güzel bir sosyalist kardeşimiz. stalinist olduğunu zannediyorum orda biraz ayrılıyoruz kendisinden ama varlığı sözlüğe çok şey katıyor. proloter safları sıklaştırmak lazım.
her ateistin sosyalist olduğunu sanmak değilde hiçbir ateist'in ateistlere en çok özgürlüğü sağlayan, din özgürlüğünü en çok gözeten sosyalizm'e düşman olabileceğini düşünmemekteydi.
kendisi değil de kapitalizm bütün kaynakları tükettiğinde bazı devletler sosyalizm'e geçmek zorunda kalınca anlayacaktır stalin'in, lenin'in, marks'ın haklılığını.
sözlükteki faşizan güruh tarafından sık sık rahatsız edilen, ancak yılmadan cevap veren yazardır.
Sadece Stalin'e yapılan haksız ithamlar ile ilgili konularda değil Haksızlıkların aklandığı pek çok başlıkta muhalif yorumu görülmektedir. Haklıdır.
milyonlarcaydı yüzbinlerce oldu git gide küçültüyor bazıları bir şeylere cevap veremedikçe.
inkar değil belgelerle doğrusunu aktarmaktadır. gerçek bir şeyi inkar edersin gerçek olmayanı değil. ayrıca stalin illa birilerini öldürmüştür öldürmemiştir diyemeyiz, stalin dönemi sovyetler'de hainlere karşı ölümün de arasında olduğu güçlü cezalar vardı.
kendisine troçkist deseniz kendisi bunu küfür gibi algılayabilir. fakat stalin'in öldürdüğü yüzbinlerce insanı inkar etmesi, çaresizlik içerisinde olduğunun kanıtıdır.
27 mayıs'ı değil hiçbir darbeyi savunmamıştır, sadece darbelerin sonuçlarının doğrularını aktarmaya çalışmıştır.
ha siyaset bilgisini abilerden değil sistemleri, teorileri, komünizm'i, kapitalizm'i öğrendiği öğrencisi olduğu iktisat bölümünden ve kitaplardan almaktadır. tkp ilçe örgütlerinden uzaklaşalı da yıllar oluyor.
ideolojiden anlamadığı gibi siyasetten de anlamayan insanlar tarafından eleştirilmektedir. komünizm'in ne olduğunu gerçeğini öğrenmek isteyen açar ilgili kitapları okur kulaktan dolma bilgilerle hareket etmez.
bu ülkede çoğu darbe amerikan desteklidir bazıları da amerikancıları vurmuştur.
12 eylül gibi darbeler amerika ürünüdür, dindarlara hiçbir zararı olmamıştır bu darbenin. bazı kesimleri bitirmiş ve ortada oturan kenan evren'in, abd'nin hazırda bekleyen çocukları ilerleyişe geçmiştir bu darbeden sonra. bunun dindarlara zarar verdiğini söylemek komediden öteye gidemez. https://galeri.uludagsozluk.com/r/398905/+
ha bir de amerikancıları vuran darbeler var ki bu darbelerden sonra türkiye'de ki bir kesim güçsüzleşmesi gerekirken ne hikmetse sonrasında daha da güçlenmiştir. amerikan kalkanı mı desem amerika desteği mi desem ne desem bilemedim.
bir darbeden sonra güçleşen bir kesim var ise o darbe onların lehine olmuştur şeklinde komik bir argümanı olması bile tuhaf.
recep tayyip erdoğan'ın başörtüsü için söylediği velev ki siyasi simge olsun sözü gibi velev ki 12 eylül aslında dindarlara değil de komünistlere yapıldı ve bu yüzden komünistler yükselişe geçemediler. söylemlerinden öyle bir şey çıkıyor çünkü. 27 mayıs'tan sonra dinciler nasıl yükselişe geçti o zaman diye sorsanız cevap veremez. kendi mantık açısıyla bakarsak 27 mayıs'tan sonra dindarların yok olması gerekiyordu fakat hızlı bir yükselişe geçtiler. hakeza 28 şubat dindarlara yapılıp, dindarların yok olması gerekirken neden dindarlar ülkede %50 ile temsil ediliyorlar bunu da açıklayamaz.
