öyle bir insan güruhu düşünün ki başlarına gelmeyen kalmasın. bu nasıl bir senaryodur? bu nasıl bir lanettir insanların üzerinde dolaşan? gerçekten de böyle mi olacaktı yani... uğraşsan olmaz aburakoyim!
mesela bir gün birini araba çarpıyor, sonra insanlar tam çarpılan kişinin sadece 2 kolu ve 1 bacağı kopuk bir şekilde yaşadığına sevinirken o kişinin son 3 aydır aids olduğu ve hastalığı mahallenin yarısına bulaştırdığı ortaya çıkıyor. bunun üzerine küplere binen acılı baba kızının piyasaya düştüğüne mi yoksa kanser olduğuna mı üzüleceğini şaşırırken mahkeme eski karısının ayda 15 milyar nafaka alacağına karar veriyor ve adam iflas bayrağını da çekip verem oluyor. bu arada adamın kendini içkiye veren mevcut karısı da alkollü olduüğu bir gece kocasının işadamı arkadaşının ısrarlarına dayanamıyor ve birlikte maldivlere kaçıyorlar. tabii uçak bermuda şeytan üçgeninde radardan kayboluyor ve uçaktan bir daha haber alınamıyor. uzun süren bir trans halinden sonra kendilerini birden atlantis'te bulan işadamı ve ana karakterimizin karısının oradaki ilkel kabile ceza kanunu 14. maddesinin 751. fıkrası gereğince 15 yıl mokokoya tâbî tutulmasına karar veriliyor. onlar cezalarını çekedursun, türkiye'de kalan acılı koca, işadamının evini ateşe veriyor. lodosun da etkisiyle kısa sürede kontrolden çıkan alevler kadıköyden başlayıp doğuda tuzla, batıda silivriye kadar tüm sahil şeridini haritadan siliyor. adamımızsa öfkeli halk tarafından linç edilmekten son anda kurtulup polis tarafından karakolda dayaktan öldürülüyor. bu arada kızımızın aids bulaştırdığı insanlar da birer taşıyıcı konumunda olduklarından istanbul'da bir aids salgını başlıyor ve dalga dalga yayılan aids, asya nüfusunu 4 milyona; avrupa nüfusunuysa 850 kişiye düşürüyor. istanbul post-apokaliptik, terk edilmiş bir kara parçası haline geliyor. hükômetin* çok gizli laboratuvarlarında saçma sapan amaçlar için beklettiği t virüsü bu kaotik dönemde açığa çıkıyor ve aids'li zombiler türemeye başlıyor. insan beyniyle beslenen bu zombiler normal insanları da yavaş yavaş haritadan siliyor. abd'nin 52 eyaletinde eşzamanlı saldırılarla binalar yıkılıyor, ligler tatil ediliyor, fenerbahçe küme düşüyor, melih gökçek istifasını veriyor, şeriat ilan ediliyor, mesih iniyor. yumuşak bir iniş yapamayan mesih direkt ölüyor. taraf gazetesi olayları "zombi darbe planı" başlığıyla verip mevcut kaosu iyice körükledikten sonra ulusalcı zombist cephe tek başına iktidar oluyor. kişi başına düşen milli beyin yükseliyor. türkiyenin refah seviyesi hiç olmadığı seviyeye geliyor. dünyanın en büyük devleti t.z. (türkiye zombiyeti) sınırlarını atlantis'e kadar genişletirken atlantis'te hala cezasını çeken ikilimiz ve ada halkı da dünyadaki son insanlarken zombi saldırısıyla asimile oluyor ve zombileşiyor. dizi de sona eriyor.
işte böyle bir diziydi böyle mi olacaktı... bu olaylar olsa kimse garipsemezdi yani. her bölümde ayrı acı, her bölümde ayrı keder...
başındaki ''en''sebebiyle ilk akla gelenlerin yazılması gerektiğini düşündürtmüştür, konuyu açan yazar.
benim için bir solukta selena, cennet mahallesi,bez bebek, çocuklar duymasın(yeniden çekiliyormuş, gözümüz aydın olsun),bez bebek,üvey baba..