flörtle evlenme, tanışarak evlenme veya sevgililikle evlenmeye (adına artık ne dersiniz deyin) göre daha uzun sürdüğü sürekli olarak vurgulanan evlilik türü. genelde büyüklerin ağzından duyarsınız "aman bizim zamanımızda sevgililik mi vardı?" diye. aslında çevremizdeki sevgili olup evlenenlerle ailesinin bulduğu erkekle/kızla evlenenlere bakınca bunun doğru bir yaklaşım olduğunu söylemek mümkün. ama nasıl mümkün? boşanma olmayan evliliği başarı saymakla mümkün. yani görücü usulü evliliği savunanlar genelde boşanmadıkları için bu çiftleri başarılı sayıyor.
benim bir kuşak üstüm yani amca, dayı, hala (annem ve babam da dahil) görücü usulü evlenmiş. ama evliliklerindeki çatırdamalara ben çocukluğumda bizzat şahit oldum. en küçük dayımdan örnek vereyim. ben daha 9 yaşındayken annemle en büyük dayımın karısı, en küçük dayıma kız aramaya çıktılar. bildiğin kiralık ev arar gibi dolaşıyorlardı mahalle mahalle. neyse bir yerde bi kız buldular, bi kaç ay içinde söz ve nişan yapıldı, nişandan 4 ay sonra da evlilik oldu. yani tahminen 9 ay içinde evlendi dayım. bu süre zarfında gidilen aile ziyaretlerinde kızı 3-4 kere ancak görmüş, tabi öyle konuşma falan yok doğru düzgün. sonuç? dayım 17 yıldır evli ama gel ona sor. defalarca annemi ve diğer dayılarımı arayıp evde geçinemediklerinden, boşanmak istediğinden bahsetti. 15 gün boyunca arkadaşında kalıp eve uğramadığı zamanlar oldu. hatta bir kere bizim yanımızda ağladı "ben artık yürütemiyorum" diye. ama boşandı mı? hayır. neden? elalem ne der, çocuklar ne yapar korkusundan.
işte yaklaşımın yanlışlığı burada başlıyor. yahu kardeşim tamam boşanmadılar ama git sor bakalım o çatı altında o kadın ve erkek mutlu mu? kadın kocasıyla sevişirken tiksiniyor mu? erkek karısının iğneleyici laflarından bıkmış mı? kadın kocasından şiddet gördüğü halde susmuş mu? erkek karısının akrabalarından bıkmış mı? çocuklar düzgün ve mutlu bir ailenin terbiyesiyle büyümüş mü? bunun gibi onlarca sorun var, ama sırf akrabalar, komşular laf eder diye boşanmıyorlar, millet de görücü usulü evlilik yürüyor, flörtle yapılan evlilik yürümüyor zannediyor. eskiler de hep böyleymiş, bütün sıkıntılarına rağmen aman bizi kınarlar korkusuyla ayrılamamış eşinden, herkes de onları evliliği mutlu bir şekilde devam ediyor sanmış.
ister kız, ister erkek olun karşıdaki kişiyle bire birde en az 6-7 ay vakit geçirmeden (hatta yaşınız gençse 1 yıl bile olabilir) nişan, söz, evlilik vs. hiçbir resmi ilişkiye adım atmayın. o kişiyle ömür geçireceksiniz kardeşim. elalem kınar, haram der, günah der diye korkmayın. dışarıda, herkesin gördüğü bir yerde haftada 1-2 kere buluşup birbirini tanımak, telefonda gün aşırı sohbet edip karşı tarafın zevklerini, korkularını, isteklerini öğrenmek en doğal hakkınız. yarın bi gün o insanı tanımadan evlendiğiniz için evliliğinizde çıkan sorunlar mutluluğunuzu baltaladığında o haram diye bikbik ötenlerin hiçbiri yanınızda olmayacak emin olun. yani tüm ihale yine size kalacak. dolayısıyla kendi hesabınızı kendiniz yapın. sonuç kötü bile olsa en azından kendi hatasını yapmış olmak daha az koyar insana, gönül rahatlığıyla "bu kararı ben aldım, sorumluluğu da benim" diyebilirsiniz.
gelecekte belki de yapabileceğim şeydir. belki yani. hayata gelmek gibi bir şey. hayata geliyorsun, sonra bazı kurallara uymak zorundasın. iki farklı ebediyetten birini seçeceksin. evlilikte de böyle. taraflar önceden her türlü şeyi yaşayıp evlilik sonrası heyecanlarını kaybediyorlar. ancak görücü usulü böyle değil. evlilikle başlıyor her şey.
sanırım en saçma gelenek olabilir..ulan tanımadığın bilmediğin biriyle aileler istediği için konuşup evlenmek nasıl bi mantık lan? bunu isteyen ve savunan insanlar zaten yüksek ihtimalle belalarını görücü usulü evlenerek bulacaklar..kendi hallerine bırakınız
taraflar birbirini görür, yanlarında bir kişi olmak şartı ile görüşüp konuşur, karşılıklı istekler anlatılır.daha sonra duruma göre söz ve nişan olur.
bir de günümüz erkeklerinin en çok rağbet ettiği evliliktir zannımca.her fırıldağı çevirip en son annelerinin bulduğu helal süt emmiş kızlarla evlenmek istiyorlar, ama yemiyor.olmaz öyle rahibeyle playboy.
çarşıdan bi kilo elma alırken bile bi yokluyorsun ama kadın alırken( almak kelimesini burada islami terminolojiye göre kullanıyorum yoksa kadın mal değil tabi) bakmadan alıyorsunuz?
bu mu mantık?
elma çürük çıkarsa gider adama itiraz edersin karı çürük çıkarsa ne olacak?
Anadolu'nun bazı köylerinde kalmış evlilik sebebi alternatiflerindendir.
toplumda yanlış bilindiğini düşünmekteyim. şahit olduğumu anlatayım siz karar verin.
görücu usulü evlenenler gördüm. ve sırasıyla çoğu şu şekilde gelişti;
evlilik zamanı gelen erkeğe başta annesi olmak üzere bazı akrabaları kız bakmaya başlar. gerek duyma gerekse tavsiye üzerine kız bulunur. bulunur derken filan köyde bi kız varmış denir. Bir şekilde iletişim ağı kurularak mümkünse oğlanın annesi kızın evine gider bi nabız yoklar kendini belli eder. Sonra iletişim kurulduktan sonra " size misafir gelmek istiyoruz" denir.
misafirliğe gidilir kız tarafı kibarca mesafeli şekilde misafirini ağırlar. aradan 1 hafta falan geçer " size misafir olmak istiyoruz diye 2. telefon açılır. eğer kız tarafı müsait değiliz derse mevzu kapanır ama buyrun derlerse gidilir sohbet edilir. ikramlar gelir gider. sonra kız istenir. Kız tarafı biz bi düşünelim der
aradan belirli zaman geçer bi daha misafir olunur. karar olumlu ise kız verilir ki genelde olumludur.
sonrası iyilik sağlık.
bu arada islami kurallarda bahsedilen görücü usulü bambaşkadır pek uygulanmaz.
Boşanmaların en az olduğu evlilik şeklidir. Flört yaptığınız zaman haramlıgı; ızzetın, nefsin cıgnenmesı bir yana, evliliğe birşey bırakmıyorsunuz. Zaten evlenmeye gerekte kalmıyor.
gününüzde sayısı azalan evlilik türü. ilginç bir şekilde uzun ömürlü oluyormuş. demek ki bir insan daha önce görmediği kişiyle daha uzun süre ilişki yaşayabiliyor.
Günümüzde sayısının azaldığını sanmadığım evlilik türü. Tabi burada yazar kişilerin hala düşündükleri şey "işte gidiyorsun kızı görmeye kahve getirirken gördün beğendin sonra bir de gerdek gecesi görüyorsun" bu kadar sığ düşünmüyorsunuzdur umarım.
evlendiğin kızın travesti çıkması sonucu göte gelen evliliktir. uzak durmak lazım. ayrıca uzun sürdüğü palavradır. eskiden kadın bir maldı ve el değiştirir, hakları falan yoktu. zaten babası onu artık kocasına verdiyse o onun malıydı ve öyle ay ben boşanacağım diyemezdi. götünü keserlerdi. bu yüzden uzun sürerdi çünkü kadın her gün dayak yese bile çıtını çıkaramazdı. şimdi ekonomik özgürlükle gelen bilinç bazı durumlara tahammülü zorlaştırıyor ve ayrılma oranı zaten kadının birey olduğu evlilik türlerinde fazladır. bu kişiler çünkü alınıp satılan bir mal olmaktan kendini kurtarmış oluyor.
kiminle görüştürdüklerine bağlı olan çöp çatan hizmeti. yakışıklı ve zengin (her zaman ters orantılıdır nedense) birini buldular da biz mi hayır dedik.
mühendislik okuyan erkeklerde görülme oranı yüksek sanırım. e haliyle tabi. olaya eskinin görücü usulü gibi bakmamak lazım tabi. birileri aracılığı ile tanışmak denilebilir. tabiki iki tarafta evlilik amacı ile tanıştığı için daha ciddi bir durum.
yazılanları tam olarak okuyamadım ancak bu anlatacağım madde büyük ihtimalle daha önce yazılmıştır diye tahmin ediyorum. görücü usulu olan evliliklerin diğer evliliklere göre bir adım daha iyi yönde olduğu kanaatindeyim çünkü siz evlendiğinizde evlendiğiniz kişinin ailesiyle de dolaylı yoldan evlenmiş oluyorsunuz. görücü usulü evlilik haricinde bir evlilik yapacağınız zaman aileler büyük ihtimalle birbirini daha önce hiç tanımamış olacak ve siz ailelerinizi birbiri ile tanıştırmaya çalışacaksınız. bu tanışmalar esnasında yüksek ihtimalle sıkıntılar olacaktır ancak görücü usulü evliliklerde aileler daha önceden tanışmış olduğu için bu tanışma evresi büyük ihtimalle sıkıntısız bir şekilde atlatılacaktır. özet olarak durum böyle diyebiliriz.