gelmiş geçmiş en iyi türkçe dizeler

entry310 galeri0
    185.
  1. Aşağıdaki şiir "varlık mı bilinci belirler, bilinç mi varlığı belirler" Tartışmalarından sonra Nazım Hikmet tarafından Peyami Safa'ya yazılmıştır.

    Madem kendi fikrindir yüzen gemi,
    Madem ki kendi fikrindir umman,
    Ne senden evvel kimse mevcut,
    Ne senden sonra kainat baki,
    Lakin ey kara meyhanelerin sarhoş papazı!
    Senin dışında değil miydi, kıllı kollarında kıvranan meyhanecinin kızı.
    Yoksa kendi altında sen kendinle mi yattın.
    Diyelim ki senden evvel baban yok, isa gibi,
    Peki bacaklarının arasından çıktığın Meryem gibi bir ananda mı yok?
    Çok yalan söylemişsin çok.
    0 ...
  2. 184.
  3. Kuşkusuz neyzen tevfiğin dizeleridir ancak sanatçının değeri ülkemizde bilinmemektedir. Bu gerçeğe sanatçının 2 tane küfürlü dizesinin sözlüğe yazılmasıyla sonraki 2 dk da 5 tane eksi yenilmesiyle ulaşılmaktadır.
    0 ...
  4. 183.
  5. yüzünün yarısı göz kadife yansımalı
    bulutlu siyah ah bulutları eflatun
    o boy aynasından çıktı fransızın malı
    vişne asidi vardı tadında rujunun
    ah sinema yıldızı filan olmalı
    ağızlığı kristal son derece uzun

    bir kibrit çakıldı mı ah yağmurluklu kız
    alevinden anlamlı dumanlar üfürüyor
    ah çocuk yüzünde gül goncası ağız
    saçlarından incecik su tozu dökülüyor
    sığınak gibi derin ağaçlar gibi yalnız
    karartma başlamış ışıklar örtülüyor

    ellerinde ruh gibi ah portakal kokusu
    kırkmaları morsalkım göz kapakları saydam
    çok vapurun battığı bir liman orospusu
    bir hırsla öptüm ki ah ölürüm unutamam
    ay ışığında deniz akordeon solosu
    pırıl pırıl yaşadım üç dakika tastamam

    görkemli çadırında italyan lunaparkın
    sanki zeytin düşürür yerlere gözlerini
    ah tahtına kurulmuş bol sakallı bir kadın
    sutyenler tutmuyor çılgın göğüslerini
    kaşları ip incesi kumral kirpikleri kalın
    kim görse şaşırır sakalının süslerini

    tavana asılmış sosyalist saçlarından
    ah sabah sabah omuzları kan içinde
    işkence sonrası genç bir kadın militan
    yığınlar uğulduyor hummalı gençliğinde
    adı bile çıkmamış dudaklarından
    doğru yaşadığının sımsıkı bilincinde ...

    ATiLLA iLHAN
    0 ...
  6. 182.
  7. ve dövüşebilirim;
    doğru bulduğum,
    haklı bulduğum,
    güzel bulduğum her şey ve herkes için
    yaşım başım buna engel değil. ( N. HiKMET )
    0 ...
  8. 181.
  9. Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
    Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa
    Bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem
    Oysa ne kadar sakin sokaklar, bu kent ve bütün yeryüzü
    ipince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne
    Sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz
    Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün.

    ahmet telli
    0 ...
  10. 180.
  11. ikimiz için doğmayacak bir güneşi bekliyorum,
    ve her zamankinden güçsüz sesim,
    ellerim daha güçsüz, gözlerim daha kör.
    kabul edememenin o dinmez çığlığı kulaklarımda ayrılığı,
    ikimiz için doğmayacak bir güneşi bekliyorum,
    gelmeyecek bir günü beklemek nedir bilir misin?
    olmayacak bir şeyi ölümüne istemek?
    peşinde koşan 'keşke'leri görmezden gelmek zorundalığı,
    kafanın içinde dönüp duran 'onu ne çok seviyorum' çığlığı,
    yazmamakta direten ellerinin, görmemekte ısrarcı gözlerinin ve,
    tek bir yüze, tek tene, tek teline saçının,
    gülümsemene, dokunuşuna, tek bir sözcüğe ağzından dökülen,
    ve ben, bütün bunların acısında, sıska bir dal gibi eğilirken,
    beni umursamayışının farkındalığı...
    seni ne çok özledim diye bağırmak bazen geliyor içimden,
    fakat şimdi değil, gündüz olması lazım, güneş lazım bize, gün lazım,
    ikimiz için doğmayacak bir güneşi bekliyorum,
    bir daha eskisi gibi olmayacak olan güneşi...
    1 ...
  12. 179.
  13. içime işleyen acıyı size değil
    Bir suya bırakmayı öğrendim
    Dal olmaktan vazgeçeli çok oldu
    Bu yüzden ne bir ağacım var
    Bana beden
    Ne de çiçek açacak benden...

