şehri ıspatlamaktan geliyorum, matematik bilmiyorum üstelik!
bir şehrin büyükşehir olduğunun ıspatıdır gözlerin.
varlığın türk dil kurumuna armağan olsun.
güzel kelimeli kadın, mavi ve yeşil.
Bir beyaz kağıda
Her şey yazılabilir
Senin dışında
Güzelliğine benzetme bulmak zor
Sen iyisi mi sana benzemeye çalışan
Her şeyden
Bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
Belki tabiattadır çaresi
Senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
Ve benim bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
Anlarım bitkiden filan ama anlatamam
Toprağın güneşle konuşmasını
Sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla.
( burası önemli )
90 60 90 60 bu kızı kim daraltmış
şak şak cep telefonlar herkes onu kayıt yapmış
tak tak bel kemerine sürükleyip beni takmış
bak bak internetten bana bana sorular yazmış
( burası kusursuz )
bu kız bana yaşımı sordu 21 dedim.
yerin yurdun nerelisin dedi, bekarım dedim.
tam bana göresin dedi nasıl sevindim!
pat diye rüyadan uyandım kendime geldim.
hastayım hasta hasta zordayım zorda zorda
sana sana ölürüm sana sana biterim
sana sana yanarım yanar yanar yanarım
sana sana yanarım yanında horlarım
tatlı tatlı konuşur ne istersen yaparım
( buraya dikkat )
her gün evde kalırım, sarma sarma sararım.
ellerin, ayaklarına ımm masaj yaparım.
derdine derman olurum, sana kurban olurum.
sağa sola yanar durur, kulun kölen olurum
ımm okşarım. ımm koynunda uyurum.
derman derman derman duman her tarafı yakarım!
ince bir veda havası sarıyor dört yanımı
Sen umursamıyorsun..
Ölüm diyorum ölüm,
Dayandı kapıma
Bilmiyorsun..
Makyajı akıyor farkının..
Herkesleşiyorsun...
Özdemir asaf
sen benim hiçbir şeyimsin,
yazdıklarımdan çok daha az.
hiç kimse misin bilmem ki nesin,
lüzumundan fazla beyaz,
sen benim hiçbir şeyimsin,
varlığın yokluğun anlaşılmaz...
fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
eski zamanlardan bir cuma çalıyor
durup köşe başında deliksiz dinlesem
sana kullanılmamış bir gök getirsem
haftalar ellerimde ufalanıyor
ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
ben sana mecburum sen yoksun.