depresyon içerisinde çaresizce ağlar ve yemek yiyip dururken göbeğin büyümesini izlemek.
çaresizlik ve umutsuzluk o kadar incedir ki insanı en mutlu anında bile yakalar. mesela ailesi sağdır, mutludur ama arkadaşları yoktur. hıncını yemekten alır, yorganın altına yumularak derin uykulara dalar ve göbeğini salar. salınan göbek de büyümeye başlar, yağ bağlar, sürekli büyür. demek ki nedir? en çaresiz ve umutsuz hissedildiğinde bile gülünecek bir şeyler bulunmalıdır, tanrı' ya şükredilmelidir, sadece göbek için değil elbette ama onun için de.
Ayna karşısında sürekli profilden göbeğe bakmak ve "bu ne ara bu kadar oldu yaf?" demek ve akabinde göbeği içine çekip görüntüye bakmak ve çaktırmamaya çalışmak.
büyümeye kayıtsız kalmaktır artı manzarası vardır;
bir el bira kutusunu tutarken, bir el tişörtün altında, göbeğe vurulmak suretiyle "lümbürdeke lümbürdek" diye ritim tutulur.