sıradan vatandaş (sen ben biz onlar)at ,
pkklı itler piyon,
genelkurmay şah ,
satranç tahtası türkiye cumhuriyeti sınırları ,
tayyipgiller fil ,
oyuncular?
siyah?
beyaz?
meçhul..
şahtan at olarak hesap sormak iyi güzel de , tahtanın dışına çıkıp oyuncuya hesap sormak lazım bu ölümüne oynanan strancı amacını..hoş onu da biliyoruz..
hükümetin ab uyum yasalarıyla falan ilişkisi olmayan istek.
şöyle ki: ohal diye bir şey vardı hatırlarsınız belki, sıkıyönetimden hallice bir durumdu bu bölge için. şimdi bu ohal zamanında ne uyum yasası vardı, ne demokratikleşme adımları ne de başka bir şey. insanlara bir temiz bok falan yediriliyordu; köyler boşaltılıyor, boşaltmak istemeyenler yakılıyordu, arama tarama izni falan da yoktu, arayacam deyince aranıyor tarayacam deyince taranıyordu her taşın altı. peki bölgedeki en yoğun ve en kanlı çatışmalar ne zaman yaşandı? pkk en güçlü dönemine ne zaman ulaştı? işte bu ohal döneminin en civcivli zamanında oldu bunlar. inanmayan girer gazete arşivlerini karıştırır.
taraf gazetesi -ya da paçavrası- önce pkk kamplarına gidip teröristlerle röportaj yapıp, sonra da bu roportaj yaptıklarının ölüm haberlerini alırlar ise çok üzüleceklerini beyan etmelerinin hesabını bi versindir, ondan sonra genelkurmaya hesap sorsundur. ahmet altan'ın pkk kampına yaptığı ziyareti ve o primatlarla çektirdiği fotografları anımsayalım, unutmayalım, unutturmayalım. çünkü günü geldimi çıkacak o resimler arşivlerden ahmet altan bunu iyice bi belle.
' bu ülkede maddi olarak kısıtlan(a)mayan ve (göstermelik de olsa)şeffaflığı olmayan tek kurum hangisidir?
bu ülkede hiçbir siyasi erkin çıkıp da "siz ne yapıyorsunuz, bir bilanço neyim çıkartın da görelim" diyemediği kurum hangisidir?
bu ülkede her ihtiyacı en ivedi şekilde karşılanan kurum hangisidir? '
bir ordu çıkıp diyecek ki benim şu tiplerde bu kadar tüfeğim var ve şu kadar mermi kullanıyorum ; şu kadar tank , uçak , cip vs var o yüzden bu kadar yakıt kullanıyorum. askerlerimi şunlarla besleyip şu kadar ödenek ayırıyorum. istibaratta şu kadar adamım var onların şu kadar ödeneği var , şurada şurada radarım var tamir masrafları hede kadar , vs vs...
yahu dalga mı geçiyosunuz. bunlar şeffaflık adınada olsa ulu orta bağır çağır söylenecek şeyler mi. bir ordu nelere nasıl harcama yaptığını veya yapacağını tabi ki gizleyecek. dünyada böyle bir beyanatın eşi benzeri görülmüş müdür acaba?!!
sivil haklar bakımından bizden birkaç ışık yılı ileride olan toplumlarda dillendirilmesine lüzum olmayan istektir; zira oralarda ordu zaten hesabını ulu orta, bağıra çağıra değil, ama üslubunca (ve bazen göstermelik de olsa) verir. oralarda ordunun devleti değil, devletin ordusu vardır çünkü.
--spoiler--
12 Eylül 1980 tarihinden, ilk genel seçimler sonucu toplanacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanını oluşturuncaya kadar geçecek süre içinde, yasama ve yürütme yetkilerini Türk milleti adına kullanan, 2356 sayılı Kanunla kurulu Millî Güvenlik Konseyinin, bu Konseyin yönetimi döneminde kurulmuş hükümetlerin, 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanunla görev ifa eden Danışma Meclisinin her türlü karar ve tasarruflarından dolayı haklarında cezaî, malî veya hukukî sorumluluk "iddiası ileri sürülemez" ve bu maksatla herhangi bir yargı merciine başvurulamaz
--spoiler--