Arkadaş dil kabizidir. Kant'a Nietzsche tarafindan yapilan "kavram kötürum"u suçlamasi bunun için de geçerlidir. Nietzsche kendisi için "Filizif cüppesi giymiş rahip" der.
Fenomenoloji isimli kitabin sevgili yazari. Bu kitabi okuyup anlamaniz yillarinizi alabilir. Sanirim felsefecilerin diğer bilim, sanat ve disiplinler ile uğraşanlardan farki da da böyle azap çekici şeyler yapiyor olmasi. Arada isyan edip, bunu okuyacağims 50 tane târih kitabi okurum diyesi geliyor insanin.
soğuk savaşın bitimi vesilesiyle son demlerde popüler olmuş olan tarihin sonu kavramını vakti zamanında napolyon'un zaferleri vesilesiyle fransız devrimi'nin iyice yayıldığını görünce ortaya atmıştır.
Kant'tan etkilenmiş; fakat sonrasında kendi fikirlerini geliştirmeyi başarmış filozof. Diyalektik yönteminin öncüsü. tez, anti tez, sentez metaforu. Hegel'in düz yazılarına dalan ya marksist olmuş, ya varoluşçu olmuştur. Bazıları ise kaybolup gitmiştir. bu arada kısa bir anektod bır gayrimeşru olmak üzere 3 çocuğu olmuştur. Immanuel ve Karl isminde.
döneminde devletin ( prusya yani almanya ) büyük şakşakçısıdır . dönemindeki devleti '' ulasılabilecek en üst nokta '' olarak tanımlamıstır . devleti bu derecede yalayan birisine güvenilmez, tam bir filozof sayılamaz . devleti sürekli övdüğü için bir profesör olarak büyük ayrıcalık kazanmıştır . fichte bile hegel' den büyük filozoftur . felsefenin rayından çıkıp toplumsal bir hal alması hegel gibileri tepeye oturttu . marx olmasa hegel fazla umursanmazdı .
schopenhauer ile üniversite yıllarında ders verirken rekabet etmiştir. hegel'in kötü diksiyonuna rağmen sınıfı doldurması schopenhauer'ı kızdırmıştır. hegel'in o zaman ki popülaritesi sayesinde olmuştur. daha sonra hegel yerinde sayerken schopenhauer almış başını gitmiştir.
(bkz: #18320645)
alman idealist filozof. kendisinden sonra yaşayan düşünürleri ve öğrencilerini çok etkilemiş bir adamdır. geliştirdiği diyalektik metot özünde doğru olsa da hegel, diyalektik metoduna matefizik bir sonuç yüklemiştir. hegel için diyalektik, antitez, sentez üçleminden oluşur ve bu süreç sürekli kendini tekrarlar. hegel bu döngüyü doğanın bir ürünü olarak görmez onun bir tanrı veya ruh tarafından gözetim halinde olduğu sonucuna varır. hegel siyaset üzerinde de çalışmalarda bulunmuştur. diyalektiğin toplumsal evresini tamamladığını söyler ve bunun en yüksek aşaması olarak da prusyayı gösterir. özellikle öğrencileri hegel'in bu teorisi konusunda ikiye ayrılırlar. sağ ve sol hegelciler olmak üzere. sağ hegelciler genelde hükumet yanlısı, bürokrat, polis, asker aile çocuklarının içinde bulunduğu bir gruptur. sol gegelciler(genç hegelciler) ise daha muhalif ve alt tabaka ailelerin çocuklarını oluştururdu.
