bunca yıldır yayınlanabilmesiyle iyi senaryo ve doğru oyuncunculuğun birleşmesiyle başarılı olduğunu kanıtlayan dizidir. ancak ardarda, hiç aralık vermeden gelen aslında çok çok ince espriler bazen yoruyor insanı. gülüyormuyuz? evet. ancak dizi bittikten sonra akılda kalan bir iki repliğin, senaryonun önüne geçen dizi karakterlerinin isimlerinden başka birşey bırakmıyor akılda.
son bölümde cevahir'in anlattığı ulvi temalı masal yarmıştır.
cevahir: Uzak ülkenin birinde bir Kral varmış. Kralın kızı hiç gülmüyormuş. Kralda demiş ki kızımı güldürene kızımı vereceğim demiş. 72 milletten komedyen gelmiş güldürememiş. Sonra ulvi adında bir yetersiz tesadüfen saraya girmiş. Kral, Ulvi'ye demiş ki kızımı güldürürsen onu sana veririm demiş. ulvi de Kral'a: Oğlum sen ne mal kralsın, işi gücü bıraktın oturdun kızını mı pazarlıyon, demiş.
ilk bölümleri başyapıt niteliğinde olan fakat gittikçe akasya durağı tarzı olay komedisi yaratarak, kaliteden ciddi manada ödün veren, tek güdüren karakterlerin ulvi ve kütük olduğu artık tat vermeyen dizidir.
bu hafta cevahir ile zey zey gerdeğe girdi...
hem de evlenmeden...
hem de cevahir zaten evliyken...
ve de bir oğlu varken...
ve de berrak zey zeye demogoji yapmışken...
ve bu konuşmayı cevo da dinlemişken...
canım sıkıldı sözlük...
neden mi?
şukufe sezonlarca dizide kaldı, cevo ile öpüştüklerini hiç görmedik...
(not: şukufeye gıcık olmam nedeniyle izlemediğim dönemler olmuştur, öpüştülerse de ben görmedim)
neyse, konu bu değil de...
zey zey yattı cevoyla... (zey zey bunu yapacak kız değil bir kere.)
senaristlerin demek istediği şu mudur?
şukufe ev kızı, lise mezunu, ama zey zey üniversite mezunu...üniversitede okuyanlar
ev kızları kadar ahlaklı değil (toplumsal anlamda ahlaklı demek istiyorum hemen eksilemeyin)