    (bkz: birhan keskin)
    1 ...
  14. 178.
  15. kuzey rüzgarıyla dövülen bir karadeniz takası gibi gönlüm
    seni sevmekle geçti şu acınası ömrüm.
    0 ...
  16. 177.
  17. Ben, seni düşünürken,
    yaşım ne olursa olsun çocuk olurum.
    O kolu sökük, el örgüsü kazak
    ve lastik tokyalarıyla
    salya sümük küfredip, ağlayan,
    minicik elleriyle pencereleri kıran,
    isyankar, hırçın, gözükara bir çocuk olurum.
    Ben seni düşünürken, aşkın ne olduğunu
    ve neden yaşadığımı aramadan bulurum.
    0 ...
  18. 176.
  19. sesinde ne var biliyormusun
    söyleyemediğin sözcükler var..
    cemal süreya
    2 ...
  20. 175.
  21. kadrini seng-i musallada bilüp ey baki
    Durup el bağlayalar karşında yaran saf saf
    (ey baki, senin kadrini musalla taşında bilip karşında saf saf el bağlasınlar.)
    1 ...
  22. 174.
  23. ne acı, kaybetmek için sahiplik!
    ölümlüyü sevmek, ne korkulu iş
    hayat mı, püf desen kopacak iplik,
    çıkmaz sokaklarda varılmaz gidiş.
    2 ...
  24. 173.
  25. kim senin yasanı çiğnemedi ki, söyle?
    günahsız bir ömrün tadı ne ki, söyle?
    yaptığım kötülüğü, kötülükle ödetirsen sen,
    sen ile ben arasında ne fark kalır ki, söyle?

    hayyam
    1 ...
  26. 172.
  27. Gönlü ışık yakmayı, aydınlanmayı öğrenen kişiyi, güneş bile yakamaz. Gündüz gibi ışıyıp durmayı istiyorsan, geceye benzeyen benliğini yakıver. - mevlana
    0 ...
  28. 171.
  29. söylemek istesem gönüldekini
    dilime dolanan ıstırap olur
    yazsaydım derdimin bir tekini
    ciltlere sığmayan bir kitap olur.
    0 ...
  30. 170.
  31. vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor;
    bir hilal uğruna ya rab! ne güneşler batıyor..
    2 ...
  32. 169.
  33. benden, bizden ne köy olur ne kasaba!!
    çünkü biz, çünkü biz, devler dururken karıncalarla yoldaşlık yaparız..
    çünkü bizim sırtımızda hep pusu izleri vardır..
    çünkü biz, çünkü biz kavli kararı ettik.
    ayağımızda ki çarıklarla süpürge tohumu içtik, ama nağmerde eğilmedik..
    biz böyle bir ahvadın torunlarıyız..

    haklı! baban doğru söylemiş. bizden ne köy olur ne kasaba..
    babana selam söyle, onun ellerinden öperim.. onun ellerinden öperim..

    ona de ki;

    benden ne köy olur ne kasaba..
    benden, bizden olsa olsa.. memleket olurrr...memleket olurrrr...memleket olurrrr.....!!!
    1 ...
  34. 168.
  35. en azından üç dil bileceksin
    en azından üç dilde
    ana avrat dümdüz gideceksin
    en azından üç dilde düşünüp rüya göreceksin
    0 ...
  36. 167.
  37. boşuna mı tüm çocuklar kuşku duyar yaşadığından
    bir düşün; beni çok severmiş gibi yap kendine karşı
    bir düşün; yaşken eğilen ağaçlar nasıl yeşertsin bir aşkı
    çok çirkiniz sevgilim çok; en çok da sabaha karşı
    (bkz: altay öktem)
    0 ...
  38. 166.
  39. Kumlarda aradım düşlerimi
    Kurak, ıslak değil hiç birşey.
    Kurumadan gelen ayaz var gecede,
    Sana benzeyeneler var, ama
    istediğim şey değil benzeme...

    Serkan Avcı
    0 ...
  40. 165.
  41. 164.
  42. Bir çiçek duruyordu, orada, bir yerde,
    Bir yanlışı düzeltircesine açmış;
    Gelmiş ta ağzımın kenarında
    Konuşur durur.
    Bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda,
    Güverteleri uçtan uca orman;
    Aldım çiçeğimi şurama bastım,
    Bastım ki yalnızlığımmış.
    Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni
    Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

    Cemal Süreyya
    0 ...
  43. 163.
  44. ne hasta bekler sabahı
    ne taze ölüyü mezar
    ne de şeytan bir günahı
    seni beklediğim kadar
    Necip fazıl kısakürek.
    1 ...
  45. 162.
  46. içimden dedim beraber yürüyelim olur mu
    varsın gemilerimizi taşıyamasın sular
    varsın yarı yolda uyuya kalsın
    bize gönderilen bahar

    içimden dedim beraber yürüyelim olur mu
    varsın gölgemiz olsun hüzün
    dilediği gibi uzatsın canevimize ayaklarını
    varsın annemiz olsun tütün
    hayat daha sert vursun yumruklarını

    içimden dedim ilmeği kaçmış bir hayat bizimkisi
    nedir alnımızdan öpmek için izimizi süren
    kalmış mıdır kalesi düşmüş bir şehrin cazibesi
    nedir yalnız bize yakışan bu serüven

    bu serüven ki
    bizden biri yaptı sırtımızdaki hançeri
    ve terketti bizi huzur denen sevgili
    kalakaldık, şaşkınlığın avuçlarında
    billur bir kuş gibi

    içimden dedim gömülü bir ırmağın yalnızlığıdır bu
    beraber yürüyelim olur mu…

    ibrahim tenekeci.
    1 ...
  47. 161.
  48. bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.
    toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük