dünyanın en kendini beğenmiş, bütün sığlıklara sahip (takım tutmak, mad man izlemek, 70 yaşında olmasına rağmen entel hipster gözükmek) ama bunun yanında hem taşşaklı bi konumda (bölüm başkanı)
işte göt korkusu, o siktiğim okuldan ve o bölüm başkanından kurtulmak için, geçiş için belgeleri imzalatmak zorunda kalmak
deprem anlarıdır.
şöyle ki deprem anlarında göt korkusu tavan yapar. her türlü zor durumda bir kaçış yolu düşünülebilir ama deprem anındaki göt korkusu insanı paralize eder. ayaklar ne yöne gideceğini bilemez, imana gelmek isteriz ama çok geçtir bir yandan.
eski oturduğum yerde birbirine çok yakın 2 site vardır. Biz 3 arkadaşın oturduğu site orta geçimli ailelerin bulunduğu yer. Yakınımızdaki sitede ise zenginler oturuyor. Neyse, henüz 13 yaşındayım. Evde sıcaktan bunalmış oturuyorken benden 1 yaş büyük 2 arkadaşım gelir. Dışarı çağırırlar. Olm napcaz bu sıcakta derken ısrar ederler. Boxerımın üstüne bir şort geçirip çıkarım. Zengin sitesinin parkına gideriz. Bu sıcakta dışarda bizden başka kimse olmadığı için park bomboş. Oturduk muhabbet ediyoruz.
Nb: olm sesler geliyo lan kaloriferci olmasın.
Emirhan: olm kaloriferci değildir rahat ol.
(kaloriferci elinde el arabası üstünde ise küllerle üstümüze koşar)
Fikret: hass... Kaloriferci kaçın.
Hemen duvardan atlanır. Ben dikenli bitkilerin üstüne atlamışımdır, her yerim acıyodur. Fikret normal bir yere atlamıştır ama bacağı çizilmiş ve kanıyodur. Emirhan ise biz n'olduğunu anlamadan 100 metreyi 3 saniyede koşmuştur.
çocuğunuz bahçede oynuyorken yoldan gelen sağlam bi fren sesi. korkunun allahını yaşatır. belki o korkuyu kendiniz için hissetmezsiniz ama göt korkusu nedir ki? götünüzün yanakları çocuğunuzu sağ salim görene kadar birbirine vurur.
götürülen tepsinin bir anlık dikkatsizlik sonucu yamulmasıyla, tabakların düşme raddesine gelipte düşmediği ama azıcık kıpırdasan langırt diye düşeceği anda yaşadığım durum.