yaşamı erteleyen erteledikçe de yabancılaşan şermin'in hoş şarkısı. jehan barbur imzalı. ortaçgil ekolünün öğrencisi ve takipçisi olunca barbur, bu tip sözler de bu tip hayat dolu yapıtlar da çıkabiliyor elbet.
edit:unutmadan zuhal olcay 'dan da dinlenmeli bu şarkı. son albümü aşk'ın hallerinde şermin olarak yer almış.
''belki zamansızlıktan ya da tek kalmışlıktan'' derken daha da güzelleşiyor bu şarkı, hissettim.
çok tatlı bir jehan barbur şarkısı.
kırılmaya yüz tutmuş cam gibi. ama seni kırıp kendi kırılmayacak cinsten.
zuhal olcay versiyonu da güzeldir, ama onun altyapısı jane birkin'in arabesque albümünden çakmadır. bu sebeple jehan tercih edilir.
jehan barbur'un en güzel şarkılarından biridir. tek güzel olan şarkı değildir, söyleyen de bir o kadar güzel ve cana yakındır. güzeldir özeldir jehan barbur.
jehan barbur şöyle anlatmış bu şarkının hikayesini;
--spoiler--
evimin içinde yalınayak dolaşıyorum. buz gibi mermer. küçük bir çocuk gibiyim hiç olamadığım. ne acı ki, olduğum zamanları seyrek hatırlıyorum. bahsini ettiğim beyaz bir sayfa, umarsızlık ve hiçbir şey bilmemezlik. çok mu erken farkına vardım çoğu şeyin? o yüzdendir belki kendimi bu kadar yaşlı ve geç hissedişim. o yüzdendir bir "geç kalmış şermin'in yeri" ne duyduğum tutku ve bir hikayeyi dillendirme isteğim..
--spoiler--