kibrit çakıyorsun karanlıkta
badem çiçeklerini görmek için
ve mart denizlerinde tedirgin bir çift
sarnıç gemisi gözlerin
bir iş açacaksın sen başımıza...
yangın mı olur artık, bahar mı?
kırmızı bir kuştur soluğum
kumral gözlerinde saçlarının
seni kucağıma alıyorum
tarifsiz uzuyor bacakların
kırmızı bir at oluyor soluğum
yüzümün yanmasından anlıyorum
yoksuluz gecelerimiz çok kısa
dörtnala sevişmek lazım
Cemal Süreya.
bu, ne ayıp, ne de yasak,
öylece bir gerçek, kendi halinde,
belki, yaşamama sebep...
evet, ağlamaklı oluyorum,
demdir bu.
hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
anlatamam,
nasıl ıssız,
nasıl karanlık...
ve zehir zıkkım cigaram.
gene bir cehennem var yastığımda,
gel artik...
Aslolan yürektir.
Yürek sesi ne bilmeyenler,
ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma;
yaşadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte.
Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu.
Elbet bitecek güneşe hasret günler.
Anlatması imkansız olan öyle bir an ki,
Hülyadaki ses varlığının gayesi sanki...
Bak emrediyor: Daldığın alemden uyan ki,
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın,