türkiye'ye gelmiş en iyi ve en faydalı yabancı futbolcudur. futbol zekasını ve yeteneklerini tartışmak kimsenin haddine değildir. türkiye'yi ve galatasaray'ımızı dünyaya tanıtan uefa ve süper kupa başarılarının baş mimarıdır.
galatasaray dışında, hiç bir futbol kulübünde kendisini gösterememiş futbolcudur. fakat o dönemlerde ne ilginçtir ki; milli takımında müthiş performansı gözleri doldurmuştur. galatasaraya geldiği zaman, artık nerde olursa olsun kendisine en yakışan şekilde sanatını icra etmiştir. o bir efsanedir. 10'un hatırası bizde bitmeyecektir.
bugün çıksa türkiye' de herhangi bir takımda top oynasa, ne alex kalır ne lincoln. yaşına bakmayın siz. durduğu yerden ders verir. geçen senelerde ali sami yen' de oynanan maçı hatırlayanlar bilir.
babası vefat ettiğinde bile ertesi gün kadrodaki yerini almıştır. haber vermeksizin 1 hafta sonra kampa katılan, kendini profesyonel sanan futbolculardan değildir. harbi proesyoneldir. bu yüzden çok özlüyoruz.
sadece galatasaray' ı düşünmesini, gol kralı olmak için değil sadece galatasaray kazansın diye gol atmasını, sevincimizle sevinip üzüntümüzle üzülmesini özledik. hem de çok özledik....
türkiye ye gelmiş en iyi futbolcudur.
izleme şansına sahip olduğum, oyunundan keyif aldığım, futbolu bıraktıktan sonra ligden de soğuduğum romanyalı futbolcu.
tek kelimeyle özlüyoruz seni. 90+2 de A.Bilbao ya attıgın golü, Monaco ya gönderdiğin o füzeyi. 30 bin kişi hep beraber boşuna söylemedi " ı love you hagi".
ömrüm boyunca sahada adam dövüp gördüğü kırmızı kartlarla hatırlayacağım topçu. sempatiktir bu bi de. yeşil sahaların salim abisidir, kodumu oturtur.
edit: oolm kötü bişey demedim, hani anlamadın dicem ama uzun cümle de kurmadım ki. hagi yle aramıza giremezsin tamam mı? çık git! çşarı!
taraftar degil de futbolsever gozuyle bakildiginda daha iyi anlasilir hagi.
bu anlamda ona bakmak raki esliginde mehtaba bakan bir cakirkeyif olmaktan cok bir gokbilimci olmak demektir.
hagi'yi alex'e denk gormek, ya da buyuk oyuncu degildi o kadar demek te degil aslinda sorun, hirsiz dedi hirsiz diye camur atmak ta degil. sorun hagi'yi anlamamak.
onun futbolunu aradan yillar gecse de gormek istememek, futbola kattigi zerafeti gozardi etmek butun sorun.
bilbao'ya attigi golu gormemis olmak, roberto carlos'a dalga gecer gibi attigi calimi bilmek istememektir belki de.
barcelona'da orta sahadan attigi golu hic gormemis olmak ta sorun degil. onun kendi ulkesinin diktatorunu dize getirmis oldugunu bilmemek, herkesi zorla askere aldiran bu adamin ona israrla futbol oynattigini bilmemek belki de.
gheorghe hagi ilk geldiginde futboldan zerre anlamayan uc kagitcilar baston tasir dediler. kendileri bastonluk oldugunda hagi hala sifirdan gol atiyordu futbolu biraktiktan sonra bile, hala geldigi yasta gibiydi sanki. o 100.yil unluleri macindan sonra sanki birakmayacak, hala galatasaray'da gibi bir tat birakti aklimizda ve kalakaldi aklimizda o tatla birlikte.
cok ozledik biz hagi'yi, gelmeyecek o ayri. elimize iki tane video kaldi.
ama biz hala mutesekkiriz hagi'ye, bize kendini ciplak gozle de izleme sansi verdi diye.
biz futbol asiklari, hagi'ye de asiktik. yillarca bagirdik i love you hagi diye.