Bunu şöyle ifade edebilirim,sadece derdimin 'hüptürük' olduğu zamanları özledim.Çünkü yıllar geçtikçe ister istemez bir ton olayın içinde buluyormuşsun kendini.Yorucu,fazlasıyla...
geçenlerde uzun zamandır görüşemediğim çocukluk arkadaşımın bi mesajı beni çok etkiledi;
-'küçüklük ne kadar güzeldi; sewdiğin çocuğu öp kaç.. aşk şarkılarını dinlemek yok. kutu kutu pense oynarken ne kadar mutluyduk. saklambaçta birbirimizin yerini söylemeye çalışırdık;; şimdi saklandığımız yeri kendimiz bile bilmiyoruz.. düştüğümüzde dizlerimiz kanıyordu, şimdi ise kalbimiz..reddedilme korkusu yoktu, çünkü bi kere ağlasak bizim olurdu; şimdi günlerce ağlıyoruz ama bizim değil başkasının oluyor..'
ne güzel ifade edilmişti; ki bu saturları okuyunca geçmişime duyduğum özlem burnumun direğini sızlattı..
Asıl olay dişini fırçalayacak bile vakit bulamamakta. Durum böyle olunca özlem duygunuz da kayboluyor. O değil de Sabah niye 6 da kalkıyoruz ki gerçekten ben anlamıyorum ama.
bir yaşa kadar geçmiş, geleceğin önündeki engeldir. bir yaştan sonra da gelecek, geçmişin. henüz özleyecek kadar geçmişe sahip olmayanların anlayamayacağı şeydir. vakti vardır. anlayacaklardır.