evde, caddede, parkta hiç fark etmez, sevgili acısına bile gerek duymaksızın sadece insanın kendini yalnız hissetmesine yettiği bir anda dinlemesi gereken bir şarkıdır. şarkının dinginliğiyle gözlerin kapatılmasının ardından gelen düşüncelerle gözden iki damla yaş düşmesi mümkündür. özellikle son kısmında.
i'm so hollow baby, i'm so hollow
i'm so, i'm so, i'm so hollow.
insanın kanını donduran dokunaklı james blunt şarkısıdır. her ne kadar türkçe çevirilerinde inadına "güle güle aşkım" diye çevrilse de "hoşçakal sevgilim" olarak dillere dolanacaktır.
her dinlediğim de ağladığım,depresyon etkisi yaratan,çekip gitme isteği uyandıran,dinlemekten asla bıkmadığım ve bıkmıcağım mükemmel ötesi şarkı.bir acı ancak bu kadar güzel bi şekilde anlatılabilir.
durup dururken adamın ağzına sıçan şarkı. ayrılığı böyle anlatan bir şarkı daha yok. sevgilimle aram çok iyi ve ayrılmaya hiç niyetimiz yok. ama yinede adamın ağzına sıçıyo. "ya ayrılırsam lan" dedirtiyo. hele o son perde yokmu şarkıda... (bkz: i am so hollow)
james blunt'ın harika sesini, veda etmek zorunda olduğunuz sevgilinize son sözlerinizi sizin yerinize, sizmişcesine haykırmak için kullandığı; i'm so hollow derken, ayrılığın keskin acısını içinizde bir kez daha sızlatan, defalarca dinlenilesi mükemmel şarkı.. ayrıca (bkz: you're beautiful)
bulabileceğiniz en muhteşem sevgiliyi kaybettikten sonra dinlediğinizde ağlamazsanız adam değilim. inanılmaz bir şarkı. you've been the one, you've been the one for me..
Bu şarkıyı kim söylerse söylesin, james blunt'ın verdiği duyguyu veremezdi.
Özellikle canlı dinlerseniz şarkıyı nası hissettiğini ve o sözleri nası yaşadığını anlarsınız.
Şüphesiz ki bu şarkıyı ancak böyle aşık biri bu kadar duygulu söyleyebilirdi.