--- alıntı --
antrenmanın ikinci bölümünde ise şut çalışması yapıldı. şut çalışmasında uzun süre gol yemeyen kaleci aykut erçetin, gol atamayan arkadaşlarını kızdırarak antrenmanın havasını renklendirdi. bunun üzerine hagi de aykut'un koruduğu kaleye şut atmaya başladı. futbolu bırakalı 10 yıl olan hagi'nin bütün oyuncularından daha iyi topa vurduğu gözlendi.
-- alıntı --- *
antrenörlüğü futbolculuğu kadar iyi olmayan insan.gol yememek için 11 kişiyi topun arkasına geçirmeyi öğrenmiş ama gol atmak için topun önüne geçmesi gerektiğinide bilse çok iyi olucak o geldikten sonra oynanan on maçın sadece 4 ünde gol atabildik
--spoiler--
ali sami yende güzel goller attım ve galatasaraydaki kariyerim trabzonspor karşı attığım golle başladı, yine trabzonspora attığım bir golle bitti. birisi serbest vuruştan, birisi 25 metreden attığım güzel gollerle başladı, bitti kariyerim. tarih böyle yazılır, tabi ki mutluyum ve gururluyum, bu camia içerisinde bulunduğum için. kendimi çok mutlu hissediyorum ve galatasaraya gelmekle kariyerimin sonuna doğru en iyi seçimi yaptım diye düşünüyorum.
--spoiler--
galatasaray'a teknik direktör olduğundan sonra dahi, taraftarları tarafından teknik adamlığından çok futbolculuğunun konuşulması, teknik direktörlük başarısı hakkında ufak bir bilgi verebilir.
11 ocak 2011 galatasaray beypazarı şekerspor maçında gol olunca öyle bir sevinmiştir ki, bir an için uefa kupası finalinde galibiyet golü atıldı sandım. o ne havalara zıplamalar, kendini atmalar. ey koca galatasaray, ne hallere düştün sen böyle.
ama ben kendisine değil, biz galatasaraylılar için bu kadar önemli ve özel bir adamı bu hallere düşürüp, ona karşı tavır almamızı sağlayan yönetime sövüyorum.
ezik 10000 tane 1taraftarım" olacağına bir tane hagi gibi teknik adamım olsun yeter. alaşkına siktirp gidin ve fenerli olun ya. yahu tiksindiğim kadar şu kabiliyetsiz galatasaray taraftarından hiç bi şeyden tiksinmedim. şan ne kadar malsınız adam gibi bir tezahurat bilmesiniz. galatasarayı sevmezsiniz skor mkor seversiniz. gidin oğlum karılarla kızlarla gezin galatasarayı karınca ezmez şefkiler tutsun. "kapitalist puştlar" para verdim o zaman vurucam kırbacı vurucam kırbacı mantığınızı seviyim. 6-0 da 7-0da yenilsen 90 dakike "seni sevmeyen ölsün" diye o sahayı titretemiyosan ne sike yarasın başka? neymiş efendim beypazarına gol atınca çok sevinmiş. sen değil senin annen baban ve sülaleni toplasak bu memlekete hagi kadar katkınız olmaz. brak türk futboluna anca askerden kamayı bikin vergi kaçırmayı bilinstadyuma nasıl beleş girerim yada beleş lig tv nerden bulurum diye götünüzü yırtın ve gelin hagiye laf edin vay ezikler vay.
"belki başkaları benim burada olmamdan dolayı kendilerini iyi hissetmiyordur. ama ben çok iyiyim. bir arkadaş bu gömleğin bana büyük geldiğini söylüyordu. herhalde şimdi üzerime tam oturduğunu görmüştür. gömleğim çok iyi durumda. benim gibi profesyonel olmayan birisi benim hakkımda böyle konuşamaz" - gheorghe hagi
teknik direktörlükle uzaktan yakından bir alakası yoktur. evet ben de çok seviyorum, dolabımda sırtında hagi yazan bir galatasaray forması var ama öyle işte.
her maç aynı şey. emre çolak denen çelimsiz sağda, hakan balta sol bekte başlıyor, şöyle en az bi 55-60 dakika sabrediyoruz, sonra ikisi de çıkıyor. galatasaray yeni stadının açılışını yapıyor, tek forvetle sahadayız. alan kazım'a dikiyor topu, biz yine sabrediyoruz. galatasaray gol atıyor, iyi oynamaya başlıyor ataklar geliştiriyor, hagi skoru korumak için mustafa sarp denen kazmayı oyuna alma derdinde. ayhan sakatlanmasa hücumdan birini çıkarıp onu alacak. sanırsın rakip barcelona.
keşke teknik direktörlüğü futbolculuğunun çeyreği kadar olabilseydi.