açıklayamayacağı çok şey var.
peşinen edit: 27 mayıs'da dindarlar zarar görmemiş. aman tanrım!!!! dindarların başbakanı asılmış, maliye bakanı asılmış, dış işleri bakanı asılmışken bu adam hala dindarlar zarar görmemiştir diyor.
en başından beri bireylere kredi verildiğini iddia edene karşı tersini savunmuş yazardır.
http://dergiler.ankara.ed...ergiler/58/1349/15627.pdf
bu kaynaktan alınan yazıyla eleştirilen yazar ki bazıları yeni ekonomi politikasının ne olduğundan bile haberdar değil yeni ekonomi politikası sovyetler birliğinde lenin döneminde ekonominin toparlanması için yapılmış bir kalkınma planıydı ve bu plan kapitalizm'e yaklaştırmıştır. ha şurası can alıcı ki dendiği gibi yeni ekonomi politikası icraatleri 55 yıl boyunca falan sürmedi stalin döneminde yeni ekonomi politikasının bütün icraatleri bir bir ortadan kaldırıldı.
iş farklı hallere büründü. önce merkez bankası kredi mi veriyor ki hehe diyerek konuşup şimdi ise işi başka boyutlara taşımıştır..
--spoiler--
1924'te Devlet Bankası yönetim kurulunun koordinasyonu altında Bankalar Komitesi kuruldu.
1920'lerin ikinci yarısında Devlet Bankasının faaliyetleri oldukça farklılaştı. Bunun ana nedeni
sanayileşmenin hızlanmasına bağlı devasa sermaye ihtiyacıydı. SSCB'de sanayileşme emisyon ile finanse
edildi. 1926da çeşitli siyasî ve ideolojik faktörlerle YEP'nın ilk kabullerinden sapmalar oldu. Devlet ve
özel kesimin aynı anda var olması 'kim kimin için kazanıyor' suçlamasına yol açtı. YEP'in başlangıcında
iktisadî gelişme için kabul edilen özel girişiminde ekonomide varlığından vazgeçildi
(http://www.hse.ru/data/36...07/1233/1Goland_NEP_8.pdf erişim 01/09/2009). 1929 Haziranında ilk
Devlet Bankası Kanunu kabul edildi, buna göre Devlet Bankası para dolaşımını düzenleyen ve SSCB
genel iktisadî gelişme planı ile uyumlu kısa vadeli kredi veren bir kurum haline getirildi. Mayıs 1932de
Devlet Bankasının ve yatırım bankalarının (Prombank, Selkhozbank, Vsekobank ve Tsekombank)
işlevleri şekillendi. Devlet Bankası ekonomiye planlanan kredileri veren sıradan devlet bankalarından biri
oldu. 1930larda şekillenen banka ve kredi sistemi 55 yıl boyunca değişmeden kaldı. YEP'nın
uygulandığı sürede (1921-1928) ortaya çıkan ticari bankaların son emareleri olan komün ve kooperatif
bankaları 1930-1932 arasındaki bankacılık düzenlemeleriyle ortadan kaldırıldı.
--spoiler--
--spoiler--
Gosbank nakit planını hazırlıyor ve gözetliyordu. Hane halkı ücret ve maaşını nakit olarak alıyor,
nakit olarak harcıyor veya nakit tasarrufta bulunuyor ya da Tasarruf Bankasında tasarruf mevduatı
hesabına yatırıyordu. Kazandığınız parayla satın alabileceğiniz mal ve hizmetlerin sayısı sınırlıydı.
işletmeler parayı Gosbankın yerel bir şubesindeki hesaplarında tutarlardı.
