zekai'nin iki sevgiliyi ayıran arkadaşına sarf ettiği:
'seninle siyon dağı'na bile çıkarım, lobisine kurban olduğum'
repliği ile siyonizim ve yahudi lobisine giydirecek kadar akıllı ve kültürlü senaristin elinden çıkması ve de bunu yapacak götü olan başka dizi olmaması gerçekten çok tuhaf.
şükufenin yolda yürürken ayaküstü muhabbetle eve çağırdığı misafirlere mükellef bir sofra hazırlaması.
gördüm valla. tavuk vardı, envai çeşit yemek, dolma bile vardı.
benim annem o kadar yemeği ancak 2 günde hazırlar.
zekai'nin arkadaşı saltuk'un olmuşları, olanları ve olacakları herşeyi bilmesi , anlaması, kavraması, düzenlemesi, yorumlaması. üstelik bunları yaparken kendine güvenen bir ifadeyle hep sırıtması.
3 şubat yani dünki bölümünde sevim ile ulvi arabayı itiyorlar ve araba aşağıya doğru gidiyor. haliyle tutamıyorlar.
ancak bir viraj var. o virajı * araba kendisi nasıl aldı? o kadar iyi mi yani yol tutuculuğu.
bence alamaz.*
ulvi'nin kuyruğunu dik tutmaya çalışması ve her seferinde sıçması.
koyu bilal'in gözlükleri, o ne lan öyle nuri alço'nun tecavüze beş kala çıkardığı gözlükler gibi.
tek başına iktidar gibi yürüyen şükufe.
koalisyon ortakları koyu bilal ve cevahir.