Bazen yapılması gerekendir. Bazen yapılamayandır. Bazen de kaçınılamayandır gitmek. Sonrası asla eskisi gibi değildir, olmaz da. Hep bir şeyler değişmiş, ölmüş ya da hayat bulmuştur.
.... kaç rengi var bu hayatın .... çeperinde çemen, yaz sıcakları ... kaç rengi var bu sıcakların ... aslında soğukta sıcağın en düşmüş derece hali değil midir? .... aklım almaz bir dünya hali ... yansa bu küre topu , marsa giderim bir kibrit çakıpta ... bırakıp herşeyi ....*
gözün arkada kalır giderken, önünü göremezsin takılır kalırsın. çok düşersin başta, çok. önünü göremezsin, aklın kalır giderken korkarsın yapamam diye. ama illa gitmen gerekiyorsa gitmelisin. eğer istenmiyorsan gitmelisin, istemiyorsan yine gitmelisin.
en zoru gözün arkada gitmek; yaşamadan, başlamadan, bitirmeden, kaybetmeden gitmek. zor olanı gitmenin. düşeceksin ama yılma istenmiyorsan gidebilmelisin onu daha fazla üzmemek için. sebebin yine o olmalı, yine kendini düşünmeden gitmelisin.
sen ki; ayrılığı seçmişsin. seçtiysen de her şeyini götüreceksin yanında. Geriye hiçbir şeyin kalmayacak. Söylenmemiş sözün örneğin; bıraktığın yerde... ki ben en çok onları duydum. Gittin mi adamakıllı gideceksin. Hiçbir özlem kalmayacak dönüşleri çağıran. yani yani dönecekmiş gibi gitmeyeceksin. Büyük gideceksin uçsuz bucaksız, dursuz duraksız. yolların yoluma, telefonun sesime değmeyecek. Hiçbir yaşanmışa, hiçbir şiire, hiçbir romana ya da hiçbir şarkıya yenilmeyecek ayrılık. gün doğarken yatağının diğer yastığındaki boşluk kan ter içinde çarparken suratına, tek başına hazırladığın sofrana iki kişilik bardak, iki kişilik tabak, iki kişilik çatal, bıçak servis açtığında susacaksın. Gitmenin hakkını vereceksin.
ve ayrılık... ayrılığı seçtin mi, onurun da gururun da büyük olacak! ki ayrılık; gurur duymalı seninle.
bazen başka çıkar yol yoktur ya hani o zaman gitmek zamanıdır işte.
bak kapadık telefonu hemen sözlüğe yetiştireyim dedim gidişimi. uzak kalınca daha huzurlu olacaksa hayat, yorulduysan, yorduysam, artık varlığım acı veriyorsa ciddi ciddi. e ben gideyim artık değil mi? gideyim ben gideyim. hayaller kırıldı bilesin. bantlasan da yapıştırsan da durmayacaklar eskisi gibi. hoşçakal.
kalmayı çok istemekten gerçekleşen durumdur,kalınca hiçbir şeyin değişmeyeceğini bilip gitmeyi tercih etmektir.. gitmek ardında yolları insanları varsa onu bırakıp gitmek.. düşünmek giderken özlemek. ardında bıraktığın her şeyi.. sonra varmak. dönmeyi düşlemek. gitmek bir o kadar ruhani bir duygudur.
genelde ileriye doğru ya da yeni bir yere yönelme manasında kullanılır. bana göre geçmişin yanına en çok yakışan mastardır, nedendir bilmem mutlu ve kaygısız anılarım aklıma gelince gitmek isterim olduğum yerden. zaman makinası bulunsa belki de sadece geçmişe gitmek için kullananların sayısı daha çok olurdu. hani o hep başarılı ve güçlü zamanlara ulaşmak , gitmek yeniye değil de en güzel eskiye başlamaktır belki de.
şehir kalabalık ve gittikçe yalnızlaşıyorsan, her köşe başında yalancı bir bakış görüyorsan yapabileceğin en öncelikli eylemin olmalı gitmek.. bazen de gidiyorum dersin, fısıltıyla söylenecek bir ''kal'' sözcüğünü duymak istercesine..
arkasından bakıp o gidenin,
bir de sigara yakıp kalakalmaktan korkmaktır.
korkular yüzünden dünyanın en saf duygularını yaşayamamaktır.
gitmek gözleri kapalı yürümektir.
her zaman hata yaptığını düşünerek yaşamaktır.
bazense sadece gitmektir.
gitmek
iyi bok yemektir.
aferin.