Gosbank, Maliye Bakanlığı ile birlikte para arzını kontrol ediyordu. Bankacılık sistemi dışındaki
kâğıt paralar Sovyetler Birliğinde dar para arzı toplamını oluşturuyordu. işletmelerin nakit rezervleri ücret
ödemeleri için yetersiz kalınca Gosbank işletmelere ücret ödemeleri için yetki vererek para arzını
yükseltiyordu. Bir diğer para arzının genişleme kaynağı bütçe açıklarıydı. Bütçe açığı hane halkı
tasarrufları ile karşılanamıyorsa emisyona başvuruluyordu. Plancılar para arzını halkta para talebini
belirliyordu. SSCBde bir kişinin diğerinden daha çok para kazanma fırsatı fazla değildi. Makroekonomik
istikrara bir enflasyonist tehdit olan tüketim malları kıtlığı karşısında plancılar nakit birikimini
gözetliyorlardı.
Gosbank tek kısa vadeli kredi kaynağı idi. Sovyet işletme (üretim) planı fiziki girdi çıktı
göstergelerinin yanında büyük bir finansal planı da içerirdi. işletme planında ücret maliyeti, planlanan
maliyet düşüşleri, kredi planları gibi birçok hedef yer alırdı. Bu finansal hedefler işletmenin fiziki girdi
çıktı hedeflerinin parasal tamamlayıcısıydı. işletme yöneticileri finansal planların (maliyet düşüşü, ücret
maliyeti ve kredi planları) yerine getirilmesini üretim planlarından daha az önemli görürlerdi. Finansal
planlar ruble kontrolü olarak adlandırılan sistemle önem kazanıyordu, bu sistemle plancılar işletmeler
üzerinde kontrol sağlayabiliyordu. Gosbank tek takas merci ve tek kısa vadeli kredi kaynağı olması
hasebiyle işletme faaliyetlerini gözetlemek için uygun bir vasıtaydı, tüm işletmeler arası ödemeler
Gosbank aracılığıyla yürütüldüğünden fiziki alışveriş (parasal karşılık olarak) yakından gözlenebiliyordu.
Finansal plandan sapma fiziki plandan sapmanın önemli bir habercisiydi (Gregory ve Stuart, 1998:108-
--spoiler--
her şeye cevabı olan ve cevap vermekten hiçbir zaman çekinmeyen yazardır.
defalarca tartışmada evine yolladığım adam gelmiş bana burada troll diyor. senden ala trollmü var bu sözlükte. neymiş asıl mağdurları onlarmış 80 darbesinin tabi canım bu yüzden 80 darbesinden sonra türkiye'de güçlenen dindar kesim oldu değil mi ? anayasa değişecek kenan evren ve işkencecileri yargılanacak diyenlerin durumu ortada ne kenan evren'e bir şey oldu ne de işkenceciler yargılandı yine olan yetmez ama evetçi solcu görünümlü liberallere oldu evet oyu verdikleriyle kaldılar. 80 anayasası değişip daha tehlikeli bir anayasa olacaksa neden daha tehlikelisine oy vereyimki ? siz müslümanlar 28 şubat'a kadar hiçbir darbeden zarar görmediniz amerika kalkanı altındaydınız hep ve sizin kitle çıkıpta kenan evren'in yargılanması için hiçbir adım atmadı geçeceksin bu mağdur ayaklarını artık yemiyoruz. sizin kesim 12 eylülün ve amerikanın çocuğudur bunu kimse değiştiremez, oradan yol buldunuz orayı da yargılayacak değilsiniz.
Madde 4- (25.4.2001 tarih, 4651 sayılı Kanun ile değiştirilen şekli) Bankanın temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır. Banka, fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisi belirler.
Banka, fiyat istikrarını sağlama amacı ile çelişmemek kaydıyla Hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekler.
