözlerdeki mutluluğu Ya da görürüz ama bakmayız gözlerimizdeki ışığa... insanın arzu ve isteklerinden Doymak bilmez oluşu; ulaşılana kadar... belli bir süre heyecan veren bir duygudur. bir araba istersin... bir yat... bir ev... bir eş vs vs... Tek tek her birini elde ettiğinde, tümü anlamını yitirir. Çünkü beynin, aklın onları dışlar. Araba garajdadır ve artık istek uyandırmamaktadır. Heyecan, onu elde ettiginde sönüp gitmiştir. Eş yatağında, para cebindeyse, onlara erişmek için katlandığın yoğun istek yok oluverir. Gene boşluğa düşer, yeni bir istek yaratmak zorunda kalırsın.... istek doyumsuzluk uyandırır ve giderek dilenci olursun. Bir istekten bir diğerine çırpınıp durursun. Amacına ulaşır ulaşmaz bir yenisini yaratırsın. istegin bu yönünü kavradığında hayatının dönüm noktasındasın demektir. Sürekli yolculuk hali iyi sonuç vermez. aslında kişiyi mutlu edecek öğeler dışında değil, kişinin içindedir.
