27. bölümü itibariyle dizinin en ciddi karakteri kuddusi bomba bir espiri yapmıştır. kuddusi kilo vermek için sabah koşusuna çıkmıştır.
kuddusi: koşuyorum bir alkış sesi geliyor duruyorum. allah allah bakıyorum kimse yok. sonra tekrar koşmaya başlayınca yine bir alkış sesi yine baktım yine kimse yok. sonradan anladım ki alkış sesi benden geliyormuş koşunca benim memeler mestanlar sallanıyor ya çap çap et ete vuruyor alkış sesi çıkıyor.
nadir: oğlum zayıfla bir stad dolusu adam oldun.
nadir'in repliğini tam hatırlayamadım ama buna benzer bir şey diyordu.
her oyuncunun ayrı bir önemi olduğu dizidir. dizi sadece bir oyuncu üzerine kurulu değil. ulvisi, cevahiri, kara bilali, abaküsü hepsi ayrı bir tat veriyor diziye.
ekmek teknesi adlı bilumum meymenetsiz lümpeni bünyesinde toplamış garabetin günümüzdeki mirascısı olan dizi. bu diziye ayılıp bayılanlar ya mazoşist olmalı ya da troçkist (tövbe şimdi bu troçkist de nerden çıktıysa). formda bir rasim öztekin diziyi belki kurtarırdı ama o da çökmüş garibim ameliyattan sonra. pasif bir role razı olmuş gün sayar gibi bir hali var dizi bitse de gitsek diye. kusura bakmayın benim sinirlerim bu diziyi kaldırmıyor sevenler hayrını görsün.
rasim ustanın zayıflamak uğruna koşarken et ete vuruyor vucudumdan alkış sesi geliyor demesiyle ... iki parmağını avuç içine vurup çıkardığı sestir bu dizi...koparttı beni..(et yiycen...ete vuracan söznün ta kendisidir.)
rtük e meydan okuyan yegane dizidir...senaristlerin önünde egilip selam çakmak boynumuzun borcudur...
27. bölüm yine kırıp geçirektir efenim, zira zekai'nin "sen yokken hep resmine baktım pırıl, o kadar çok baktım ki hamile olsam bebeeem sana benzerdi" demesi beni sandalyeden ters katla attırmıştır.. *
--spoiler--
Açıkta satılan Ulvi ...
Kafasında limon çekirdeği kalan Ulvi ...
Parasının üstünü alamayan Ulvi ...
Topla birlikte ayakkabısı da uçan Ulvi ...
Çorapla koşan Ulvi ...
Olmamış Ulvi
Geçersiz ulvi..
Tek taraflı Ulvi..
Yüzde iki Ulvi...
Her dört kişiden biri Ulvi ...
Tamamı çizgiyi geçmeyen Ulvi ...
Lanet olası federal Ulvi...
Yok denecek kadar az Ulvi..
Sinek arabasının peşinden koşan Ulvi....
Hazira dayanamayan dag etegi ulvi...
Dış basinda ses getiremeyen ulvi...
Nifak tohumu ulvi ...
Bir alana bir bedava ulvi...
Anaokuldan terk eden ulvi...
Perde takarken korniş atlayan ulvi
Öğretmen gelmeyince öğretmeni çağıran öğrenci ulvi
Yeni ayakkabı sahibinin ayağına basan ulvi
Halk otobusunde ayakkabısını çıkaran gaz bombası ulvi
Zarları çaya, şekerleri tavlaya atan ulvi
Herkes domuz gribi olurken kuş gribi olan ulvi ..
Tek maçtan yattım deyip maç tutturamayan ulvi
Üye olmadan linkleri göremeyen ulvi
Minare yasağına boyun eğip ezan okuyan saat satın alan isviçreli ulvi
0.5 ucu olup da vermeyen ulvi
Tamamı çizgiyi geçmeyen Ulvi!
--spoiler--
bence, bir demet tiyatro'nun mizah üslubu çizgisinde espriler barındıran ama bu üslubu, müthiş bkm ekibinin aksine kötü ve itici oyunculuklarla performe ettiği için kötü olan dizi.
yılbaşında yayınlanan bölümde cevahir'in kol düğmeli gömleği olmasına rağmen hemen anında nasıl oluyorsa normal kollu gömleğe dönüşü görülmüştür*. belki gözlerimin yorgunluğu da olabilir o kadar detaya girmem.
