Düsünce sistemimiz bir veri tabani gibi elektriksel var ya da yok sistemiyle çalisir. Çogunlukla snapsslara ulasan kimyasal reaksiyonlarla gerçekleşsede sinir sistemi boyunca elektriksel sinyallerle iletilir. Yani elektrik varsa gerekli işlem yürütülür. Pekiyi bu olaylar beynin 1001110101 gibi 2 lik tabanda bizim çevirdigimiz dille açiklanacak olursa yaşam konusunda bir kuram ortaya çikabilir. Yani demek istediğim normal algılarin olduğunun kanıtı olamaz ve akabinde kader denilen şeyin açiklamasi değisir. Algılar öncelikle duyu organlarıyla gerçekleşir sorasında ise bahsettigim sinirsel olaylar falan yani beyin dedigimiz organdaki işlemler gerçekleşir ve ortaya yorum, mana, anlam ne derseniz o çıkar.
Bir örnekle durumu daha anlaşılır kılayım:
Görme olayı ile cisimlerin şekil algısı. görme olayı kısaca; Işık kaynağından veya cisimlerden yansıyan ışınlar saydam tabakada kırılarak geçer. Göz bebeğinden göze girer. Göz merceğinde kırılarak retina üzerine düşer. Retinada sarı leke üzerinde ters olarak görüntü oluşur. Gözden çıkıp beyine giden görme sinirlerinin, sarı lekede oluşan görüntüyü uyartılar halinde beyindeki görme merkezine iletilerek düz ve tek görüntünün olmasına yardımcı olur. Görüntü işlenir ve yorum olur.
Şimdi görme olayını atlayıp beyindeki 10101011 gibi elektriksel sinyalleri ve gerekli reaksiyonları oluşturduğumuzda normal görme ile farkı kalmayacaktır. Bunun yanında gözümüzün bedenimizin olduğu bilgileri harici olarak eklenir ve dokunma tatma diğer tüm duyular ve türevlerini bu duruma entegre edersek olmayan bir alemde yaşadığımızı sanarız. Halbuki bir labaratuvar ortamı gibi bir yerde tüm geri besleyici eylemler yani tıbbi araştırmalar felsefi düşünceler de bu şekilde entegre edilir kısacası herşey ayarlanmış olsa nasıl olduğu çok tartışılır ancak bunun böyle olmadığı sadece inanç sistemiyle inkar edilebilir, bilim desteklemekte. Burada kısa kesiyorum.
Edit: Bilim ve din çatışmasının üzerinde durmak amacında değildir. Amaç bir felsefi düşünceyi izah etmektir.
Edit: Kendi düşüncelerimdir bir felsefeci kadar olamam ama ilgi alanı bu olduğu için öyle tanımlandı.