Bağdatın kapısını gencosman açtı.
Düşmanın cümlesi önünden kaçtı oy oy.
Bağdatın içine girilmez yastan
Her ana doğurmaz böyle bir aslan
Allah allah deyip geçer gencosman oy oy.
yeniÇeri ocağı ile ters düşünce genÇ yaşda öldürülen padişah, kendisini öldürmek isteyenlerle Çok boğuştuğu rivayet edilir. ölümü kendisinden sonra gelen padişahlar iÇin kötü bir kabus olmuştur, yeniÇeri iÇinse önemli bir koz.
--spoiler--
Genç Osman dediğin bir küçük uşak
Beline bağlamış ibrişim kuşak
Askerin içinde birinci uşak
Allah Allah deyip geçer Genç Osman
Sultan Murat derki, gelsin göreyim.
Nasıl yiğit imiş bende bileyim.
Vezirlik isterse üç tuğ vereyim.
Kılıcından al kan saçtı Genç Osman.
Allah Allah deyip geçer Genç Osman
Bağdadın kapısın Genç Osman açtı
Düşmanın cümlesi önünden kaçtı
Kelle koltuğunda üç gün savaştı
Allah Allah deyip geçer Genç Osman
Askerin ucu göründü Van'dan
Kılıcın kabzası görünmez kandan
Bağdadın içinde tozdan dumandan
Toz duman içinde kaldı Genç Osman
Bir Başka şekilde;
Of of Genç Osman dediğin bir küçük uşak
Beline bağlamış ibrişim kuşak of of.
Aman Askerin içinde birinci uşak
Allah Allah deyip geçer Genç Osman of of.
Of of Genç Osman dediğin bir küçük aslan
Bağdatın içine girilmez yastan of of.
Aman her ana doğurmaz böyle bir aslan
Allah Allah deyip geçer Genç Osman of of.
Of of Bağdatın kapısını Genç Osman açtı
Düşmanın cümlesi önünden kaçtı of of.
Aman kelle koltuğunda üç gün savaştı
Allah Allah deyip geçer Genç Osman of of.
--spoiler--
osmanlı da isyan iklimi kitabında, lehistan seferi'nde aşırı soğuk kış mevsimi nedeniyle yaşanan sıkıntılar ve 1622'deki isyanın oldukça büyük bir kuraklık dönemini takiben gelmesi gibi hususlar ve boğazın donması vakası vs hatırlatılarak; kendisinin sonunu getiren isyanın zamanlamasını tetikleyen bir faktör olarak çetin iklim koşullarının (kuraklık ve sert kışlar) rolüne de değinilmektedir (ancak kitap iklimi isyan konusunda ana sebep olarak değil, padişah karşısında oluşan muhalefeti büyüten ve patlama noktasına gelmesine kıvılcım çakan bir faktör olarak vurguluyor tabii ki).
Kaç asır geçti o hicran üzerinden, bilmem;
Kimlerin kahpe felek doğradı ekmek kanına?
Bildiğim varsa, cihan halkı, o günden bugüne
Yanarız memleketin tığ gibi Genç Osman'ına.
padişah olanı da en az diğeri kadar büyük bir karakterdir. hain ve devşirme yeni çeriler müsade etseydi devlette çok büyük devrimler yapacaktı ve belki de osmanlının çöküşünü durdurup yeni bir yükselme devri yaşatacaktı. fakat onun zamanına kadar osmanlı o kadar bozulmuş, o kadar iğrençleşmişti ki malesef buna fırsat bulamadı.
diğer osmanlı padişahlarından farklı olarak halk arasına inmeye çalışmış, anadolu'da ki isyanların sebeplerini öğrenmek hatta gitmek, konuşmak istemiştir. bir türkle(şeyhülislamın kızı oluyor bu kişi ki şeyhülislamlar ekseriyetle türktür osmanlı'da 131 şeyhülislamdan sadece 9'u türk değildir) evlenmiştir. köklü yenilikler yapmak ve orduyu düzene koymak istemiştir. tabii bunlara binaen çok düşman kazanmıştır ve sonrası malumdur. daha 18 yaşında öldürülmüştür. adı osman olduğundan bildiğimiz üzere II. osman diyede geçiyor ve fikrimce adeta devletin kurucusu atası ve adını taşıdığı osman gazi'nin ve onun kayınpederi ve hocası şeyh edebali'nin ruhunu taşımaktaydı. osmanlı bu ruhtan, bu yoldan sapmış, ihanet etmiş, türkleri, asıl felsefe olan zamanında desteğini aldığı bektaşiliği, ahiliği vs.. dışlamıştı. selçuklu'ya karşı çıkan babailer, osmanlı'ya çıkan celali isyanlarının altında hep bunlar yatar. özellikle babailer isyanı çok önemlidir. kanuni falan deniliyor ya hani genç osman kanuni'den çok daha büyük ve zeki bir padişahtı ki o yaşta her şeyi sezmiş, görmüştü... hele ki devletin o güçlü, en etkili döneminde genç osman olsa ve kanuni kadar yaşasa herhalde çok çok farklı olurdu her şey...
köhnemiş olan yeniçeri ocağını kaldırmak istediği için öldürülmüş padişahtır. tarihte kim ilerici bir adım atmak istemişse sonuçları ağır olmuştur. ancak satrancı iyi oynayanlar ayakta kalmaktadır.
2 tane olduğu için hangisinden bahsedildiği anlaşılmayan adam. birincisi bağdat seferi için orduya giren çocuk olan osman, ikincisi padişah olan genç osman.
başı düşman askeri tarafından kılıçla koparılmasına rağmen yere düşen başını koltuğunun altına alıp üç gün düşman ile savaşan bir yiğittir. adı pek çok anadolu şehrimizde semtlere verilmiştir.
