ilk geldiğim zamanlar "küçük şirin bi yer çok sevdim" diye anlatmıştım herkese. bi kaç ay geçtikten sonra artık sıkmaya başlıyor.
kızlar için tavsiyem; tanıştığınız erkeklere dikkat edin. çünkü hepsi rahat kız peşinde oluyor ve emin olun tanıştıkları her kızla aralarında geçenleri birbirlerine anlatıyorlar. senin içinde art niyet yoktur belki ama öyle bi yorumlayarak anlatır ki hayret edersin. küçük de bi yer olduğu için kızların adının çıkması çok kolay oluyor.
eve çıktığınız zaman da marifet gibi herkese eve çıktım diye anlatmayın. hele bi de kolay kolay hayır diyemeyen bi insansanız eve bile çıkmayın bence. sonra eve gelen misafirlerin haddi hesabı olmuyor.2-3 kere merhabalaştığın insanlar gecenin bi yarısı gidecek yer bulamayıp seni arayabiliyor. ha ben kendimi kullandırmayı severim diyorsanız siz bilirsiniz tabi.
sevgilisi olan erkeklerden uzak durun. ellerine geçen ilk fırsatta sizi kullanıp sevgilisini üstünüze salıcaktır.
öğrencilik ot gibi geçmez. tabi ki eğlenmek sizinde hakkınız ama ailenizin size güvenip şehir dışına gönderdiğini de unutmayın.
hüznümdür , gol sevincımdır yerleşim boyunca halay çektiren , her köşe anıdır
yeni dikilen binalardan artık tırsmaktır , hiç tanımadığın komşunun horlamasıyla uyumaktır
polisler gelip kaldırana kadar amfinin bokunu çıkarmaktır , sonra gidip kokotaşyus amcada kokoreç yiyebilmektir , adada yer bulamamak ve git git bitmedi lan diyebilmektir
gece yarısı istasyondan aldiğın kuru simidi on kişi paylaşmaktır ,kapıtalizmin burnunda yaşamaktır , cesarettir , geceki hayatla sabaha karşı olan farkı görebilmektir , kendine direnmektir , kapılmamayı öğrenmektir
görükle bana Bursanın kattığı en güzel şeyleri bana veren yerdir.
virüs gibidir. değişik bir virüs. insanın kanına bir girdi mi..
orada bir kere yaşayan bir daha asla orada yaşadığı gibi olamaz sanki. ne kadar zengin ne kadar rahat olursa olsun, ne kadar harika bir yerde yaşarsa yaşasın görükle hep farklı kalır onun için.
içinde garip bir hava vardır, değişik bir huzur.. kanı kaynayanların, samimi dostlukların, gülüp eğlenmelerin, vize zamanı üç buçuk atmaların ama yine de sabahlara kadar rakı masasında geyik çevirmelerin yeridir.
bir ömür sönmeyen anıların ev sahibidir görükle. yaşanmışlıkların mutluluğu, yaşanmamışlıkların pişmanlığı, yerleşimde sevgiliyle buluşmanın heyecanıdır.
aynı zamanda eski sevgili gibidir görükle; gece gece akla gelip hüzünlendirendir.
Şu an içinde bulunduğum yer. Şahsen ben buraya görükle cumhuriyeti diyorum. Çünkü burası Türkiye'den çok çok bağımsız ve farklı bir memleket. Aslında çok şey yazardım da üşeniyorum. Neyse seneye yazarım.
ilk bikaç sene çok sevdiğiniz , ikinci eviniz , aşklarınız , arkadaşlarınız , ortamınız , içkiniz ve eğlencenizin bol olduğu bi yer . sonrasında kabak tadı veren sadece ve sürekli tüketime dayalı bir çılgınlığa sürükleyen bereketsiz topraklar . türkiyede böyle çok az yer olduğu için şanslı sayıyoruz kendimizi . özgürüz , rahatız , hepimiz genciz . ama nerde çokluk orda b.kluk atasözümüzü de hatırlatmadan geçemeyeceğim . nitelikli çokluk olmak istiyorsanız bişeyler yapmalı , farklı ve farkında olmalısınız burda . yoksa burası bir han , hancısı çok siz de yolcusunuz sadece ... devamını bi ara yazıyım . şimdi bunlar geldi aklıma . noktacık .
gelir gelmez "heh işte tam da böyle bir yer arıyordum!" dediğin, hafiften yazlıkta geceleri olan atmosferi andıran, her yerde gençleri görmen ve istediğin saatte özgürce gezip, özgürce içebildiğin, öğrenciliğin tam anlamıyla tadını çıkarabileceğin, belki de uludağ üniversitesi'ni yazmak için bile gayet geçerli bir sebep olan minnacık, sevimli ve bir o kadar içten çok tatlı bir köyümüzdür.
kiraların dip yapmadığı aksine arttığı mekandır. göt kadar 2+1'e 425 lira veriyorum. evi kiralamadan önce diğer evleri görünce de göt ata ata tuttum bu evi o derece.
4. sınıf öğrencisi olacağım artık. eski heyecanlar geride kaldı benim için. gözlerimde kapalı bundan sonra. çorbamı kaynatırım, önüme bakarım. kim kimi yemiş, kim kimle yemiş, umrumda dahi olmaz.
nelere ev sahipliği yaptı bu köy. yalnızca söylemi kolay olsun diye köy. nerede böyle köy ?
aklı olan kız burada eve çıkmaz, tek olumlu yanı okula yakınlığı. öğrenciyi sömürme için açılan işletmeler cabası.
ayrıca kafada dinlenilmiyor eskisi gibi. maç olur, biter, son ses arabalarla gezer ibneler. maç neyim olmaz, yine hava basar ibneler.
yaz olur, hava sıcaktır. bunalırsın evde, sınav haftasıdır, çıkarsın balkona, bir ders çalışayım dersin. eğer ki balkonun bizimkisi gibi üç caddeye birden bakıyorsa vay haline. yarım saat başına üzeri yarım giyinik kızlar geçer önünden. hepsi özgür, hepsi de namusludur kendilerince. aile yok başta, örtü yok haliyle bacakta...
yine bunalırsın evde, bir çıkayım dersin yerleşime, önüne bakarsın çıplak baldır, çevir başı, sola sağa bak, farklısını görürsen şanstır...
yemek için yerleşime her çıktığımda "oha amına koyim millet nasıl takılıyor, nasıl akıyor" cümlelerini kurduğum öğrenci köyü. ben beceremiyorum arkadaş. kop kop bir arkadaş ortamım yok, herhalde ondandır.
tam tabiri kıç gibi olan yerdir. ne mekanı mekan ne öğrencisi öğrencidir. genelleme sayılmasın o kadarda ama abazanı boldur köpeği olan atar kendini sokaga. *
bir şey dikkatimi çekti haddinden fazla köpek var. sokaklar köpe dolu. yazın bunlar grup halinde gezerdi bu aralar pek göremiyorum. ismini haydar taktığımız irice, tembel bir köpek dışında. bunun da ötesinde daha vahim bir durum var o da görükle'de ikamet eden köpeklerin bir çoğunun cins olması. yani çoğu öğrenci fantazilerinin kurbanı. köpek bakacağım heyecanıyla alınıp sonra yazın köyüne dönünce sokağa atılan savunmasız köpekler. bazıları balkonlara hapsedilmiş bazısı sokağa atılmış kimisi 3. sayfa haberlerine konu olmuş köpekler.
bu gençlere tavsiyem,
1- köpek canlı bir varlıktır. parfüm, çamaşır sepeti veyahut sandalye değildir. dışarı atınca çöp sayılmaz.
2- köpek bakmak ciddi bir sorumluluktur bu sorumluluk duygusu yoksa köpeği sadece köpeğim var niyetine alıyorsun ki bu hiç hoş değil.
3- köpeğinize bakamadığınız noktada sokağa atmak yerine hayvan barınaklarına bırakın.
4- görükle'de köpeklerle ilgilenen kendini onlara adamış 1-2 kişi var ben şahsen tanımıyorum ama kendilerini belli ettiriyorlar. gözlemleyin bulun ve onlarla iletişime geçin mutlaka size aklı başında bir çözüm sunarlar.