başlığı nasıl yazacağımı bilemedim. şöyle anlatabilirim. otobüstesinizdir,hıncahınç doludur otobüs ve poponuz sağlamdadır. yani oturuyorsunuzdur. bir tanıdığınız biner otobüse eli de çantalarla doludur. nezaketen çantasını tutmayı teklif edersiniz kabul eder. ineceği durağı bile bilmediğiniz bu tanıdık (!) çantasını sizde unutur iner. gittiğini farkettiğinizde artık çok geçtir. sonra çantaya bakarsınız,nutkunuz tutulur. sevinçten ve şaşkınlıktan ne yapacağınızı bilemezsiniz. çünkü çantanın içi gofret doludur.
o gofretler birkaç gün dolapta bekletilir. çantayı ulaştıracak ortak bir tanıdık da bulamadığınız için gofretler en nihayetinde midenizdeki en güzel yeri alır.
