hatıralar denizi derindir; en dip dalışlarda bile, yetmez nefes düş çıkarmaya ve usun bedeni reddettiği an dalarsınız gerçek rüyaya; tam o an neysen, hep sensindir artık. geri dönülmez bir yoldasındır. halatlar yetmez seni senden çıkarmaya. ölüm bir oruç gibi tutuluyordur bedeninde. tozlarının sayısını bile bilirsin kum saatinin. kıyametin, cavlak bir ağustos kayalığı kadar hararetlidir; bir türlü kaynamaz ama suyun. canının sana el sallayacağı geniş pencerenin camını bile kestirmişsindir, şerbetler bile hazırdır soğumaya. yine de inatla dalıyorsundur, geçmişin dipsiz kuyusuna.