galatasarayımızda teknik direktör olarak yaptıklarıyla sarı kırmızı renklere gönül verenleri şuan için pek mutlu edememiş ve eleştirilmeye başlanmış efsane. bu eleştirileri yaparken gözardı edilen bir çok şey var. hagi'nin teknik direktör olarak galatasarayımızdaki 2.dönemine nasıl başladığı malumunuz. bir ton sorun vardı. en belirginleri de takım dibe vurmuş ve tam bir kaosun içindeydi, kapıda fener maçı vardı ve hagi takımın başına geldi. kazandı, kaybetti, berabere kaldı. sonuç olarak ilk yarının sonuna gelindiğinde takım vasat görüntüsünden kurtulamamıştı. yadırgamayın ama kurtulması içinde mucize lazımdı zaten. şimdi ligin 2. yarısı başlamış. takım türkiye kupasında yoluna devam ederken 2. yarının ilk maçındanda galibiyetle ayrılmış. ben dahil adama sallayıp duruyoruz. yok beypazarı maçında gollere ve galibiyete sevincine bak sanki kimi yendi. yok şu topçu şurda oynarmı. onun yerine şu olmalıydı. yok kulübede amatörce şeyler yapıyor. çok heyecanlı. garantici. iyi futbol oynatamıyor falan filan. eleştirelim eleştirmeyelim demiyorumda adam iyi kötü istediği takımı oluşturmaya başlarken sonuçlarını görmeden sallamayalım. ilk yarı için yapılan eleştiriler oldukça acımasız, gaddarca eleştiriler bence. sanki yönetim ve takımda herşey süper bir bu adam kötü. sağlıklı eleştirmek için 2. yarıda kendi aldırdığı topçularla yaptıklarına bakmak lazım.
eleştirilerirken bu adam için çok heyecanlı, amatör falan diyoruzda şuan galatasarayda kim profesyonel işler yapıyor allah aşkına. ben hagi'nin kulübedeki heyecanınında, amatörlüğününde takıma olumlu yansıdığını düşünüyorum. bu takımın başına hagi'nin getirilmesi çok doğruydu bence. tıpkı koşmayan yıldız elano yerine çıktığı üç karşılaşma da hırsıyla, mücadelesiyle göz dolduran culio gibi. beypazarı şekerspor maçında hagi çocuklar gibi sevindi sanki kupa aldı, galatasarayın düştüğü şu duruma bak diyoruz. evet maalesef galatasarayımızın düştüğü durum bu ama orda bir adam var ki beypazarı maçını bile ne kadar önemsiyor. bu bile futbolcuları etkilemeye yeter. kaldı ki bu düşülen durumda hagi'nin payı nedir bence yok denecek kadar az. sonuç olarak yaptığı takviyelerle göstereceği performans beklenmeli ve gelecek sezonda da onlumu onsuzmu olunacak ona göre değerlendirilmeli. bırakalım adam içinden ne geliyorsa öyle davransın.
geldiğinden beri gideni aratan adam. giden de bi bok olsa mınaki. çıkıp takım benden önce iyi çalıştırılmamış falan der şimdi. itinayla küçültüyor galatasaray'ı. beypazarı'na karşı kontratak oynadık lan.
o değil de, adam teknik direktörlüğü bırakıyordu lan bizi adnan biraderler getirmese. vay mınski.
birçok kişi tarafından 'keşke hep futbolculuğu ile hatırlasaydık 10'u' denilen adamdır.
kendi zamanındaki gibi orta sahaya hakim olup, 2 tane üst düzey oyuncu* sayesinde maç kazandırmaya çalışıyor. devir değişti farkında değil galiba. takım 2 top yapamıyorken misimoviç'in yüzüne bakmıyor. ayhan'dan, mustafa'dan medet umuyor. olmuyor işte hagi olmuyor.
anlamadığım adam. cidden anlamıyorum. neden hala emre çolağı oynatıp stancu gibi bir gol silahını yedekte tutuyor. kazım golcü olsa anlayacğım da adam golcü falan değil. maçtan önce olacakların aynısını söyledim arkadaşa. emre çolak var ya dedim. kötü oynayacak, savunma yapamayacak, gol yiyeceğiz, kendisi çıkacak,baştan oynaması gereken bogdan girecek. hepsi çıktı ne yazık ki. mustafa sarp konsunda suçu yok. çünkü oynatabileceği başka adam yok.
futbolun ve futbolcunun yalnız romanyadan ibaret olduğunu zanneden,dar görüşlü kötü teknik direktör. bursaspor maçındaki mantaliteyi ve futbolu gördükten sonra harbi harbi banka asya'ya düşme ihtimalimizin olduğunu fark ettim.