seni daha önce kimseyi götürmediğim yerlere götürücem, sana daha önce kimseye söylemediğim sözleri söylicem, seni daha önce kimseyle tanıştırmadığım insanlarla tanıştırıcam.
ben seni keşfederken sen de beni keşfediceksin.
gözlerinde kendimi gördüğüm sürece seni hep ilk günkü gibi sevicem. ebediyete kadar gözlerimin hayranlıkla bakacağı tek kadının sen olacağına söz veremem belki,
ama aşkla bakacağı tek kadının sen olacağına söz veriyorum.
bu saatten sonra geleceksen kalbime değil beynime hitap et. duygu kalmadı bende sendede kalmadıysa gel. akıllı mantıklı olacaksan gel. ya da siktir et hiç gelme. dokunma yalnızlığıma.
benim olsan
ah bu mümkün olsa...
seni uzak,
uzak,
bu insanlardan pek uzak bir yere götürürüm.
öyle bir yere götürürüm ki orada yalnız tabiatla kalırız.
deniz ile, semâ ile, sahrâ ile kalırız.
sade ikimiz kalırız.
orada, yalnız ormanda yapraklarla inleyen medhûr rüzgârın, uzakta dalgalarla döğünen medhuş denizin,
gökte şimşekleriyle gürleyen haşin yıldırımın sesiyle kalırız. sade ikimiz kalırız.
sade ikimiz
unutmuş, unutulmuş, her türlü kayıddan âzâde iki mevcûd gibi yaşarız, ilk insanlar gibi yaşarız.
benim olsan felâketlerine, merâretlerine, afetlerine tahammül içün kuvvet bulur,
hayatımın sebebini anlarım.
benim olsan hayatı severim. ***
Umarım aldatmıyorsundur olmayan sevgilini. Boş şeylere kafanı yormuyorsundur, boş insanlarla takılmıyorsundur. Belki de tanışacağımız günü bekliyorsundur. Aman sakın umudunu kaybetme, geleceğim günler epey yakınlaştı.