gelmiş geçmiş en iyi türkçe dizeler

entry310 galeri0
    126.
  1. Karamanoğlu Mehmet Bey'i arıyorum
    Göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı?
    Bir ferman yayınlamıştı;

    'Bu günden sonra, divanda, dergahta, bargahta, mecliste,
    meydanda Türkçe'den başka dil konuşulmaya' diye,

    Hatırlayanınız var mı?
    Dolanın yurdun dört bir yanını,
    Çarşıyı, pazarı, köyü, şehiri,
    Fermana uyanınız var mı?

    Nutkum tutuldu, şaşırdım, merak ettim,
    Dolandığınız yerlerdeki Türkçe olmayan isimlere,
    Gördüklerine, duyduklarına üzüleniniz var mı?

    Tanıtımın demo, sunucunun spiker,
    Gösteri adamının showmen, radyo sunucusunun diskjokey,
    Hanım ağanın first lady olduğuna şaşıranınız var mı?

    Dükkanın store, bakkalın market, torbasının poşet,
    Mağazanın süper, hiper, gros market,
    Ucuzluğun damping olduğuna kananınız var mı?

    ilan tahtasının bilboard, sayı tabelasının skorboard,
    Bilgi alışının brifing, bildirgenin deklarasyon,
    Merakın, uğraşın hobby olduğuna güleniniz var mı?

    Bırakın eli, özün bile seyrek uğradığı,
    Beldelerin girişinde welcome,
    Çıkışında goodbye okuyanınız var mı?

    Korumanın, muhafızın body guard,
    Sanat ve meslek pirlerinin duayen,
    itibarın, saygınlığın prestij olduğunu bileniniz var mı?

    Sekinin, alanın platform, merkezin center,
    Büyüğün mega, küçüğün mikro, sonun final,
    Özlemin, hasretin nostalji olduğunu öğreneniniz var mı?

    iş hanımızı plaza, bedestenimizi galeria,
    Sergi yerlerimizi center room, show room,
    Büyük şehirlerimizi mega kent diye gezeniniz var mı?

    Yol üstü lokantamızın fast food,
    Yemek çeşitlerimizin menü,
    Hesabını adisyon diye ödeyeniniz var mı?

    iki katlı evinizi dubleks, üç katlı komşu evini tripleks,
    Köşklerimizi villa, eşiğimizi antre,
    Bahçe çiçeklerini flora diye koklayanınız var mı?

    Sevimlinin sempatik, sevimsizin antipatik,
    Vurguncunun spekülatör, eşkiyanın mafya,
    Desteğe, bilemediniz koltuk çıkmaya sponsorluk diyeniniz var mı?

    Mesireyi, kır gezisini picnic,
    Bilgisayarı computer, hava yastığını air bag,
    Eh pek olasıcalar, oluru, pekalayı okey diye konuşanınız var mı?

    Çarpıcı, önemli haberler flash haber,
    Yaşa, varol sevinçleri oley oley,
    Yıldızları star diye seyredeniniz var mı?

    Vırvırık dağının tepesindeki köyde,
    Cafe shop levhasının altında,
    Acının da acısı kahve içeniniz var mı?

    Toprağımızı, bayrağımızı, inancımızı çaldırmayalım derken,
    Dilimizin çalındığını, talan edildiğini,
    Özün el diline özendiğine içiniz yananınız var mı?

    Masallarımızı, tekerlemelerimizi, atasözlerimizi unuttuk,
    Şarkılarımızı, türkülerimizi, ninnilerimizi kaybettik,
    Türkçemiz elden gidiyor, dizini döveniniz var mı?

    Karamanoğlu Mehmet Bey'i arıyorum,
    Göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı?
    Bir ferman yayınlamıştı...
    Hayal meyal hatırlayıp da, sahip çıkanınız var mı?


