Bir ateş olup yaksa da gidişiniz analar biter mi?
Ölüm toplasada çiçekleri çiçekte tohum biter mi?
Yıllarca bu ülkede müzisyen yönleriyle yargılanan zülüm gören işkencelere maruz kalan,savaşı,umudu,feryadı,çığlıgı,hayatı,insanlıgı,eşitsizlik ve kahpeliği anlatan bir çok ezgisi olan albümleri milyonlar satan onurlu grup.
25 yıldır umudun türküsünü söyleyen grup. baskılar, tehditler, gözaltılar, mapuslar, işkenceler, yok saymalar hiç biri bu grubu 25 yıldır susuturamadı. çeyrek asırdır devrim mücadelesinde ses, direnişimizde omuz, kavgamızda yumruk oldular, bizlerle alanlara döküldüler... grup için söylenen yazılan, çizilen hiçbir şey abartı değildir. her ne kadar grup üyeleri sürekli değişse de bu uzun soluklu yürüyüşte bir çok bedel ödemişlerdir. protest müzikte türkiyenin sahip olduğu en büyük değerlerden birisidir. grup yorumla tanışmam 97 senesine denk geliyor. 8 yaşında idim. babam birgün elinde bir kasetle geldi eve. ve bana almanyadan halamın doğum günü hediyesi olarak getirdiği teyibin içine koydu. birlikte dinlemiştik. ne ifade ettiğini bilmeden gündoğdu marşını söylüyordum heryerde. grup yorumla büyüdüm. onlarla tanıştım kavga ile, mücadele ile, onlarla tanıştım nazımın, ahmet tellinin, sabahttin alinin şiirleriyle, onlardan öğrendim mahir'in yoldaşları için canını feda ettiğini, onlardan öğrendim ulaş'ın yiğit olduğunu, denizin,yusuf'un hüseyinin dağ gibi yürekli olduğunu...
ülkemizde ve başka topraklarda yaşanan adaletsizlikleri, kanı, gözyaşını, tecriti, faşizmi, faili meçhul cinayetleri, militarizmi, baskıyı, ezilen halkların onurlu mücadelesini, ırkıçılığı; devrim ve sosyalizm umudunu türkülerine, marşlarına taşıdılar. kimi zaman gencecik yaşında idam sehpasına çıkan erdal ereni, kimi zaman felluce'de yaşanan insanlık dışı zulümleri, bağdat ın kara gözlü kızı abir in, doğduğu toprakların kaderine mahkum edilen filistinli çocukların, ölüm oruçlarında destan yazan kahramanların, namlu başlarında çatışan gerilların, yazgıları kömür gibi kara olan madencilerin, sivasta bedenleri kül olan canlarımızın, onurlu ölümleriyle tarihe adını kazıyan devrimci kadınlarımızın; direniş abidesi sabo'muzun sibel yalçınlarımızın, halkımızın gelini idil'in, ayşe gülen'in, özgür tutsaklarımızın, deniz'in, yusufun, hüseyin'in, mahir'in, taylan özgür'ün, ulaş'ın sesi oldular, onların dirençlerini, umutlarını, kavgalarını türkülerine taşıdılar. onları unutmamak ve unutturmamak adına tarihe notalarla kazıdılar yaşananları...
daha nice 25 yıllar görmek dileğiyle... hiç durmadan türkülerimizi söylemeye devam edelim.
Bu kente yalnızlık çöktüğü zaman
Uykusunda bir kuş ölür ecelsiz
Alıp da başını gitmek istersin
Karanlık sokaklar kör,sağır,dilsiz
Ey sevda kuşanıp yollara düşen
Bilesin bu yollar dağlar dolanır
Yare ulaşmadan düşersen eğer
Yarına sesinin yankısı kalır.
Gecenin ucunda gün aralanır
Yar sevdasıyla ile yürek bilenir
Sızılı bir ırmak uğurlar seni
Su olup akarsın kır çiçeklenir.
Bu mükemmel sözlerin o muhteşem sesle birleşmesidir.
