ikamet eden bütün uludağ üniversitesi öğrencileri, ikametlerini öğrencilik öncesi yaşadığı yerlerden görükle ye alsa, bursa nın yeni merkez ilçesi olabilecek potansiyele sahip beldesidir.
bursamın en güzel köyü, bilmeyenler için köy dediğimize bakmayın görükle köyünün yaninda ayri bir yerdir aslinda , başka bir isme bile kavuşabilir yakında. bursanın içinden karı kız görmek için gelenlerde olmasa görükle erkegiyle kiziyla o kadar bir uyum içerisindedir ki, görmeyen bilemez.
ikamet ettiğim belde.köy olmasına rağmen tatil köyü kavramına daha yakın olan yer.içinde yaşayanlarda bir süre sonra tembelleşme,miskinleşme ve bi aldırmazlık baş gösteren nadide yerleşim merkezi.
içinde yaşayan insanlar ikiye ayrılırdı bir zamanlar..herkesin tanıdığı, kahvelerde kağıt oynayan, parkta bira içen, clublere çıkan, alemin sahibi gibi gerine gerine dolaşan - nispeten alemin sahipliğini de yapmış olan belki de -
bir goygoy bir goygoy umarsızca habire eğlenen, acı günlerinde bile gözyaşlarını saklayıp elaleme belli etmeyen, kendi içinde kapalı da bir ortamı bulunan, grup içi kavga gürültü gibi şeyleri sümenaltı eden, nice saçmalığa suça bereber imza atan, bu ortaklıktan dolayı birbirine herşeye ragmen kenetlenmiş olan, bir gün birbirine küfrederken ertesi gün gene birlikte omuz omuza bir şeylere gider yapan, hiç eğlenecek halleri yok iken bile sadece gövde gösterisi olsun diye dışarı çıkan, amaçsız mı amaçsız bir guruh ile kendi halinde takılan daha normal daha sıradan daha sakin yaşayan diğer insanlar..
şaşılacak şey, daha sakin yaşayanların bir kısmının da bir şekilde erken yaşlanmış, yaşadıklarından çok daha uç dedikodularla mücadele etmekten bile bezmiş, amaçsız, huzursuz, şekilci, müptezel, sıkkın ilk gruba kenarından köşesinden girme, tutunma çabası idi.
bir de '' onlar yaşlandı, onların devri bitti , meydan bize kalsın '' diye bahanelerle bu gruba saldıran, yeni yetme serseri özentileri vardı.
çok tuhaf bir yerdi, çok tuhaf zamanlardı...
bazen arkanızı dönecek yer bulamazdınız..
'' bitse de gitsek '' derken, gerçek hayatın buraya benzemediği, düşüncesi hakimdi..
dipte yosunlara takılmış nefes alamamak gibi bir nefessizlik, suya, nefese ihtiyac vardı.
sonra bitti de gittik.
duyduk ki, çok değişmiş, insanlar arasında uçurumlar kapanmış, herkes orta noktalarda bir yerlerde buluşmuş..
artık arkadaşının sevgilisine aşık olduğu için kafasını duvarlara vuran çocuklar, dedikodu çıkmasın diye doğal sarı saçlarını siyaha boyayan kızlar, karlar yagarken balkon altlarında ilanı aşklar, yerleşimin bir ucundan bir ucuna dizilen bira şişeleri, susurluğa tost yemeye gitmeler falan kalmamış..
concon cafelerde mocha içmeler vs..
daha güzel olmuş belki de..
görükle bir masalmış, anlatılması zor, yaşanması daha zor olan
bu cadde de trafik olmaması gerekirken, muazzam bir araç trafiği vardır. bunun sebebi bursa'mızın gençlerinin üniversite kızlarını görmeye gelmesidir. müzik son ses, gözülkler ray ban, amaç: kız kaldırmaktır. muvaffak olan çıkmış mıdır bilemiyoruz tabi.
ilahi gucler tarafından bile unutulan fakat kapitalizmin es gecmediği koyumsu yerlesım bırımı. dunku koyluler bıle kapitalist olmustur. nerde o eski emekçiler ve nerde o eski ' milletin efendiliğini yapan koyluler' diyesim geliyor.
bu koyde yasıyan koyluler milletin efendiliğinden istifa edip, her öğrencinin kocası olmaya kalkmaktadır.
genel olarak öğrencilerin kaldığı, nadiren de ailelere rastlanabilecek beldemsi. ayrıca, üniversitelileri yiyip içip seks yapan insanlar olarak düşünen 30'lu yaşlardaki kırolar buraya çok sık takılır, her isteyene veren(!!!) üniversiteli kız avına çıkarlar.
sırf etrafında sürekli çıtır kızlar görsün diye burada yaşayan kart organizmalar da vardır.
sırf eylüldeki tatlı teyzenin ''tavuk sote''sini yemek için bile ara sıra uğradığım, acı tatlı, aşk dolu, sinirin battığı günlerimin geçtiği, yine de kimi zaman ''ne buluyorlar lan burada?'' demekten kendimi alamadığım öğrenci yuvası.
bursa'nın sosyal açıdan olmasa da huzur açısından en baba köyü. çoğu ilçeye hatta türkiye'nin bazı illerine kafa tutar.
üç senedir yüzünü görmediğim, taşına toprağına kurban oldumunun köyü.
daha çok bir sahil kasabasını anımsatır. özellikle havalar ısındığında şortları, parmak arası terlikleri ve ellerinde köpeklerinin tasmasıyla insanları gördüğünüzde az sonra deniz karşınıza çıkacak zannedersiniz. öğrenciler genelde kampüse yakın olması sebebiyle okula daha rahat gidip gelebilecekleri için tercih etselerde, gerek arkadaş çevresinin zenginliği ve ev muhabbetleri gerekse boşalmak bilmeyen kafelerin etkisiyle okula gitmeyi unutabilmektedirler.