Bankanın temel görev ve yetkileri şunlardır:
I- Bankanın temel görevleri;
a) Açık piyasa işlemleri yapmak,
b) Hükümetle birlikte Türk Lirasının iç ve dış değerini korumak için gerekli tedbirleri almak ve yabancı paralar ile altın karşısındaki muadeletini tespit etmeye yönelik kur rejimini belirlemek, Türk Lirasının yabancı paralar karşısındaki değerinin belirlenmesi için döviz ve efektiflerin vadesiz ve vadeli alım ve satımı ile dövizlerin Türk Lirası ile değişimi ve diğer türev işlemlerini yapmak,
c) Bankaların ve Bankaca uygun görülecek diğer mali kurumların yükümlülüklerini esas alarak zorunlu karşılıklar ve umumi disponibilite ile ilgili usul ve esasları belirlemek,
d) Reeskont ve avans işlemleri yapmak,
e) Ülke altın ve döviz rezervlerini yönetmek,
f) Türk Lirasının hacim ve tedavülünü düzenlemek, ödeme ve menkul kıymet transferi ve mutabakat sistemleri kurmak, kurulmuş ve kurulacak sistemlerin kesintisiz işlemesini ve denetimini sağlayacak düzenlemeleri yapmak, ödemeler için elektronik ortam da dahil olmak üzere kullanılacak yöntemleri ve araçları belirlemek,
g) Finansal sistemde istikrarı sağlayıcı ve para ve döviz piyasaları ile ilgili düzenleyici tedbirleri almak,
h) Mali piyasaları izlemek,
ı) Bankalardaki mevduatın vade ve türleri ile özel finans kurumlarındaki katılma hesaplarının vadelerini belirlemektir.
II- Bankanın temel yetkileri;
a) Türkiyede banknot ihracı imtiyazı tek elden Bankaya aittir.
b) Banka, Hükümetle birlikte enflasyon hedefini tespit eder, buna uyumlu olarak para politikasını belirler. Banka, para politikasının uygulanmasında tek yetkili ve sorumludur.
c) Banka, fiyat istikrarını sağlamak amacıyla bu Kanunda belirtilen para politikası araçlarını kullanmaya, uygun bulacağı diğer para politikası araçlarını da doğrudan belirlemeye ve uygulamaya yetkilidir.
d) Banka, olağanüstü hallerde ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kaynaklarının ihtiyacı karşılamaması durumunda, belirleyeceği usul ve esaslara göre bu Fona avans vermeye yetkilidir.
e) Banka, nihai kredi mercii olarak bankalara kredi verme işlerini yürütür.
f) Banka, bankaların ödünç para verme işlemlerinde ve mevduat kabulünde uygulayacakları faiz oranlarını, belirleyeceği usul ve esaslara göre bankalardan istemeye yetkilidir.
g) Banka, mali piyasaları izlemek amacıyla bankalar ve diğer mali kurumlardan ve bunları düzenlemek ve denetlemekle görevli kurum ve kuruluşlardan gerekli bilgileri istemeye ve istatistiki bilgi toplamaya yetkilidir.
III- Bankanın başlıca müşavirlik görevleri;
a) Banka, Hükümetin mali ve ekonomik müşaviri, mali ajanı ve haznedarıdır. Bankanın Hükümetle ilişkisi, Başbakan aracılığı ile sağlanır.
b) Banka, finansal sistemle ilgili olarak istenilecek hususlarda Hükümete görüş verir.
c) Banka, bankalar ve uygun göreceği diğer mali kurumlar hakkındaki görüşlerini ve tespitlerini Başbakanlık ile bu kurum ve kuruluşları düzenleme ve denetleme yetkisine sahip kuruluşlara bildirebilir.
Banka, bu Kanunla ve mevzuatla kendisine verilen yetki ve görevlerle ilgili olarak düzenlemeler yapmaya ve bunları uygulamaya, bu düzenlemelere tabi kurum ve kuruluşlar nezdinde bunlara uygun hareket edilip edilmediğini ve kendisine gönderilen bilgilerin doğru olup olmadığını denetlemeye görevli ve yetkilidir.
Banka, bu Kanun ile kendisine verilen görev ve yetkileri, kendi sorumluluğu altında bağımsız olarak yerine getirir ve kullanır.
Banka, para politikası araçlarının kullanımı sırasında işlem yaptığı banka, kişi veya kurumun iflası halinde, alacaklı olduğu miktar ve faizi için iflas masasına imtiyazlı alacaklı sıfatıyla iştirak eder.
