geleceğin türkiyesinden kesitler

entry1 galeri0
    1.
  1. aşağıda okuyacağınız satırlar, geleceğin türkiye'sinden günümüze gönderilmiş bir günlüğün parçasıdır.

    gün ışığından gürül gürül faydalanabilmek için, horozlar ötmeden, karga kendi pisliğini gagalamadan önce yatağımdan kalktım. saat 5 miydi, 5'i 5 mi geçiyordu, hatırlamıyorum. abdesthaneye girerek, nasıl bevledeceğimi düşündüm, durdum. malum, oturarak bevletmek farizadan sayılmasa da, hem sıhhat bakımından hem de necasetin etrafa sıçramaması açısından daha ehvendir. ayrıca, ayakta bevletmek mekruhtur.

    böbreklerimi boşalttıktan sonra, abdest alarak sabah namazımı eda ettim. 4 rekat. normalde, tıraşımı abdestimi almadan önce olurum, fakat bu sefer galiba 5'i 5 geçe yataktan kalktığım için, namaz sonrasına kaldı. bıyıklarımı sünnete uygun şekilde dudaklarımı kapatmaz halde kestim. başbakanımız fırçabıyık da benzer tarzda bir bıyık bırakıyor.

    siyah tişörtlü sakallı yönetmenin çektiği reklam filmini izledikten sonra aboneliğini 1 yıl daha uzattığım gastemi kapının önünden aldım ve zevcemin benden önce kalkarak hazırladığı fukara kahvaltısını ederken okumaya başladım. menümüz: peynir, zeytin, koyu çay. reçel ve bal bayramdan bayrama.

    kahvaltımı ettikten sonra, ki bütün bunları en fazla 45 dakikada yapmak durumundayım, üzerimi giyindim. kıyafetim sürekli hazırdır, zira fazla kıyafetim yok. refikamın öğlen için hazırladığı azığı yanıma aldıktan sonra yola çıktım. i̇şe trenle gidiyorum. yol, yemek bize ait. trende benim gibi sünnet bıyıklılar var. yol bir saat kadar sürüyor.

    (...)

    işten çıktıktan sonra... işten çıkmak deyince, insanın aklına işten çıkartılan arkadaşları geliyor. su testisi su yolunda kırıldığı için, mukadderat diyorum. allah bir kapıyı kapatır, bir kapıyı açar. herkes rızkına koşar.

    ne diyordum? hah, işten çıktıktan sonra, aynı güzergahtan evime dönerim. duruma göre, eğer cebimde para varsa, alışveriş yaparım. mahallede herkes bizim gibidir, hepimiz birbirimizi tanırız. genelde herkes yatsıdan önce evine girer. arada sırada, çocukları alıp pis sırıtışlı belediye başkanımızın yaptığı ışıklı boş camekanlara bakmaya gideriz. benim babam da ışıklı boş binalara bakmaya gidermiş. tarih tekerrürden ibaret. başbakanımız fırçabıyık son ucubeyi de yıktıktan sonra, rahatlıkla dönen semazenli, tepesinde uçak bulunan kulelere gidip felekten bir gece yaşama fırsatı bulduk.

    çok pahalı olduğu için porşe’ye binmiyoruz. zaten arabamız da yok. günde bir paket sigaramız vardı ama onu da zaten porşe’ye binen zenginler içtiği için, başbakanımız fırçabıyık yasakladı. fırçabıyık’ın akrabaları porşe’ye de biner. ama sigara içmezler. alkol ağzıma koymam, gece hayatım yoktur. geçen gün birisi, “öyle öküzden bizim ahırda da var” dedi, fırçabıyık’a karşı. ertesi gün yurdumuzun sigortası gelip bu densize haddini bildirdi. iyi ki varlar.

    evde geçmiş vakitteki namazlarımın kazalarını eda ederim. ellerinizden öper, iki mahdumum, bir de kerimem var. bir oğlan bir kız imam hatipte, diğeri daha ufak, kuran kursuna yazdırdık. 3 numarayı okula göndermeyeyim de, kuran’dan alsın yürüsün diyorum. i̇nşallah. sağ olsun, mahalledeki baş imamımız, paramız olmadığı zaman kolaylık sağlıyor. ağlayangöz’ün şakirtlerinden mübarek.

    yatsıdan sonrada, kafamı vurur yatarım.
    uykudayken, rüyada gördüklerimi burada anlatmayayım.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük