kahvehanelerinde demet akalın ve serdar ortaç'ın şarkıları çalıyor* e tabi bu da uludağ üniversitesi öğrencilerinin kaitesini gösteriyor. (bkz: arz talep ilişkisi)
bazen gayri resmi öğrenci kerhanesi olarak göze çarpan köylükten çıkmış,köylü ve ünversite öğrencisi gibi 2 tip zıt insan türünün yaşadığı bir yerdir.yaşayanlarının yüzde 80'i uludağ üniversitesi öğrencisidir.
metronun üniversiteye gelmesi ile birlikte yakın zamanda yıldızı sönmeye başlayacak olan belde.
umarım tahmin ettiğim gibi olur da öğrenciler bu batakhaneden kurtulurlar.
kışları + yazları bıkmadan yaşadığım aslında hiç vazgeçmek istemeyeceğim ama günün birinde istemeyerek elveda diyeceğim, üniversite öğrencilerinin sonuna kadar üniversite hayatını yaşayabileceği, kafanı nereye çevirsen öğrenciden başka mahlukat yokmuş gibi görebileceğin, etrafında denizi olmayan tek tatil köyü niteliğinde ama tatil yapılamayan , her öğrencinin bizim köy diye benimsediği köydür(sözde) işte. ****
fuhuş yuvası. ferrari gördüm lan geçen gün. böyle öğrenci semti mi olur? ilk geldiğim de broadway'den gayet şirin, güzel öğrenciler inip cafelere geçerlerdi. şimdi 1.65 100 kg amca audi Q7 den inip olta atmakta etrafa. nefret ediyorum. adam gibi üniversite okumak isteyen öğrencilerin bence barınmaması gereken yer.
iki seneden beridir bazı evlerinde maklube yenmeye başlanan öğrenci köyü. zannımca her türlü bok yenen bir günah yuvası olmasından maklube yenmesi evladır!
bir zamanlar (henüz her yanı inşaatlar, binalar kaplamadan hemen önce) yerleşime çıkarken girişte sağda ayçiçeği tarlası olduğunu görüp, bir bira alıp uçsuz bucaksızmış gibi (ama deniz eksik hissiyatıyla) balkondan bu manzarayı izlediğim yerleşke.
"abi köy dimi." cümlesini sıkça kurdurtan ve anca iki haftada hangisinin nereye gittiğini ilk bakışta çözebildiğim minibüslere sahip, ulan şurda bi burger olsa ne para kırar cümlesini ağızlara getiren, tek caddeden oluşan, istenildiğinde bir ömür geçirilecek imkanlara sahip dinlenme tesisi.ek hizmet olarak uludağ üniversitesi ve mavi balon sineması sunmaktadır.
bazen çok eğlenceli, bazen tahammül sınırlarını zorlayan , bazen çok hüzünlü , bazen çok soğuk , bazen çok kalabalık olabilen ,hatta bazen çok herşey olabilen bir mekandır.
garip biyerdir işte..mesela balkonda otururken yada bi yerde yemek yerken 3,5 metre ilerde gözünüzün önünde adam döverler kimse sallamaz,alt komşun kop kop müzik dinler apartmanı zıplatan bir sesle onu dinlersin sabaha kadar, yan komşun sevgilisinden ayrılmıştır zırıl zırıl ağlar sabaha kadar onuda dinlersin,yada her gece sarhoş insan toplulukları geçer bağıra çağıra sokaklardan,her köşe başında yada içkili mekanlarda bi içkiyle kız tavlayabilceklerini sanan zengin orta yaşlı arabalı tiksinç amcalar oturur haftasonları...
zaten her gün yeni bir mekan açılır öteki kapanır falan..aşkın,paranın,sevginin,alkolün,varsa dostlukların hızla tüketildiği dışardan küçük görünen ama kendi içinde koskocaman olan şehirimsi köydür.
Sokak kopeklerinin her aksam cete kavgalariyla sokaklari inlettigi koy. Ulan bu kadar sokak itini toplasan bir araya gelmez. Siktirin gidin la bi uyutmadiniz ibineler.
cafe ve barlardaki müzik seslerinin birbirine,
envai çeşit yemek kokularının müzik seslerine,
kızların erkeklere karıştığı,
herkesin birbiriyle bakıştığı,
ana caddede istiklal-i nevizade havası eserken
hemen arkada karanlık sokaklarda tecavüze uğrayıp başınız kesilse cesedinizin 24 saat sonra ancak bulunabileceği,
köyden metropole dönüşürken şehir safhasını atlamış,
bu yüzden "otistik ama dahi" bi cocuk anomalisi kıvamında,
bir tarafında dans müzik ve alkol öğrencileri sarıp sarmalarken,
bir tarafı daima köy kalacak olan,
anadolu-rock tadında,
böle bi ecnebimsi yer..