zamanında yazdığı anlaşılmaz süslü laf kalabalıklarını anlamayan insanların hakkında '' demek ki o kadar üstün şeyler söylüyor ki anlayamıyoruz'' diye düşünüp göklere çıkardığı, hala da o tip insanlar tarafından abartılmaya devam edilen profesör ve edebiyatçı.hegel temel fikrini açık ve anlaşılır sözcüklerle açıklamak yerine akıl almaz tumturaklı süs oyunlarıyla millete yutturma niyetindeydi ve bunda başarılı oldu, okura kendisini açıklamak yerine okuru küçümser bir tavır takındı.iyi filozoflar ve yazarlar hegel'in aksine kendilerinin düşündüğü şeyi her zaman okurlarına tam olarak düşündürmek için çok büyük çaba harcarlar , çünkü aktarılacak değerli bir şeye sahip olan kimse onun ziyan olmasını asla istemez.devlet torpilli olup o dönemde devlete dil uzatmadığından, devlet onun dersleri için herkesi teşvik etmiş, ders verdiği sınıflarda dolup taşmıştır. bence felsefeden çok edebiyat alanında başarılı olabilirdi.
''gerçek olan akla uygun, akla uygun olan gerçektir'' diyen 1770 -1831 yılları arasında yaşamış duyulara hiç başvurmadan, sadece akıl ile gerçeğin bilgisine ulaşılabilineceğini savunan filozof.
tanrının varlığını din yoluyla değil, felsefe yoluyla ispatlamak istemiştir. din kavramının varlığını haklı görmediği için o zamanın kilisesi kendisini lanetlemiştir.
hegel'in öğrencilerinden şair heine anlatıyor: hegel'den tanrının, ninemin inandığı gibi gökte yaşamadığını, aksine tanrının da aynı benim gibi yeryüzünde yaşamakta olduğunu öğrendim.
yani, tanrı insanı yaratmadı, tanrı'yı yaratan insandı.
Hegele göre sentez, yadsımanın yadsınmasıdır. söz gelimi, anglosakson yada kelt adli ekolü, türk adli düzenini başarısızlıkla itham edip yadsıyabilir. Ancak, bir başka adalet sterotipi, bu adalet türünü de yadsıyabilir. Hegelci mantık: tez+antitez: sentez+... dizesidir. bilgiyi anlamlandırıp, kavrayan, var eden, birey usudur.. üşüyorum dendiğinde, usumuzun varlığı ile, diğer canlılardan kendimizi ayırıyoruz. Üşüyenin biz olduğunun ayırdındayız. Peki neremiz üşüyor? Kollarımız, başımız, yüzümüz veya ellerimiz? Bunu da ayırabilip, diğerlerinden soyutlayabiliyoruz. bu bağlamda, bilgiyi yoktan var eden, göze getiren, nesneleştiren, insandır.
Kendiliğinden nesnenin oluşumu, söz konusu değildir. ancak platoncu mantık, bunun insanın usu ile onu kavramsallaştırmadan önce de, olduğu konusundan bahseder. ancak bunun algılanmasının olanaksızlığından ötürü, bu işi farklı berzaha bırakır ki: platon buna, "idealar alemi" der. bu aleme, "varolanlardan ziyade, bulunmayanların olduğu yer" der.. oysa hegel; Bir masadan söz eder. iki gözü olan, üzerinde boyaların, renkli pastel boyaların olduğu, etrafında sandalyelerin kağıt ve kalemlerin.. sert olduğundan bahsederek tanımlayalım. Biz bu şekilde tanımladığımız için masa var. Bu tanımlar ve özelliklerden soyutlarsak, arda kalacak bir masadan nasıl olur da söz edilebilir? masanın kıymete binişi de buna rastlar.
Bu alem, uzay ve zaman kavramlarından da münezzehtir. Yani, saltıktır. Böylelikle de, din öğretisi ile değil de, felsefi metodlarla tanrı kavramına ulaşıyoruz ki, o da esasen saltığın ta kendisidir.
aklı ve mantığı yapıştırıcı malzeme olarak kullanıp kurgudan çok orijinal bir kale yaratmış dev düşün adamıdır.. sisteminin tutarlı ya da tutarsız oluşunu tartışmak bir yana, girişiminin yelpazesi ve kurgu gücü hayranlık vericidir: keşke bir romancı olsaydı! ayrıca onu tam olarak anlamak için kant, platon ve aristoteles felsefelerini eni konu bilmek ön şarttır.