    (bkz: Yusuf Yanç)
    0 ...
  2. 127.
  3. angut kuşu şehir bahçesi. angut kuşu zakkum gölge ve tüy dallarda. yıka, biricik, bir, damlaları. gözyaşlarının.
    geçmeyi bıraktırmaya evlerin sis çatışı. yakın sonsuzluklardan güvey fenerleri. uyan ey göv, kum dalgalarını yıka şarkınla

    vay canına

    kız gözü durulu, dalgalı deniz.

    vay canına

    kıyıları ırakların tüm şaha kalktığı ırmak. ölçümsüz ölçülü uza, derin avluda. da... da...

    hayda

    havadan ve denizden gül, kırma şarkısını yellerin! karaşın ilk anlayan gözlerinle baktım uzağa. ğa... ğa... ğa...

    haydaaa.

    kalbim, içinde balkı, ilk yazı, atta durur tarlası. sevi bahçesi. si. si. si. angut kuşu ah, ahuyu bebe tanımadan,

    tınısı sesimde pullanması, beynimin, lekeli. sularla. haydaa, breh

    hoppa

    hop hop hop

    bilinçsiz doğum.

    angut kuşu ah! ahuyu bebe tanımadan, tınısı sesinde, göl pullanması.

    angut kuşu!

    beynimin, lekeli sularla!

    gölge ve tüy durur dallarda

    su! yıldız gece akıl taşları kımıldamakta! arıyı ve dağ çiçeklerini ruh bilip, gecikti, gelecek piçi. haydaa

    haydaa

    (bkz: kaybedenler kulübü)
    0 ...
  4. 128.
  5. Terketmedi sevdan beni,
    Aç kaldım, susuz kaldım,
    Hayın, karanlıktı gece,
    Can garip, can suskun,
    Can paramparça...
    Ve ellerim, kelepçede,
    Tütünsüz uykusuz kaldım,
    Terketmedi sevdan beni...

    (bkz: ahmed arif)
    0 ...
  6. 129.
  7. (bkz: behzat ç)

    edit : amınakoyayım "dizi" diye okudum lan.
    4 ...
  8. 130.
  9. ...
    Onlar ki, her nefeste habersiz öldüğünden,
    Gülüp oynamaktalar, gelir gibi düğünden.
    Onlar ki, sıfırlarda rakamları bulmuşlar,
    Fikirden kurtularak, ölümden kurtulmuşlar.
    Söyle Karacaahmet, bu ne acıklı talih!
    Taşlarına kapanmış, ağlıyor koca talih!
    N.F.K (üstad)
    0 ...
  10. 131.
  11. kutu kutu pense
    elmamı yense
    arkadaşım murtaza
    arkasını dönse!!
    (bkz: oha)
    1 ...
  12. 132.
  13. 133.
  14. çiçek taksi, mahallenin muhtarları, kantar ailesi, bizimkiler, avrupa yakası, çocuklar duymasın, en son babalar duyar...
    0 ...
  15. 134.
  16. neylersin ölüm herkesin başında.
    uyudun uyanamadın olacak.
    kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
    bir namazlık saltanatın olacak,
    taht misali o musalla taşında.

    taht misali o musalla taşında... vay be! bir dakikalık sultanız. sonra toprağız.
    3 ...
  17. 135.
  18. istanbulu dinliyorum gözlerim kapalı
    önce hafiften bir rüzgar esiyor
    yavaş yavaş sallanıyor yapraklar ağaçlarda
    uzaklarda çok uzaklarda sucuların hiç durmayan çıngırakları
    istanbulu dinliyorum gözlerim kapalı.
    1 ...
  19. 136.
  20. sana anket yapma demeyeceğim,
    ama anket yapma, lavinia.
    eksi oyunu vereceğim.
    sen bunu hak ettin lavinia.
    4 ...
  21. 137.
  22. Yedi tepe üstünde zaman bir gergef isler!
    Yedi renk, yedi sesten sayisiz belirişler...
    Eyüp oksuz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,
    Adada rüzgar, ucan eteklerden sorumlu.
    Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
    Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından.
    Ana gibi yar olmaz, istanbul gibi diyar;
    Güleni söyle dursun, ağlayanı bahtiyar...

    Gecesi sümbül kokan
    Türkçesi bülbül kokan,
    istanbul,
    istanbul... *
    0 ...
  23. 138.
  24. (bkz:bir tanem gözlerine gözyaşını sığdırmak yetmez sana
    yüreğine görevi sadece atmak değildir
    yaşamak sadece yemek, içmek, yatmak değildir
    eğe böyle yaşıyorsan
    ahıra kadar yolun var.
    (bkz: ilyas salman)

    ben garip, sen güzel, dünya mutlu
    (bkz: ahmed arif)
    0 ...
  25. 139.
  26. bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi

    kalbinizi dolduran duygular

    kalbinizde kaldı.

    (bkz: Behçet Necatigil)
    1 ...
  27. 140.
  28. sana sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır. aşk sorgusunda şahanem yalnız kelepçeler sanıktır. ne yazsam olmuyor çünkü bilenler hatırlar hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar bahcıvanlar değil tüccarlardır.
    ......
    0 ...
  29. 141.
  30. 142.
  31. bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı,
    düşün altında ki binlerce kefensiz yatanı.
    0 ...
  32. 143.
  33. Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
    "Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak.
    Kanadı kırık kuş merhamet ister,
    Ah senin yüzünden kana batacak.
    Mona Rosa. Siyah güller, ak güller."
    Sezai Karakoç
    1 ...
  34. 144.
  35. ben türküm dinim cinsim uludur
    sinem özüm ateş ile doludur.

    bi de şu var:

    bırak beni haykırayım susarsam sen matem et
    unutma şairleri susan bir millet bütün yakınları toprak olmuş öksüz bir çocuk gibidir.

    (bkz: mehmet emin yurdakul)
    2 ...
  36. 145.
  37. gözlerinin dokunduğu her mekan memleketim
    Bakıver de uzamasın gurbetin, esaretim

    ruhumdaki fırtınalar merih'i usandırdı
    Nuh'a haber eyleyin de gelsin de tufan görsün.
    2 ...
  38. 146.
  39. kendimi bildim bileli şiir okurum. 30 yaşıma da yaklaşıyorum ve sanırım artık karar verdim:

    "aşkım da değişebilir, gerçeklerim de..."
    (bkz: turgut uyar)

    bu kararım da elbet değişebilir ama bu cümle başka, bambaşka bi şey.
    4 ...
  40. 147.
  41. ne doğan güne hükmüm geçer,
    ne halden anlayan bulunur.

    cahit sıtkı tarancı
    2 ...
  42. 148.
  43. Seni anlatabilmek seni.
    iyi çocuklara, kahramanlara.
    Seni anlatabilmek seni,
    Namussuza, halden bilmeze,
    Kahpe yalana.
    Ard- arda kaç zemheri,
    Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu
    Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...
    Bir ben uyumadım,
    Kaç leylim bahar,
    Hasretinden prangalar eskittim.
    Saçlarına kan gülleri takayım,
    Bir o yana
    Bir bu yana...
    Seni bağırabilsem seni,
    Dipsiz kuyulara.
    Akan yıldıza.
    Bir kibrit çöpüne varana.
    Okyanusun en ıssız dalgasına
    Düşmüş bir kibrit çöpüne.
    Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
    Yitirmiş öpücükleri,
    Payı yok, apansız inen akşamdan,
    Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
    Seni anlatabilsem seni...
    Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
    Üşüyorum, kapama gözlerini...

    Ahmed ARiF
    1 ...
  44. 149.
  45. günlerden sonra bir gün,
    şayet sesimi farkedemezsen,
    rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
    bil ki ölmüşüm.
    fakat yine üzülme, müsterih ol;
    kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini..
    0 ...
  46. 150.
  47. Sen benim sarhoşluğumsun
    ne ayıldım
    ne ayılabilirim
    ne ayılmak isterim
    başım ağır
    dizlerim parçalanmış
    üstüm başım çamur içinde
    yanıp sönen ışığına düşe kalka giderim.

    nazım hikmet
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük