hayatımda gittiğim en güzel festivale ev sahipliği yapan bir sırp şehridir.
her iki yılda bir goran bregoviç'i ağırlayan trumpet festivalinin başkenti olan guça, her ne kadar farklı ülkelerden gelen katılımcılarla geçit töreni de hazırlasa özünde milliyetçi bir şehirdir. her yerde miloseviç'in fotoğraflarını, onu anlatan t-shirtleri ve magnetleri görebilirsiniz. he bununla da kalmayıp türkiyeli olduğunuzu anladıklarında enteresan sorularla baş başa kalabilirsiniz. sizi hiç gerek yokken tartışmaya sürüklemeleri de cabası.
aynı zamanda, muazzam bir kosova esintisi vardır orada. kosova kalbimizdedir tişörtleri, putin'in kosova sırplar'ındır sözleri, festivalde bile kosova için yakılmış ağıtları dinleyebilirsiniz.
fakat fakat fakat, balkan müziklerini seviyorsanız, o atmosfere aşık olmadan dönmek mümkün değildir. guça'nın yerlileri, evlerinin bahçelerini ve banyolarını gelen ziyaretçilere açar ve çadır başı günde 4-5 euro ödersiniz. sabah yoldan geçen en profesyonel çingene grupların müzikleriyle uyanırsınız ve bu gece 3'e kadar ışıklar altındaki festivalde devam eder. sadece müzik de değil, şahane yemekleri ve rakijaları da cabasıdır.
belgrad'dan çok rahat otostop çekip gidebileceğiniz bu şehir, 2 farklı araç değiştirdiğinizde ortalama 4.5 saatinizi alır. giderseniz, bilgim olsun.
sırbistan da bir kasaba. her sene yapılan ve 7 gün süren balkan müzikleri festivali kasabayı ünlü yapmıştır. festival gelecek sene 50. yılını kutlayacaktır. uyumak yasaktır. ye, iç, yat üçlüsü ye, iç, dans et üçlüsüne dönüşür.