fotoğrafçılık yaptığım dönemde yakından bir konserini takip etme fırsatı bulmuştum
-sahne performansı berbattı
-sesi berbattı
-bir de leş gibi terlemişti ve salaş giyineyim derken paspal görünüyordu. saygısızca gelmişti giyim tercihi.
canlı dinleme fırsatı bulduğum beklenenden 5 dk önce sahneye çıktı çatı katıyla başladı bitmesin ile devam etti sonra yeni albümündeki şarkıları söyledi yeni albümü güzeldir sadece konserde ilk kez dinlediğim için ama bazı şarkıları hemen sarıverdi yeni albümündeki şarkıları oturup dinleyince canlı performansı kesinlikle daha iyiydi sahne performansı iyiydi salaş falan değildi seside gayet iyiydi.
görüntüsüyle zıt derecede( tipsiz dediğim düşünülmesin ama daha sert bir ses beklenir öyle bir tipten) güzel ve yumuşak sesi olan bir şarkıcı, joytürk akustik teki canlı performanslarını çok başarılı bulduğumu söyleyebilirim.
"bir öykü" ve "efkarlıyım" gibi zamanı olmayan, her daim dinlenen, dinlenmesi gereken şarkıların sahibidir kendileri. pek sever idim vakti zamanında zat-ı muhteremi. ta ki bursa hayal kahvesindeki konserine kadar. gitmez olaydım dedirtmiştir. ne o hal, o ne tavır. küçük dağları ben yarattım edaları falan. "bir gecede insan nasıl soğutur kendinden?" in cevabını vermiştir zira. şarkılarını severek dinlemekteyim hala. ama gidip albümüne para verir miyim? ne vercem! internetten indirmek böyle zamanlarda caizdir zannımca.
Sesine diyecek laf yok, şarkılarına hiç yok ama o sakal nedir bir anlam veremiyorum. Çevresinde hiç mi iyiliğini düşünen yok yoksa kimseyi dinlemeyen başına buyruk kişiliği mi var da böylesine sakal bırakıyor. Bana farketmez sonuçta deli gibi hayran olunan ergenlik yaşımı geçtim-hoş o dönem de hayran olamamıştım kimseye- ama gelen yeni kuşaklar için bi kesiverse o sakalları 10 numero olacak inanıyorum.