Banka mensuplarının görevlerini yerine getirmelerinden doğan tazminat davaları ancak Banka aleyhine açılabilir. Bankanın rücu hakkı saklıdır.
ben merkez bankası kişilere kredi vermez demiştim ama tabi bazıları götünden anlamaya devam etmiş.
madde 4 budur kendisi okusun da görsün bankanın görevlerini ha çarpıtması da bir harika bireylere değil bankalara kredi vermekten bahsediyor. sovyetler'de banka mı vardı ki merkez bankası kredi versin ? komünist sistem de kredi nereden çıkıyor ? sovyetler sosyalistti bir kere.
merkez bankasının kişilere kredi verdiğini zannediyor herhalde bazıları.
cevap veremeyince başka şekilde konuşan kişi. türkiye'de merkez bankasının, normal bankalara kredi verdiğini bile bilmez iken merkez bankası hakkında atıp tutması da ayrı bir ironi.
türkiye'de merkez bankası, özel banka ve devlet bankalarına kredi sunarken bunu inkar edebiliyor. hayır, rusya'da gosbank'ın kredi verdiğini de inkar ediyor bu şekilde.
araştırmacı bir yazar olmadığı için direkt örneğe götürmekte fayda var.
TÜRKiYE CUMHURiYET MERKEZ BANKASI KANUNU >>Madde 4-
Banka, nihai kredi mercii olarak bankalara kredi verme işlerini yürütür.
ah ah. sözlükteki en başarısız troll olan bilisiz'e göre bu adamı ciddiye alıyordum sırf düşüncelerini düzgün yazdığı için. fakat kendisi de troll olarak gördüğüm bilisiz denilen adamın söylemlerini ciddiye alıp, aklı sıra değil düpedüz hakkımda amerikancı demiş.
tkpli olmasından dolayı 12 eylül 2010 anayasa referandumunda hayır oyu vererek bir kere 12 eylül darbesinin getirisi olan anayasayı aslında çok sevdikleri bir gerçektir. 12 eylül 2010 öncesi kenan evren yargılanmayacak diye sağı solu karıştıran kendileri 12 eylül 2010 sonrasında, 12 eylül çocukları 12 eylül'ü yargılayamaz dediklerini de biliyoruz.
biz müslümanların her darbeden zarar gördüğü bir gerçektir fakat bunlar her darbede asıl mağdur olan bizler demesi ise tam bir komedi.
27 mayıs'ı destekleyen kendileri, 12 eylül'de asıl mağdur biz olduk deyip 12 eylül anayasasını yine sahiplenen bunlar, 28 şubat'ta irticacılar içeri alındı diyerekten sevinen yine bunlar, hala mağdur duruma düşen yine bunlar.
birileri bu olay nasıl oluyor açıklasın.
biz diyoruz ki 27 mayıs bizlere yapıldı, 12 eylül'de sevdiğimiz adamlar içeri alındı, 28 şubat'ta yine aynı şekilde. balyoz, ergenekon desen yine aynı.
her darbeden zarar gören bizlerin, darbelere karşı oluşumuzu sindiremiyor bu arkadaş.
'Ben böyle bir durumu kabul edemem. Tabancamdaki kurşunlardan biri, her şeyi bitirmeye yeter. Sadece bir kurşun! Bumm! Ben, kendi işimi kendim hallederim. Onlara beni yargılama zevkini tattırmam! Hepimizin hakkındaki hükmü tarih verir!' demişti zamanında evren.
keşke diyengillerdendim ben. kendisi ne dediki acep? keşke dedi mi?
tanım: 12 eylül 2010 referandumunda hayır oyu kullandı, tabiki.
tam bir fanatik olmasına rağmen sevdiğim başgan. bilgili olması zaman zaman belgeler sunması fikir alışverişi açısından güzeldir. ama sizin sunduğunuz belgeler nedense hep sahtedir. ama dedik ya severiz reyizi.
grup ise yaptığı uzun şarkılarla sıkıcı olsa da farklı bir post rock tadıdır dinlenebilir.
stalin'i destekleyen partileri tkp, dhkp c, yünanistan komünist partisinden ibaret görenlerce eleştirilen yazar. yazarı stalinist parti olmaması üzerinden cahilce eleştirenlere cevap: