Gerçeğin tarafını tutan insanların yüzünde, acılarla savrulanların bir gün her şeyin düzeleceğine olan yürekli ama bir o kadar da ikircikli inançları karşısında, hiçbirinin, hiçbir şeyin önemi olmadığının hüznü vardır. Gülüyorlar mı yoksa üzgünler mi,anlaşılmaz.
bir türlü herkesimin ulaşamadığı doğrulardır. herkesin farklı gerçeklere inandığı günümüzde kullandığımız haber kaynaklarımız ve siteler belki güvendiğimiz insanlar doğrultusunda gerçeklere ulaşmak istiyoruz fakat ne kadar ulaşıyoruz.
güncel olmasa da bir dönem haberlerin en değişilmez gerçekleri balyoz ve ergenekon davaları o gün için hain, cuntacı, silah depoları çıkıyor, ne olduğunu anlayamadık operasyonlar ardı ardına geliyor. herkes nasıl olduğunu anlamadan binlerce asker ve sivil içeri alındı. fakat yıllar sonra anladık ki bu yalan çıktı. peki o gün bu gerçeği bilen o çok az kişinin yaşadıkları, o yalan yayın yapan haber kaynaklarının yayınladığı bu yalanlar konusu ne olacak?
Gerçek 17 yaşında bir çocuğun kaldırım taşında yatarken ağzından burnundan kan gelirken 2 saat ambulans beklemesi.
19; 30 da olan kaza sonrası 23; 30 da ameliyata alınması.
Türkiye gerçeği.
Zaten anası-babası yok değil mi?
Ablası-abisi.
Yazık.
Gerçek sağlık hizmetleri.
uzun bir sessizlik oldu aralarında. biri diğerinin yüzüne uzun uzun baktı, her zerresini inceledi. gözlerine baktı sonra. uzun uzun. ötesini görmeye çalıştı. iki tarafın da farkında olduğu "o an"ı yakalamaya çalıştı. ağızdan çıkacak hiçbir kelimenin tanımlayamayacağı, gizli bir anlaşmayla hissedilen an'ı. sonra yüzünü çevirdi. koptu. dünyaya geri döndü. korna sesleri, vınn diye geçen arabalar, öbek öbek uçuşan kuşları fark etti. telefonunun titrediğini hissetti. simitçiyi de duydu. konuşmadan yürümeye devam ettiler.
Gercek bir tanedir ve etrafi dogrularla kaplidir soyleki silindirin ön tarafindan bakan biri daire gorecektir ama yanal yuzden bakacak diger baska biri dikdortgen gorecektir simdi ayni seye bakan kisilere ne gordun diye soracak olursaniz farkli cevaplar alacaksiniz peki hangisi dogru? Tabi ki ikiside dogrudur ama gercek su ki baktiklari bir silindirdir.Diyecegim şudur dogrular degiskenlik gostersede,gercekter tek tanedir o da Hak olandir.
Gerçek, 1001 boncuklu abaküs tahtasında problem çözerken sürdüğün faytonu koyunlar çekişini izlerken daha hızlı çekmeleri için melemektir. Sonra hafifçe kırbaçlarsın her birini, zırvalamak yok diye haykırırsın üstüne üstelik onlardan kırptığın yünlerle geyik motifli bir kazak yaptırırsın. Sen bütün bunları yaşarken izlandanın en zifiri köşesinden kuzin çıkarda feminist sevgilisiyle sana çivilenmeye gelirler.
Bütün mangırlarını yaftalanmış ürün gibi kodlamaya başlarsın. Sonrasında bütün planktonları Pasifik okyanusunda hayat mücadelesi verdiğini görürken ikinci bilinmeyenli bir denklem gibi kendi gölgeni kovalar durursun.
işte dostum kısaca gerçeklerde bu kadar saçma bir o kadar da çarpıcıdır.
kesinlikle kendi dışımızda ama kendimizden bağımsız olmayan bir gerçektir. hatta gerçekle o kadar içi içeyiz ki kendimizi gerçekten soyutlayıp kendi dışımızdaki geçeği asla bilemeyiz.
doğru ve yanlış kavramlarının üstünde, hiç bir koşulda değişmeyen, bilinemeyecek, bilinse de anlaşılamayacak, anlaşılsa da sesi kesilecek, tünele girecek, size borç isteyen uzak akraba muamelesi yapacak, acı olduğu söylenen ama kanıtlanamayan, tatlı olduğunu ise iddia edenin dahi bulunmadığı ben "ne diyorum amk" hedesidir.