--spoiler--
rak'ta Türkmenlerin en yoğun yaşadığı şehir, bilinenlerin aksine Bağdat'tır. iki buçuk milyonluk Bağdat'ta bir milyona yakın, Türkmen yaşar. Bu sebeple Irak'ın kuzeyindeki halk oylamalarında Türkmenler ezici çoğunlukla parlamentoya bir türlü giremez. Çünkü Bağdat oylamanın dışında bırakılır.
Türkiye'nin bölge ile ilgili hafızasındaki Genç Osman figürü önemli bir şahsiyettir. Öyle sivri topuklu ayakkabı altında ezilmesi hayal bile edilemeyecek ve edilmemesi gereken örnek bir kişiliktir. Peki Genç Osman kimdir? Kimdir ki, adı sözüm ona ayaklar altında ezilmek şeklinde geçtiği için bu kadar kıyamet kopmaktadır?...
Osmanlı Devleti 17'nci yüzyılın başlarında eski güçlü günlerinin özlemiyle toparlanmaya başlar. IV. Murat gayretli bir sultandır, kanserleşmeye başlayan iran meselesine çekinmeden neşter atar.Tez günde Yeniçeriyi derler toparlar yola çıkar. Sadece Revan (Erivan'ı) almakla kalmaz (1635), Ahıska'yı da kurtarır, yörede sükuneti sağlar. Ancak Iran kuvvetleri Padişah istanbul'a dönünce Bağdat'a girer, halkı kırıp geçirir. Mukaddes mekânlara saldırırlar.
Sağa sola ulaklar koşar, tellallar davul vurur "Duyduk duymadık demeyin" diye haykınrlar: "Sefere gönüllüler dahi katılaaa!" Bu çağrı büyük bir yankı bulur, mücahitler adlarını yazdırabilmek için kuyruk olurlar, ancaaak... Daha yüzünde ustura dolanmamış tüysüz diye nitelenen Genç Osman da orduya başvurur.
Henüz 15-16 yaşındadır, Bağdat'ta yapılan katliamları duyunca yemekten içmekten kesilir, uyku tutmaz olur henüz üç aylık evlidir. Hanım hanımcık bir eşi ve nur yüzlü bir anası vardır. Nitekim ağzını yüzünü poşularla örtüp karargâha gider ve adını yazdırır. Fakat Sultan Murat, bebek yüzlü bir yeni yetmenin gönüllü yazıldığını duyunca felaket kızar. "Çağırın bre o söz dinlemezi!" deyince, huzura çıkarırlar.
Murat Han, "Sen cengi oyun mu sanırsın? Yiğit dediğin güçlü kuvvetli, boylu boslu olmalı, bıyığında tarak durmalı!" Osman, kaşla göz arasında kuşağından kemik tarağını çıkarır ve bir an dahi tereddüt duymadan üst dudağına saplar.
Tarağın dişlerinden sızan kan çenesinde toplanıp zemine damlar, koca otağda tek ses çınlar...Şıp... Şıp... Şıp! Sultan Murat ve hazirun donar kalırlar.
Genç Osman dediğin bir küçük uşak
Beline bağlamış ibrişim kuşak
Askerin içinde birinci uşak
Allah Allah deyip geçer Genç Osman!
Genç Osman, Bağdat önlerinde ölümüne çarpışır. Nihayet kırkıncı gün seher vakti ortalık karışmışta, savaş ortadadır. Delikanlı nasıl yaparsa yapar, kaleye sızar. Vurulur, vurulur, vurulur... Okların sayısını dahi hatırlamaz, canını dişine katar ve kapıyı aralar.
Okla öldüremeyeceklerini anlayan düşman askerlerinden birisi, kılıç darbesiyle Osman'ın başını koparır. Osman başını yerden alıp koltuğunu altına alır, diğer elinde tuttuğu kılıcıyla başını koparan düşman askerini de öldürür. Ve kapıyı açık tutar.
Düşman ordusu, öldüremediği bu başsız kahraman karşısında psikolojik olarak çökmüş ve kaçmaya başlamışta! Sultan IV Murat göz yaşlan içinde "Hücum!" emri verir! Bağdat işgalden kurtarılmıştır.
Of ooof!.. Bağdat'ın kapısını Genç Osman açtı
Düşmanın cümlesi önünden kaçtı.
Kelle koltuğunda üç gün savaştı
Allah Allah deyip geçti Genç Osman!
Şehitlere serdar olan Genç Osman, halen Şirince Bağdat'taki (Türk şehitliğinde) yatmaktadır.
şeyhülislamın fetva vermek dışındaki yetkilerini kısıtlayarak, merkezi otoriteyi güçlendirmek isteyen, gözü pek, fatih kanunlarına aykırı bir şekilde saray dışından evlenme usülünü başlatan osmanlı padişahı ve islam halifesi. yenilikçi ve ileri görüşlü tavrı hayatına mal olmuş, yeniçeri ocağını kaldırma fikri başat ölüm sebebi olarak tarih sahnesinde yerini bulmuştur. yeniçeri ocağı ağaları tarafından yedikule zindanlarına götürülerek katledilmiştir.
aynı zamanda şair yönü de vardır. "farisi" mahlasıyla çocuk yaşta birçok başarılı şiir yazmıştır.
Niyetim hizmet idi saltanat ve devletime/ çalışır hasid ve bedbah acep nektebime. (niyetim, devletime hizmet etmekti ama hasetler ve kötü dilekliler felaketime çalışırlar.)