2003 yılındaydı galiba, kocaeli'nde bir spor salonundaydı konser. tıklım tıklım olmasa da doluydu salon. 2010 yılı, türkiye'nin en büyük takımlarından bir tanesinin stadında, 55bin kişiyle şarkıları türküleri hep bir ağızdan söyleniyor. enternasyonal ruh, tüm dünyaya kanıtlanırcasına, gözler önüne seriliyor. bu konseri izlemeseydim, gözlerim açık giderdim. artık o heyecanın verdiği huzurla ölsem de önemli değil.
Yüreğini sarsada hüzün
Ele karsı solmasın yüzün... Diyen, 25 yıllık tarihinde 50'ye yakın üyesi değişmiş, üyelerinden içeri girmemiş,işkence görmemişi kalmayan, ülkenin en büyük ideolojik potansiyeline sahip grup. 25. yıl konserlerinde ise, bunu bir kez daha kanıtlamışlardır. 55 bin kişiye bir anda seslenmek herkese nasip olmaz. Türküler susmaz, halaylar sürer dedirten devrimci grup.
"bir değil, beş on değil, bin değil, milyon değil
beş buçuk milyarız biz
kovmak ile gitmeyiz, kırmak ile bitmeyiz
her diyarda varız biz
biz, birgün çalışmasak
çarklar durur, sular kurur
toprak küser biz ekmesek
çağlar döner, hayat durur"
fidel castro gibi sosyalist tarihin önemli bir ismini sözlükte nick olarak kullanıp, sosyalizm ile alakası olmayan ulusalcı sosyal faşistlerin bir şeyler ile suçladığı sade bir müzik grubundan öte bir kültürdür. Yıllardır her türlü baskıyı, işkenceyi, saldırıyı görmüşler, cezaevlerine düşmüşler ama mücadelelerinden asla vazgeçmemişlerdir. "halkların kardeşliği" şiarından hiç vazgeçmemiş, dünya halklarına adını duyurmuş, eserler vermişlerdir.
filistin'de, ırak'ta, afganistan'da katledilen çocuklar için "arap onlar lan bizi sırtımızdan vurdular" gibi saçma bir geyiğe inananların, grup yorum'u anlamasını zaten beklemiyoruz... onlar filistin'de, ırak'ta, afganistan'da, vietnam'da katledilen çocuklar için kayıtsız kalamamışlardır..
her kanalda gördüğüm grup yorum 25. yılını kutluyor yazısından sonra kim lan bu grup yorum diyip araştırdığım müzik grubumu siyaset grubumu orasını henüz çözemedim. müziklerini beğenmedim. ayrıca 25 yıldır ilkkez duyuyor olmam da ayrı handikap. zira biraz iyi işler yapsalardı heralde bir şekilde bilirdik. klasik türkiye modeli.
şimdi koskoca 25 yıl geçmiş, bir çok ayrılan, hapse düşen arkadaşlarına rağmen ayakta kalabilmeyi, müzik - devrim müziği yapabilmeyi başarmış bu insanlar, ve geçen hafta inönü deki konser, faşistlere, emparyellere, mollalara bir cevaptır; 'sol bitti, solcu mu kaldı' sataşmalara bir cevaptır bu konser, sadece katılmak isteyenlerin onda biri gidebilmiş - çeşitli, binbir sebepten ötürü- yinede 50.000 kişi stadyumda yerini almıştır. haydi pohpohladığınız, sabah akşam reklamlarını yaptığınız; ibrahim tatlısesleri, ajda pekkanları, çıkartın inönüye on defa üstüstte anca ellibin kişiyi toplarlar, oda binbir pazarlama çalışmasıyla, ama grup yorum bunlara ihtiyacı yoktur, yorum dinleyicilerinin bu tür tanıtımlara ihtiyacı yoktur. onlar aslanlar gibi şarkılarını söyler bizler aslanlar gibi dinleriz.
bu toprakların yorumu iyi ki vardın, iyi ki var olacaksın.
Hasta siempre yorumları mükemmelin üzerinde olan, anlamadan, bilmeden, kavramadan yorum yapan bazılarına rağmen daima nice 25 senelere dedirten gruptur.