allah aşkına birisi bana, neden karabük maçında istenilen kadroyu çıkardığını anlatsın. malmısın sen abi, bütün işler bitene kadar loric cana'yı defansta oynatma azmini gösterdin. yılmadın. şimdi ne oldu? "nasıl olsa siki tutturduk takıma, birazda onların istediği olsun mu diyorsun?"
beklenen kıvırma açıklamasını yapmış olan teknik adam .
" Tepkiler üzdü . Ancak şu unutulmamalı ki kulübe en son ben katıldım. işler iyi giderken buraya gelmedim. işler iyi giderken gelip işleri bozan kişi değilim. Takımı alıp bir şeyler yapmakı istiyorum. Alınan sonuçlarla ilgili sorumluluk alıyorum ancak yüzde yüz suç bana ait değil " .
şimdi de milan baros'u antrenmandan kovmuş. bu adam galatasaray'a kovuluşunun intikamını almaya gelmediyse, ben de bir şey bilmiyorum.
kötü teknik direktör olabilir, sahada maçı çözemeyebilir, yanlış kadrolar çıkartabilir, maç sırasında yanlış değişiklikler yapabilir anlarım ama bunu yapamaz. bu kötü teknik direktör olmak değil, kötü niyetli olmak demektir. hele ki misimoviç gibi bir futbolcunun nasıl kaybedildiği bilinirken.
(bkz: diego armando maradona) ya çok benzeyen. karpatların maradonası olarak ünlenmiş olan, futbolculuğuyla bizi kendine aşık etmiş ancak teknik direktörlüğüyle yedi ceddine sövdürmeye yemin ettirmiş, gitsede kurtulsak dediğimiz an itibarıylada baros'u antremandan kovmuş olan vakt-ı zamanında maradona gibi mükemmel top oynayan ama maradona gibi teknik direktörlükten anlamayan insan.
burada galatasaray futbol takımı ile ilgili konuşmamak için kendi kendime söz vermiştim. çünkü ne söylesem duygularımı tam anlatamıyor olacaktım ki, hala da anlatabileceğimi zannetmiyorum.
her neyse. hem genel, hem de son olay ile ilgili birşeyler karalamak isterim.
Florya Metin Oktay Tesisleri'nde bu akşam gerçekleştirilen idmanın son bölümünde Galatasaray Profesyonel futbol takımı oyuncusu Milan Baros, Teknik Direktör Gheorghe Hagi tarafından disiplin kuralları çerçevesinde uyarılmasının ardından idmanın son bölümünü salonda tamamlamıştır.
Teknik Direktörümüz tarafından bu konuyla ilgili olarak hazırlanan rapor, Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu'na gönderilmiştir. Raporla ilgili gerekli değerlendirme en kısa zamanda yapılacaktır.
tanım yapmak da lazım geliyor zannımca: bir üstad'ı antrenmandan kovmuş başka bir üstad.
belirtmek isterim;
- ''futbolculuğu da kendisi gibi on numaraydı, efsaneydi. ama hocalığı şöyle böyle, bik bik...'' diye düşünen boş beleş adamlardanım.
- ayrıca kendisini eleştirebilmek adına, ''kimse galatasaray'dan daha üstün değildir.'' felsefesinin arkasına sığınmaktan da kendimi alamamaktayım.
rijkaard'ın gidişi ve hagi'nin 2. defa teknik adamlığa gelişi, adnan polat'ın kendisini temize çıkarma, kurtarma çabalarından ibarettir.
önce başka bir efsane olan fatih terim'e gidilmiş ve red cevabı alınmıştı. daha doğrusu terim, böylesine bir kaosun içine sürüklenmek istememişti. sırada 2. seçenek hagi vardı.
on'a gittiler. hagi bu zor durumda galatasaray'a, on'a sahip çıktığımız gibi sahip çıktı.
tuhaf saha dizilişleri, kendi mevkilerinde oynatılmayan futbolcular, oynatılması saçmalık olan futbolcular, ilginç devre arası transferleri ve kötü sonuçlar devam ederken misimovic'in sakızı patladı. arkasından yine kötü sonuçlar. en sonunda taraftardan ''hagi istifa.'' cümlesini duymaya kadar gitti bu iş.
derken o da ne?
maç içinde rakip takım futbolcusunu kovalayan ayhan akman, oynanan oyunun sikinde olmadığı servet çetin, futbolculuktan bihaber mustafa sarp, casillas timsali kalecilerimiz ve şu an aklıma gelmeyen bir sürü halı saha topçusu dururken, sahadaki tek biz olan milan baros, yaptığı ''laubalilik'' yüzünden antrenmandan atılıyor.
aklım almıyor arkadaş, aklım almıyor. 10 yıl önce kendisiyle en güzel günlerimizi yaşarken, şu an yine birlikte en kötü günlerimizi yaşıyoruz.
baros olayı, hagi'nin ego tatmininden başka birşey değildir. hagi teknik direktörlüğe getirilirken bu husus biliniyor muydu? biliniyordu.
kralı antremandan atarak kendisinin son ipini de kesen adamdır. yeter yahu takımda adam gibi ruhla oynayan tek adam baros vardı o mu gözü battı commandante.