Daha Erzurum’u görmeden Avrupa, Amerika hakkında yorumlara girip,
dünyadan bi haber cahil kitlenin global dünya ile mücadelesidir.
Hör yör göçmön dolo gibi sözler kullanırlar. Maksat boş polemik. Çünkü fanatizm kanlarına işlemiş. Sağlıklı değerlendirme yapabilecek kafa yok. Hülooooğ - başka bir şey yok.
aynı kişilerin başka polemiklerde ömkonom olso ovropoyo götcom gibi fevkalade ironik sözler kullanması da güldürüyor.
Demek ki göçmenlerden, eğonomiden sıkıldın diye Avrupa’ya göç etmek istiyorsun, öyle mi çomar kardeşim? Heeee tamam anlaşıldı.
Yalnız o Pofpofladığın avrupa’da çok çok daha fazla göçmen var. Almanya’ya gideceksen, sokaklarda Alman değil, göçmen var. Fransa’da da böyle. Hollanda’da da böyle. Ve sen de o göçmenlerin bir parçası olacaksın.
Global dünyaya hoşgeldin çomar.
Haaa yok bana ne Avrupa’dan diyorsan, ozaman çizgini bozma ve 100 yıldır ülkelerinin her köşesini fabrikalarla doldurmuş ülkeleri, heykelden başka bi sikimi dikmemiş ülkenle kıyaslama ozaman.
Hem ayranım dökülmesin, hem götüm sikilmesin - yok öyle dünya.
almanlık şuuruna ermiş, alman vakıflarıyla, soroslarla, hdp'lerle, ermeni paylan'larla yani "global dünyayla" aynı dilden konuşan herr kerhaneci köln'den bildirdi. adama "geri kafalı türko" dediklerinin sitesinin önünde sabahlara kadar ne bekliyorsun, 7/24 neyin mesaisini yapıyorsun derler. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2226722/+
Mesela “Almanca” diye başlık açıp, altına nasıl Almanca öğrenebilirim gibi muhabbetlere girip, hemencecik Almancayı öğrenip, Almanya’ya yerleşelim derdine girenlerin,
Almanca’nın dandik ve global dünyada işe yaramaz bir dil olduğuna dair girilen bir entryi defalarca ss alıp paylaşmalarında gözüküyor.
O entry biryerlerine çok fena saplanmış demek,
Zira alakasız alakasız her defasında saplandığını hatırlatıyorlar.
"daha erzurum’u görmeden avrupa, amerika hakkında yorumlara girip"
Sadece bu bile bu yazının yetersizliğini gösteriyor bakın bizim eleştirdiğimiz şey zaten bu biz neden ülkemizi gezemiyoruz sizce bunun nedeni bizim cahil ve dünyadan bir habersiz olmamız mı yoksa parasızlık mı erdoğan geçenlerde gençlere dünyayı gezme tavsiyesi verdi değil mi ama bir kere düşündü mü genci için de yaşlısı için de bu insanların dünyayı gezmeyi bırak akşama meyve sebze alacak parası var mı diye şimdi en önemli konumuz olan mülteci konusuna geldiğimizde ise şunu söylemek istiyorum orada çalışan türkler ya da başka milletten insanlar orada sadece çalışıyor yani insanların eşine kızına tecavüz etmiyor ya da alman ya da başka ülkenin hükümetinden ayrıcalık istemiyor zaten avrupa ülkeleride bizim yöneticilerimizden akıllı olduğu için abartılı ayrıcalıklar vermiyor ama bizim ülkemiz öyle bir noktaya geldiki ileride bu ülkeyi mülteciler yönetirse şaşırmayın şimdi diyeceksiniz sizce erdoğan bu kadarına izin verir mi diye ama çalan çaldığını çaldı zaten sizce artık yönetim umrunda olur mu bu insanların tabi yine yönettiği yere kadar da gidecektir yani sonuç olarak o avrupa'da çalışan yabancı işçiler işini yapıyor ve parasını alıyor ve hiçbir yabancının örneğin almanya için düşünelim almanları almanyadan kovmak gibi bir hedefi yok ama türkiye'de bu iş çığrından çıktı.
çok mu su gibi almancan? "benim nickalktıma girip söylemediğim lafı benden alıntılamış gibi uyduran, söylemediğim lafa cevaplar yazan kişinin karakteri"nin almancası ne mesela? türkçen zayıf kalmış onu da geliştir.
"daha erzurum’u görmeden avrupa, amerika hakkında yorumlara girip, dünyadan bi haber cahil kitlenin global dünya ile mücadelesidir." Karadeniz'in yağmurlu bir iklime sahip olduğu bilmek için Rize'yi gidip görmenin gerekmemesi gibi Erzurum'u görmeden Avrupa ve Amerika hakkında yorum yapılabilir.
Çünkü aynı embesil mantığı ile bakılırsa Avrupa hakkında yorum yaparken de mesela sadece ingiltere yaşamak yetmez çünkü kocaman bir kıtadan bahsediliyor. Yunanistan'ı Fransa'yı, Almanya'yı da görmek gerekir. Zira bu ülkelerin benzer özelliklere sahip olduğunu iddia etmek aptallıktır.
Dünyanın globalleştiğini iddia etmek demek dünyada sermaye bilgi ve kültür akışlarının da dolaşımda olduğunu kabul etmektir. O halde Paris ile Erzurum lokasyonları farklı olsa da paralel özellikler göstereceği için otomatik olarak Erzuruma gitmeden Parisi deneyimlemek bu teoriye göre mümkündür.
diğer bir embesil beyanı olan avrupa'da her yer göçmen mantığına da ayrıca yaklaşmak gerekir. Genel olarak benzer durumlarda bulunan herkese göçmen denilse de almanya'ya çalışmaya gitmiş ortalama bir türk ile işid sempatizanı bir suriyeli ya da taşşağı olmayan oy kullanmasın diye düşünen bir afgan bir tutulamaz. Suriye savaşından sonra Avrupaya kabul edilen sınırlı sayılardaki suriyelilerin çoğu ya kadın ve çocuk ya da nitelikli ve okumuş erkekler. Bu resmi rakamlarda var. Ülkemizde denize sıçan afganlardan bunalan kesime bunu örnek vermek hardcore bir embesillik ürünüdür.
Avrupa'ya göç etmek istemenin mantıksal alt yapısı ayrı bir tartışma konusudur. Haklı ve haksız yönleri vardır. Fakat savaştan ve çatışmadan kaçan ve gittiği yeri beğendiği için geri dönmeyen bir mülteci ile yurdum gencinin avrupaya gidip sistemi kabul ederek, sıkı çalışıp ama karşılığını da alarak çalışmak istemesi ayrı bir şeydir. Ülke için iyi midir değildir ama aynı mantığın ürünü değildir dolayısıyla tezatta yoktur.
Heykelden başka bir şey yapmamış ülke şeklindeki embesil iddiası. Buna kuruluş dönemi fabrikaları ve listeleri ile cevap vermek dahi yetecektir. Ama bu mısıroğlu artığı mal söylemlerini bünyesinden fırlatmış biri zaten hali hazırda idrak yetmezliği çektiği için havanda su dövmek olur.